Sil Baştan
- GİRİŞ05.07.2011 08:03
- GÜNCELLEME05.07.2011 08:03
Portekiz’in ünlü diktatörü Salazar ülkeyi üç F ile yönetmişti. Fado (müzik), fiesta (eğlence) ve futbol. Halkın önemli meselelere kafa yormasını istemeyen Salazar bu 3 F ile her şeyi örtbas ediyordu.
Başta Portekiz olmak üzere her şeyin üstü örtbas edilemedi. Diktatörlükler yıkıldı ve kıta Avrupa’sına demokrasi geldi. Peşinden hukuk geldi. Ne Salazarlar, ne Francolar ne de diğer otokratlar koltuklarında kaldı. Herkes yaptığının bedelini ağır bir şekilde ödedi.
Şimdi Türkiye’de olan budur. Hukuk tanımayan, kendisini bir nevi yarı Tanrı gibi görenlerin devri bitmiştir. Hafriyat çalışmaları başlamış ve hızla sürmektedir.
Ergenekon’la bu ülkenin siyasetine bir arınma geldi. Kendisini Meclis’ten, hukuktan üstün gören bir yapı yer ile yeksan oldu.
Balyoz’la kafalarına göre darbe yapanların devri bitti. Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Her şey sil baştan yenileniyor. Sıra futbol ve sporda.
Son yapılan operasyonlar bu işin uzayacağını ve başka gözaltıların olacağını gösteriyor. Dillendirilmeye başlayan bazı gerçekler futbola vurulan neşterin Ergenekon’a uzayacağını gösteriyor. Zaten Ergenekon’un bir ayağının futbolda olmaması düşünülemez. Ama bu bağlantılar nasıl onu zamanla öğreneceğiz.
Şike meselesine dönersek… Türkiye’de federasyon kurulduğu günden beri şike vardı. Suç kapsamında sayılmadığı için herkes rahattı. Ha keza teşvik primi de öyle. İyice araştırılsa şike yapmamış, teşvik primi almamış kulüp yok gibidir.
Futbolun Ergenekon’una yapılan son operasyonlar belki de birçok iyi şeyin habercisi olabilir. Herkes eteklerindeki taşları dökebilir. Gelen haberlere göre aralarından Erman Toroğlu, Ahmet Çakar gibi eski hakemlerin savcılık tarafından bilgisine başvurulacakmış. Böylece eski hakem, eski futbolcu, yönetici, menajer geçmişe dönük birçok şeyi anlatırlar. Ak koyun kara koyun böylece ortaya çıkar.
Tuttuğumuz takım hangisi olursa olsun, eğer ortada hele de ispatlanmış suç varsa bunlar cezasız kalmamalı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon gerekirse küme düşürülmeli. Kimsenin gözünün yaşına bakmamalı. Ertelemekle, geciktirmekle bir yere varılmaz. Varılamadığını da gördük. İntikam duygusuyla hareket etmenin de kimseye bir faydası yok.
Ayrıca sadece futbol adamları değil, siyasetçiler, bazı belediye başkanları bile sorgulanacak. Federasyon üyelerinin de en azından bir kısmı bu işlerin içindedir. Hakemsiz şike olmaz. Hakemlerin de dinleneceğini, bilgilerine başvurulacağını göreceğiz. Bir nevi futbolda domino etkisi göreceğiz. Her şey çorap söküğü gibi gelecek.
Ortaya çıkan tablo maalesef çok çirkin. İler tutar yanı yok ve nerden baksan ahmakça. Burası nasıl bir ülke ki, hukuksuzluk diz boyu olmuş. İnsanlar pervasızlığa bu kadar düşkün olmuş. Üç kuruş fazla kazanacağım diye kendini olmadık pis işlerin içine atmış.
Artık kanunlar işliyor, hakimler ve savcılar görevlerini yapıyor. Herhalde bundan sonra herkes daha dikkatli olacak.
Simon Kuper, “Futbol asla ve sadece futbol değildir” demişti. Bunun örneği bugün yürütülen soruşturmadır. Dokunulamaz denilen herkese dokunuluyor. Sistem kendisini resetliyor. Her şey sil baştan dizayn ediliyor, sil baştan söyleniyor, sil baştan okunuyor.
Eskiden çeşitli Avrupa ülkelerinde görüp de bizim ülkemizde de böyle şeyler olur mu dediğimiz her şey gerçek oluyor. İnsanlar artık herkese dokunabildiğini, burasının sadece üstünler hukukuna dayalı bir ülke olmadığını idrak etti.
Rusların çok sevdiğim muhteşem bir atasözü vardır: “Gerçeğin er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır.” Kimse gerçeklerden kaçarak yalanlarla yaşayamaz.
Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol