12 Eylül’de Sandıktan Evet Çıkacaktır!
- GİRİŞ13.07.2010 06:50
- GÜNCELLEME13.07.2010 06:50
Türkiye’de bürokrasi ve onun siyasetteki uzantıları –hatta medyadaki uzantıları –buldukları her fırsatta 12 Eylül’ü ve onun eseri olan anayasayı çok sert bir şekilde eleştirirler. Haklılar da… Neticede bir darbe anayasası.
Gelgelelim bu anayasayı revize eden ya da kısmi değişiklik getiren herhangi bir düzenlemeye ise kıyasıya karşı çıkıyorlar. Çünkü bu değişiklikleri yapan AK Parti. Hani şu uzaylıların yüzde 47 oyla iktidara getirdiği parti. Neymiş anayasalar uzlaşmayla yapılırmış. Öyle mi? 1961 anayasasını uzlaşmayla mı yaptılar? Elbette hayır!
Bürokratik oligarşiye göre bu ülkede bir şey yapılacaksa ancak onların onayıyla yapılabilir. Ülkenin can alıcı meselelerinde ancak onların dediği olur. Komünizm gelecekse bürokrasi pekala getirebilir. Halka bir şey danışmaya gerek yok.
Bürokrasinin en kıdemli temsilcilerinden Mümtaz Sosyal dün akşam bir televizyon kanalında hâlâ bildik teraneleri okuyor, çocuklar için masal okuyordu. AK Parti’nin Cumhuriyet’in temel direkleriyle oynadığını, amacının bir din devleti kurmak olduğunu ima edip duruyordu. Bu nasıl bir Cumhuriyetse 60 yıldır bir türlü yıkılamadı. Bürokrasiye göre 60 yıldır bu ülkede karşı devrim var. Niye? Çünkü kendi destekledikleri CHP bir türlü iktidara gelememekte… Ahh bir gelse! Kişi başı gelir bir anda 40 bin dolar olacak. Hiç maden kazası olmayacak… Trafik kazaları son bulacak… Hasta olanlar hiç para vermeden her hastanede tedavi olacak… Musul-Kerkük bizim olacak… ABD’ye kafa tutulacak…
Yani demek istediğim Mümtaz Sosyal ve onun gibi düşünenler bu ülkeye ne kadar çok zarar verdiklerinin farkında değiller. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi vatan haini ilan etmek çok kolay iş… Şimdi aynı şeyi 12 Eylül’de yapılacak referandum için söylüyorlar. Eğer referandumdan “evet” çıkarsa, halka aptal diyecekler… “Hayır” çıkarsa, halkta aydınlanma başlıyor olacak… Recep Peker yaşasa durumu anlardık da, 21. yüzyılda hâlâ bu kafayla dalga geçer gibi böyle izanlarda bulunmak çok gülünç oluyor.
2007 genel seçimlerine giderken o zamanın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Bu seçimler Cumhuriyet’i oylama seçimleridir. Halk cumhuriyete devam mı, değil mi onu oylayacaktır” demişti. Seçimlerden sonra kimse Baykal’a bu sözlerini hatırlatma gereği duymadı. Şimdi aynı mantığı Kılıçdaroğlu güdüyor. Bu düzen Recep Bey’in düzenidir, diyor. Referandumda halk AK Parti’yle devam mı, tamam mı diyecektir beyanatlarını veriyor.
Ama fena halde yanıldığının farkında değil. Keşke bu mantıkla hareket etmese… Eğer evet çıkarsa, o zaman ne diyecektir? Recep Bey düzeni devam mı edecektir? Kendisine inananlar hayal kırıklığına uğrayacaktır… Gerçi CHP kafası kolay kolay uslanmaz… Eskiden darbelerden medet umarlardı, şimdi yargıdan…
Maalesef yargı da yavaş yavaş asli görevine dönüyor. Bal gibi biliyoruz ki, Anayasa Mahkemesi anayasa değişikliklerini sadece ve sadece şekil yönünden inceler. Meselenin esasına giremez. Son değişikliklerin gene esasına girdi ama en azından 367 gibi ucube bir karar alıp da kimseyi germedi.
Peki 12 Eylül’de ne olur? Evet çıkarsa bürokrasi ve uzantıları ciddi bir gol daha yiyecektir. Hayır çıkarsa hükümet için çıkmaz sokağa girildi demek olacaktır ve derhal erken seçime gidilmesi gerekir.
Bu satırların yazarına göre sandıktan yüzde 55-60 arası evet çıkacaktır. Aksi durum şu an için mümkün görünmüyor… Tabii her şey mümkün…
Güzel olan şu ki, anayasa değişikliğini adaletin gerçek sahibi olan halk oylayacak. Meşruiyetini halktan almayan hiçbir yasa, değişiklik, anayasa vb’nin kıymet-i harbiyesi yoktur. Yoksa hâlâ darbe anayasasını savunmak, ona sahip çıkmak akıl kârı değil.
Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
Yorumlar4