Erbakan nasıl devirilmişti, hatırlayalım

  • GİRİŞ23.07.2010 06:57
  • GÜNCELLEME23.07.2010 06:57

1996 yılında kurulan Refah-Yol, Türkiye’nin yüksek bürokrasisini ciddi biçimde rahatsız etmişti. Yüksek bürokrasi dediğim asker, yargı, üniversiteler… Buna bir de askerden ödü kopan, solcu geçinen ama solculukla uzaktan yakından ilgisi olmayan sendikaları ekleyin.

Refah-Yol hükümetinin başbakanı Necmettin Erbakan ekonomiyi düzeltmiş ve ülkeyi toparlamıştı. Artık işler iyi gidiyordu. Memurlar, işçileri emekliler hayatlarının en yüksek zamlarını almıştı. Erbakan havuz sistemini iyi oturtmuş ve cumhuriyetin klasik rantseverleri bu durumdan ciddi biçimde rahatsızlık duymaya başlamışlardı.

Çünkü yüksek enflasyon, yüksek faiz işlerine geliyordu. Üretim yapmayı pek umursamıyorlardı. Devletin bankasından borç alıp devlete olan vergi borçlarını ödüyorlardı.

Sonra 3 Kasım 1996 yılında Susurluk Kazası oldu. Devletin her türlü pis işe nasıl bulaştığını gözler önüne seren bu kazanın ucu aslında askere kadar uzanıyordu. Bunu nerden biliyoruz? Hanefi Avcı’nın itiraflarından ve bugünkü Ergenekon çetesinin yaptıklarından. İşte bu kaza ülkenin bürokrasisini ürkütmüş, o güne kadar yaptıkları gün yüzüne çıkacak diye ödleri kopmuştu.

Susurluk kazasının tartışıldığı günlerde birçok banka batmış, milletin tam 55 milyar doları birileri tarafından hortumlanmıştı. Bu bankaların yönetimlerinde birçok emekli generalin olması da ayrıca çok düşündürücüydü. Cambaza bak, kuşa bak yöntemleri, irtica palavralarıyla millet resmen soyulmuştu.   

Aç kapa, aç kapa yöntemleriyle güya hükümete yükleniyorlar ve önceden tezgâhlanmış kurgularla sanki ülkede rejim sorunu varmış gibi gösteriyorlardı.

Askerden atılma Sisi lakaplı Seyhan Soylu Aksaray’dan bulduğu bir kadını Ali Kalkancı’nın yanına sokuşturuyor ve irtica hortladı yaygaralarıyla malum medya sonuna kadar gaza basıyordu. Ergenekon iddianamelerinde bu olay etraflıca anlatılıyor. Ama tabii kafası darbeden başka hiçbir şeye basmayan Kemalist sol ve bazı sol fraksiyonlar bu olaya balıklama atlıyordu. Günlerce, haftalarca, aylarca “ülke elden gidiyor”, “irtica sardı dört bir yanımızı” vaveylaları kopartılıyordu.

Derken Necmettin Erbakan için çanlar çalmaya başladı. Ne bir irtica ne bir ülkeyi gerecek ciddi bir gerekçe olmadan Erbakan birileri tarafından artık gözden çıkartılmıştı. Bizde darbe yaptığını sanan ahmaklar aslında emrin Big Brother’dan geldiğini bilmiyorlardı. Batı kapitalizmine inanmayan, D-8’i devreye sokan, milli olduğundan kimsenin şüphesi olmayan Erbakan’ın birilerine göre artık devrilmesi gerekiyordu.

28 Şubat olarak bildiğimiz süreç hızlanmıştı. 28 Şubat’ın mareşali olarak görev almaktan imtina etmeyen Süleyman Demirel millete sırt çevirmiş, asker ve bürokrasiye el sallıyordu.

 Erbakan’ı devirmek için artık düğmeye basılmıştı. Hasan Cemal’in Türkiye’nin Asker Sorunu kitabının 292 ila 303. sayfaları arasında Cengiz Çandar “28 Şubat ve Andıç” adıyla 28 Şubat’ı anlatan uzun bir yazı yazdı. Amerikan yönetimlerine olan yakınlığı ve muazzam dış politika bilgisiyle Cengiz Çandar Erbakan’ın nasıl devrildiğini şöyle anlatıyor:

“…1999 yılında önce Wilson Center adlı araştırma kuruluşunda, daha sonra Unites States Institute of Peace adlı düşünce kuruluşunda burslu olarak çalışmak üzere Washington’a gittim. Bir süre sonra ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abromowitz, ‘Turkey’s Transformation and American Foreign Policy (Türkiye’nin Dönüşümü ve Amerikan Dış Politikası) adlı bir kitabın editörlüğünü üstlendi ve bir grup kişiye kitabın çeşitli bölümlerini yazmaları için öneride bulundu. Öneride bulunduklarından biri bendim.

Kitap yazımının bir aşamasında bölüm yazma yükümlülüğü altına girenler Washington’da kitabın bütünlüğünü sağlamak amacıyla iki gün süren bir toplantıda buluştular. Uzun tartışmaların ardından bir rehavet anında, o dönemde Washington Institute adlı İsrail lobisinin düşünce kuruluşu olarak bilinen kurumda Türkiye bölümünün başında bulunan Alan Makovsky, Morton Abromovitz’e, “O 12 Mart günü sekizinci kattaki toplantıda neredeydin?” sorusunu yöneltti. Abromovitz, “Amerika dışındaydım. O yüzden katılamadım” cevabını verdi.

Toplantıdaki herkes, Londra’dan gelmiş plan Philip Robins dışında Amerikalı idi ve neyden söz edildiğini anlamışlardı. Sohbete müdahale ettim. ‘Sorması ayıp olmasın, sekizinci kat nedir, sözünü ettiğiniz ne toplantısı?’ diye sordum.

Alan Makovsky, ‘Sekizinci kat, Amerikan Dış İşleri Bakanlığı’nın en üst katıdır. Orada kafeterya vardır ve sadece bakan tarafından kullanılır. Genelde kapalı durur. 12 Mart 1997’de, yani 28 Şubat’ta yapılan MGK toplantısından tam iki hafta sonra bir cumartesi günü Madeleine Albright orada bir grubu ‘Türkiye’ başlıklı bir toplantı için davet etti. Toplantıya, Türkiye’yi genel Ortadoğu dengeleri içinde değerlendirildiğini göstermek amacıyla Dennis Ross ve ekibiyle birlikte geldi. Bernard Lewis, Richard Perle, Paul Wolfowitz, Henri Barkey, ben ve Morton Abramowitz gibi isimler davetliydi’ açıklamasını yaptı.

…Amerika’nın Türkiye konusunda nasıl bir tavır izleyeceğine ilişkin Albright çeşitli görüşleri toplamak istemişti’ cevabı geldi. 12 Mart 1997’deki toplantıdan nasıl bir genel değerlendirme çıktı peki?

SHORT OF A COUP, ERBAKAN GOVERNMENT GOTTA GO!

Yani askeri darbe olmaksızın Erbakan hükümeti gitmelidir!”

Gördüğünüz gibi Erbakan’ın devrilmesi ABD’de planlanmış, devreye ona uygun yerli işbirlikçiler sokulmuştu. Asker, yargı, üniversiteler, TÜSİAD, sendikalar görevlerini yapmışlardı(!) Eğer Erbakan devrilmese, belki bankalar batmayacak, belki mali yapı daha kuvvetli olacaktı. Erbakan da o dönem maalesef bazı tutum ve davranışlarıyla darbe ve cuntacıların ekmeğine yağ sürmüştü.

Her ne olursa olsun post-modern darbeyi hak etmemişti… Şimdi bu darbecilerin bir kısmı İstanbul’un güzel ve şirin ilçesi Silivri’de, bir kısmı Bayrampaşa’da ikamet etmektedir.

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com

Yorumlar80

  • alicengiz41 13 yıl önce Şikayet Et
    SAÇMALIK. Ezgin KARAOSMAN iyiden iyiye saçmalamışsın.Ya yazı yazma ya da iyi oku . Anla, düşün,yazı yazmak için yazma.Bazı sözler dokunuyorsa hiç yazma. Erbakanı anlamk için yaşın müsait değil anlaşılan. veya 28 şubat yaşanırken kılın kıpırdamıyordu. TV karşısında film izlerken elma yiyordun anlaşılan.Belkide kahve içiyordun.Brerzilya dizilerini seyrederek.
    Cevapla
  • ezgin karaosman 13 yıl önce Şikayet Et
    Dünya Erbakan etrafında dönüyor. Bi Hocanın suçu yok başka herkes suçlu. Bi Erbakan hoca darbecilere karşı durdu başka herkes ya işbirlikçi ya hain. Hatta İskiliğli atıf Hocayı da cemaatçile ve AKP liler astı değil mi! Hoca olsa Çeciğin birini tokat manyağı yapardı. O yapamadı Fatih Erbakan yapar dğeil mi ? Biz de salağız... hiç yaşamadık bu ülkede.. Bi siz uyanıksınız, Allah bi size hidayet nasip etmiş, bi sizin haccınız kabul edilir, bi sizin orucunuz makbul, bi sizin kurban doğru kesiliyor bi sizin fitre caiz, bi sizin nafileler kabul
    Cevapla
  • ABDULLAH ELMAS 13 yıl önce Şikayet Et
    ERBAKAN. Sayın Erbakan 28 Şubat Sürecinde Doğru Yol Partisindeki fireler üzerinden koalisyon bozulmuş türlü komplolarla Partisi kapatılmış ve de siyasi yasaklı konuma getirilmiştir.Benim EnÇok merak ettiğim husus RefahYolun iktidardan gitmesini isteyen cemaat ve birtakım çevreler şuan hükümetin enbüyük destekçileridir. 12 eylül Muhtırasında Askeriyeyi destekleyen cemaat ve çevreler buğünkü gibi Erbakan Hükümetini desteklemediler.ABD nin ve ona bağlı yerli işbirlikçiler zamaında 12 Eylül ve28 şubatı desteklediler
    Cevapla
  • ezgin karaosman 13 yıl önce Şikayet Et
    Ağlamak istiyorum. Erbakan çaresiz kalıp kaçacağına hiç girmeseydi o işe.. "Erbakan gibi imtihana tututlun" diye beddua atmek yerine "Allah sizi Erbakan durumuna düşürmesin" demek lazım...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • alicengiz41 13 yıl önce Şikayet Et
    ATMAK VE KESMEK ÇOK KOLAY. Şu yorumu yapanlara şöyle bir dua da bulunsam . Allah sizleride ERBAKAN gibi bir imtihana tabi tutsun da bakalım .halleriniz nasıl olur. Onun bu ülke için çektiği sıkıntıyı siz ne kadar çekebilirsiniz.Beyler yine de konuşun . Konuşmak çok kolay. Bu dünyanın çilesini çekmedinizde konuşursunuz.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat