2010'un En İyi Filmi

  • GİRİŞ17.12.2010 06:38
  • GÜNCELLEME17.12.2010 06:38

Bizim Türk filmleri maalesef istisnalar hariç bir türlü vasatı aşamıyor. Bunun son örnekleri hem gişede ciddi iş yapan New York’ta 5 Minare hem de Av Mevsimi . Kötüdür demiyorum, ama ne yazık ki belli noktalardan sonra bir türlü iyi film olamıyorlar. O yüzden de uluslar arası arenada hiçbir şanları yok.

Sakın kalkıp da elin Batılısı bizim filmlere kasıtlı böyle davranıyor diye düşünmeyin. Öyle olsa Nuri Bilge Ceylan ya da Semih Kaplanoğlu Avrupa’dan ciddi ödüllerle dönmezlerdi. Bizi kimse anlamıyor diye yakınmanın ya da başka türlü bahane bulmanın kimseye bir faydası yok.

Eğer gerçekten başyapıt bir film izlemek istiyorsanız, 2010 Oscar ödüllerinde yabancı film kategorisinde en iyi film ödülünü kazanan “Gözlerindeki Sır”rı (orijinal adı El Secreto de Sus Ojos) ne yapın edin mutlaka izleyin. Arjantin sinemasının en iyilerinden kabul edilen Gözlerindeki Sır aslında resmi tarih, hukuk, faşizm, aşk, cinayet, tutku ve sınıfsal ayrımlar gibi çeşitli temaları bir araya getiren çok çarpıcı bir film.

Yıl 1999. Eski bir adliye çalışanı olan ve görevi ön rapor yazmaktan ibaret Benjamin Esposito artık emekli olmuştur.  Bir gün eski çalışma arkadaşlarını görmek için yeniden adliyeye gelir ve amiri Irene Menendez Hastings’le görüşür. Esposito bir roman yazmakta olduğunu söyler ve film 25 yıl öncesine, 1974’e gider.  Aralarında konuşurlarken Esposito üzerinde çalıştığı romanın onları geçmişte çok meşgul eden bir cinayet olduğunu söyler.

Bankacı Ricardo Gomez’in karısı  Liliana 1974’te vahşi bir cinayetle öldürülmüştür.  Esposito bu cinayeti alkol düşkünü ve bulduğu her fırsatta meyhaneye koşan mesai arkadaşı Pablo Sandavol’la birlikte çözmeye çalışır. Buldukları kanıt onları Liliana’nın çocukluk arkadaşı Isidore Gomez’e götürür. Filmin bütün cazibesi de bundan sonra başlıyor.

Tıpkı bir zamanlar bizde olduğu gibi Arjantin’de de polisin şüphelendiği zanlıları sorgu sual olmadan eşekten sudan gelinceye kadar nasıl dövdüğünü ve hayatları kararttığı filmin altını çizdiği noktalardan. Hukukun nasıl ayaklar altına alındığı ve hukuk diye bir şeyin ancak vicdanlı adamlarla anlam kazandığı da ciddi biçimde vurgulanıyor.

Filmin en çarpıcı özelliklerinden biri suçluyu ararken izlenecek yöntemin nasıl olması gerektiğine dair.  Suçlu olduğuna inanılan birinin en büyük tutkusunun futbol olduğu kanıtına ulaşan Esposito ve Pablo soluğu stadyumda alıyorlar. Pablo, “ İnsan bu dünyada tutkusu hariç her şeyinden vazgeçer. Tutkusu onu asla bırakmaz” diyor. Filmi izlediğinizde ne demek istediğini çok daha iyi anlayacaksınız.

Ve tabii gözler. Filmdeki bütün duygu yoğunluğu gözler üzerinden veriliyor. Gözlerin sırrı aslında her şeyin cevabıdır. Irene’ye aşkını bir türlü anlatamayan Esposito’nun gözleri, sarhoş Pablo’nun melun melun bakan gözleri, Esposito’yu deli gibi seven, ama aralarındaki sınıf farkından dolayı bunu dillendiremeyen Irene’nin gözleri, karısı Lilian’ın katilini bulurum umuduyla her gün tren garına gelen Ricardo’nun umutsuz ve hicran dolu gözleri, kötü adamların kötü bakan gözleri filmin temasını gözler üzerinden veriyor.

Filmin konusuna daha fazla girmek istemiyorum, ama insanı ters köşeye yatıran finali, anlattığı öykü ve yarattığı karakterlerle muazzam bir film Gözlerindeki Sır.

Yönetmen Juan Jose Campenella sadece 2 milyon dolar bütçeyle nasıl başyapıt film çekilir herkese göstermiş.

Filmde oynayan herkes çok iyi iş çıkarmış, özellikle Al Pacino ama daha ziyade bizim Sezen Cumhur Önal’a benzeyen Esposito rolündeki Ricardo Darin ve mesai arkadaşı Pablo Sandoval’ı canlandıran Guillermo Francella tek kelimeyle olağanüstüler.

Ne yapın edin bu filmi mutlaka izleyin. Son derece sakin ama derin anlatımı ve olay örgüsüyle Gözlerindeki Sır sizi esir alacak. Beğenmezseniz aşağıdaki e-postaya istediğiniz gibi sövebilirsiniz. Son bir not, filmin müzikleri de harikulade.

Gözlerindeki Sır’la ilgili detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.    http://www.imdb.com/title/tt1305806/ 

Filmin müziği için burayı tıklayabilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=Wo5j2jhSxGc

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com

 

Yorumlar6

  • KADİRUZUNKÖK 15 yıl önce Şikayet Et
    eskiden 1saatlik filmler ne güzeldi, mesaj doluydu. ŞİMDİ aylarca dizi film safsatası ile bağırma çağırma stres evimiz DRAMA SALONU OLUYOR. SONUÇ sıfır. netice deforme olmuş beyin, EV deki huzur uçmuş,VE negatif sesler gün boyu kulaklarında ve beyninde ÇINLIYOR. KABİRDE çok ağlarız.AH ÖMRÜM,AH ZAMANIM,diye.BOŞ BOŞ mesajsız filimler.YAZARIN dediği FİLMİ izlemedim. AYDIN DOĞAN dizilerinden bahs ediyorum. BEYNİ hurdaya çeviren DİZİLER.
    Cevapla
  • badem nane 15 yıl önce Şikayet Et
    bu mudur sanat!!!. kral çıplak işte! kimse söleyemiyor ben söyleyim tecavüz ırza geçme üstüne bide adamın bilmem neresinin sergilenmesi ya bırakın bu işleri.tolstoy un sanat anlayışını bi okuyun.arkadaşlar kesinlikle izlenmemesi gereken boş bir filmdir bu tip filmleri ödüle boğup bir haltmış gibi gösteriyorlar zamanında bir tane daha vardı böyle ameros perros diye (paramparça aşklar ve köpekler )diye o filmide ödüle boğmuşlardı bu tip filmler toplum ahlakını sıfıra indirmek için planlanmış filmlerdir.yazarımızdan bu knda dkt.
    Cevapla
  • akif ceylan 15 yıl önce Şikayet Et
    aynı zamanda teknoloji.... Filmin stad sahnesindeki yaklaşık 8 dakikalık hareketli sahnelerin olduğu plan tek kamera ile kesintisiz çekilmiş.Bu sahne bile filme en azından teknik olarak ŞAHESER ünvanı vermek için yeterli.Böyle bir planı başka bir filmde bulamazsınız.İzleyip hayran olmamak mümkün değil.
    Cevapla
  • feyzullah okur 15 yıl önce Şikayet Et
    gözlerindeki sır. filmin finali gerçekten müthiş. birde bizimkiler seneryoda bazı gerçekleri ifade etmekten çekiniyor ve dokunulmazlar adı altnda beyin algısına tutturulan yasaklardan kurtulmaları çok zor.
    Cevapla
  • Hasan Seyre 15 yıl önce Şikayet Et
    Sevin..sevilin..hukuklara saygı duyun..?. erkeklerde bir kadın gibi doğuştan sevilme özellikleri istiyorlarsa..hayranlık duyguları uyandırmak istiyorlarsa..kimi zaman ufak bir gülümsemeyle..kimi zaman bir selamla..kimi zaman bir sadakayla..kimi zaman sadece Allahın bildiği bir yardımla..toplumun içine katılın..insanların hukuklarına ve ferdiyetlerine saygı gösterin..onlara sizinle rekabet edecek her şeyi öğretin..malzeme ve alet yardımıyla ödüllendirin..rahmetin küçük bir şubesi olun..sonsuz nurun yeryüzündeki temsilcileri olun..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat