Osman Can kadar yürekli olmak...

  • GİRİŞ15.06.2010 06:23
  • GÜNCELLEME15.06.2010 06:23

Osman Can’ın Önerisi Üzerine...

Önce ilgili maddeye bir bakalım. Anayasanın 148. Maddesi şöyle: “Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi’nde dava açılamaz.”

AK Parti’nin 2007 yılında yaptığı düzenlemeyle Cumhurbaşkanını artık halk seçecek. Bu düzenlemeden önce Anayasanın 102. Maddesi şöyleydi: “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır.”  Anayasanın 96. Maddesi de şöyledir: “Anayasada başkaca bir hüküm yoksa, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.”

Şimdi gelelim esas meseleye. İlgili maddeler bu kadar açık ve net. Cumhurbaşkanı için toplantı yeter sayısı 187. Peki 2007’de Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine ne yaptı? Toplantı yeter sayısı 367’dir kararını aldı. Bu karara kimse ikna olmadı, ama olan olmuştu bir kere. Yani AYM yetkisini aşarak adeta siyasi bir pozisyon almıştı.

AYM aynı şeyi Meclis’in üniversitelerde başörtüsüyle ilgili düzenlemesinde de yaptı. 411 vekilin kabul ettiği bir yasayı yok saydı ve kendisini Meclis’in üzerinde ayrı bir güç gibi gördü.

Şimdi ise başka bir konu gündemde. AK Parti iktidarı mini bir anayasa paketi hazırladı ve bu paketi referanduma götürdü. CHP kendinden beklendiği üzere referandum sürecinin durdurulması için paketi AYM’ye taşıdı. İşte tam bu sırada Anayasa Mahkemesi raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Osman Can’ın açıklaması geldi. Gerçek bir demokrat ve hukukçu olan Can, eğer AYM kendi alanın dışına çıkar ve anayasaya aykırı bir karar alırsa hükümetin bunu yok sayması ve referandum sürecini devam ettirmesi gerektiğini söyledi. Yani AYM bir yasayı ancak şekil bakımından denetler, içeriğine karışamaz. Karışırsa anayasanın kendisine çizdiği yetkinin dışına çıkar.

Osman Can, “Parlamento ‘ben hiçbir şey yapamam’ dediği zaman halk da ‘o zaman ne işe yarıyorsunuz’ diye sorar. Halk parlamentoya olan inancını kaybeder. Parlamentonun demokrasiye hukuk devletine sahip çıkması gerekiyor. Hatta parlamentonun laikliğe sahip çıkması gerekiyor” diyor. Peki bu nasıl olacak? Hükümet bunu nasıl uygulayacak. Osman Can bunun da cevabını veriyor: Başbakan AYM’nin kararını Resmi Gazete’de yayınlamaz ve karar yok hükmünde sayılır.

Can’ın bu önerisine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı ve “Biraz tartışılsın bakalım” dedi. Yani Cumhurbaşkanı bu öneriyi pek de elinin tersiyle itmediğini göstermiş oldu. Malum çevreler ise Osman Can’a demediğini bırakmadı. Bugünde itibaren aynı sertlikteki eleştirilerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için de kullanacaklardır. Bundan sonra onlardan şu tür argümanları çok duyacaksınız: “Türkiye eksen değiştiriyor. AK Parti’nin gizli gündemi var. Bunlar zaten İslamcı. Laiklik elden gidiyor vs.” 

Her ne olursa olsun Can’ın önerisi ciddiye alınmalıdır. Bu ülkeye 367’i yumurtlayanlar, kafalarına göre içtihatlar açanlara karşı en azından böyle öneriler getirilmelidir. Çünkü böyle giderse Meclis çalışamaz hale gelecektir.

Demokrasilerde aslolan Meclis’tir. Yasaları Meclis yapar. Meclis’in üzerinde hiçbir güç yoktur. Hükümetin icraatları ise milletin önüne gelir. Millet hükümetten memnunsa ona oy verir, yoksa vermez. Ayrıca demokrasiye inanıyorsanız referandumdan korkmazsınız.  

Hasan Bülent Kahraman’ın dediği gibi nasıl herhangi bir askeri darbeye karşı direnmek bir haksa, bir hukuk darbesine karşı direnmek de öyle bir haktır. Ve doğrusu da budur.

 NOT: Osman Can’ın son önerisine benzer muazzam yorumları ve görüşleri için Agora Yayınları’ndan bu yılın başlarında çıkan “Güleryüzlü Frankoculuğun Dramı & Türkiye’de Anayasa ve Hukuk Sorunları” kitabına bakabilirsiniz

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com

Yorumlar36

  • fahrettin bekiroğlu 15 yıl önce Şikayet Et
    HARUNCAN BEY. Bu anaysa mahkemesi DEMİRELE,ÖZALA,ÇİLLERE,MESUTA HATTA ECEVİTE yıllarca kan kusturdu ya yaşın küçük yada hiç okumuyorsun demekki.Hiçbir başbakanda şunları görevden alım kendi hakimlerimi getireyim hesabı içine girmedi bunlar gibi.Çünkü demokrasi kuvvetler ayrılığı prensibine dayanır.
    Cevapla
  • haruncan kurt 15 yıl önce Şikayet Et
    Fahrettin Beye. Ben hatırlamıyorum iptal ettiği herhangi bir kanunu sen hatırlıyosan bi yazıver de görelim neyi iptal etmiş...
    Cevapla
  • sabri vatan 15 yıl önce Şikayet Et
    tutarsızlık var BENCE. ANAYASA MAHKEMESİ ülkemde HUKUK un en üst organı.... Hukuk - Demokrasi ülkesiyiz. övüncümüz...... ama hukuk a bakın LAÇKALAŞMIŞ..... Eline gaçıren HUKUKU mıncıklamış VE NE HALE GELMİŞ HUKUK.... Osman Can ANAYASA MAHKEMESİ raportoru ve hizmet verdiği bağlı olduğu kuruma kafa tutuyor..... yeniçerilerde bu mantıkla hareket etmişti..... kişi kuruma karşı......hale bak hukuka bak bize de lazım olacak hukuk.... hakimler satılıyor savcılar torpil yapıyor.... hukukta adamın varsa işlerin hallolur
    Cevapla
  • Osmanlı Ruhu Canlandı 15 yıl önce Şikayet Et
    .... Osman bey mert bir adam.Tebrik ediyorum kendisini.Kimse onu şeriat istemekle falan suçlamasın.O şuanki hukuk sisteminin adaletten uzak keyfi bir sistem olduğu kanısında ve tezide doğru.bunu hepimiz gördük görüyoruz.Osman Beyin istediği adaletli bir ülke sadece bu.
    Cevapla
  • aga 15 yıl önce Şikayet Et
    BERG İYİ ÖĞREN. sayın berg sorarım size: 410 ve17 milyonmu büyük yoksa 11 mi? uyanın artık hala uyutmaya çalışıyorlar. Bu ülkenin başbakanına recep bey diyebilenlerin peyki olmayın yaa.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat