Tutunamayanlar artık tutunuyor (mu?)

  • GİRİŞ26.07.2011 08:39
  • GÜNCELLEME26.07.2011 08:39

Rahmetli Oğuz Atay bugün yaşasaydı acaba Tutunamayanlar’ı yeniden yazabilir miydi? Ya da Kemal Tahir “Esir Şehrin İnsanları”nı kaleme alır mıydı? Belki Atay da, Tahir de bu harika romanlarını başka türlü yazarlardı.

1970’de TRT tarafından en iyi roman ödülüne layık görülen ve 80 sonrası kültleşen Tutunamayanlar’da Oğuz Atay aslında tipik bir Türkiye fotoğrafı çekiyor. Toplumda tutunamayan, tutunuyormuş gibi yapıp tutunamayanların traji komik hallerini gün yüzüne çıkarıyor. Peki Oğuz Atay için önemli? Çünkü Atay’ın tutunamayan diye portresini çizdiği kesim bugün tutunuyor.

İki ayda bir yayınlanan ve nitelikli işler ortaya koyan Notos Öykü (*) dergisinin son sayısını Oğuz Atay’a ayırdığını görünce bu kıymetli yazarı daha da iyi kavramak gerektiğine kanaat getirdim.  Bazı sanatçıların kıymeti sonradan anlaşılır, Oğuz Atay da öyle oldu.

Atay 1934 İnebolu’da dünyaya geldi. İTÜ’de inşaat mühendisliği okudu. Doçent oldu. Topografya isimli teknik bir kitap yazdı. Liseden beri sürekli olarak okudu. En sevdiği yazarlar Kafka, Dostoyevski, Stendhal, Henry James, Melville ve Nabokov oldu. Gonçarov’un Oblomov’undan çok etkilendi. 1977’de beynindeki tümör nedeniyle hayatını kaybetti.

1971’de güçlükle yayınlayabldiği Tutunamayanlar bugün Türk edebiyatının en başarılı ve en önemli kitaplarından biri olarak kabul ediliyor. Burada birkaç soru sormak gerekiyor. Tutunamayanlar ne oldu da bugün edebiyata ilgi duyan ve toplumu anlamaya çalışanların başucu kitabı haline geldi? Tutunamayanlar gerçekte ne anlatıyor ve kimdir bu tutunamayanlar? Bu sorulara birçok cevap verebilir.

Berna Moran’ın dediği gibi bu eser söylemek istediklerini söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı, bir manifesto niteliğinde. Sadece insanı anlatıyor. Romanın ana kahramanı Selim Işık. Diğer kahramanı Turgut Özben. Bir de gölge benliği Olriç var.

Atay 30 Eylül 1972’de Yeni Ortam dergisinde eserinin kahramanlarıyla ilgili şunları diyordu:

“Selim Işık birçok tutunamayanın bileşkesidir. İntihar eden bir arkadaşım Ural var, ama bütünüyle Selim Işık o kadar değil. Belki ben varım (bu cümleyi yazmayın). Herkesin tutunan olmak istediği bir ülkede tutunamayanlığı seçen Selim Işık’la yakınlığının olması birçok kimseye dokunur diye onların adlarını saymak istemiyorum. Selim öldü, Selimlik de ölmüştür. Başarının insanı sevimsizleştirdiğini yazmıştım bir yerde. Fakat tutunamayanların sevimliliğine de kimsenin yanaşmadığını görüyorum. Neden yanaşsınlar? Bir arkadaşımın dediğine göre ben romanda herkesi bir bakıma tutunamayanlığa çağırıyormuşum. Henüz bir karşılık bulamadım.

Tutunamayanlar….. Turgut Özben bütün çabasına rağmen tutunamıyor. Bu açıdan Selim kadar akıllı değil. Belki de Turgut, bir kişinin, bir tutunamayanlar prensinin ortaya çıkarak, hepsi adına sonuna kadar dayanmasını istediği için kata, arabaya ve küçük burjuva nimetlerine boş verip tutunamamayı seçiyor. Selim’le birlikte Selim öldükten sonra yola çıkıyor. Son olarak bir trende görmüşler onu. Belki yolculuğu bitmemiştir daha.”

Toplumun size dayattığı bir hayatta mutlu olursunuz ve belki tutunursunuz. Kendi duruşunuz yoksa, hayatı sorgulamıyorsanız, Descartes kadar şüpheci değilseniz tutunursunuz. Ama benliğinizi, kimliğinizi kaybedersiniz.

Tutunamayan olmak kötü değildir. Belki bu tutunamayanlar sayesinde toplum kendini sorguluyor. Peki ne olacak? Murat Belge’nin dediği gibi belki de yazar Selim’e intihar etmek dışında alan bırakmadığı için tutunamayan oldu. Mücadele edebilirdi Selim. Etmedi. Selim de intihar etmekte belki haklıdır.

Tutunamayan aslında biziz. Kitabın her bir sayfası aslında herkesi tutunamayan ilan ediyor.  Bize bizi anlatıyor. Selim Işık bizim Henry David Thoreau’muzdur.

Oğuz Atay’ın kitaplarına kayıtsız kalmayın. Hepsini okuyun. Sağlam bir roman yazarının dünyasından muazzam analizlerini görün.

 (*) Notos Öykü, 2011/03, Haziran-Temmuz 2011

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com

Yorumlar1

  • murtaza pekuz 14 yıl önce Şikayet Et
    yani?. başlıkla yazı içeriği arasındaki bağantıyı göremedim. yani oğuz atay ve tutunamayanları zaten biliyorduk da bugün tutunuyorlar derken ne denmek istendi? bunla ilgili hiçbir şey yazılmamış. ben de günümüzde şöyle böyle diye bir analiz var sanıyordum.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat