Bir MOSSAD Operasyonu

  • GİRİŞ06.03.2012 08:51
  • GÜNCELLEME06.03.2012 08:51

Bir MOSSAD Operasyonu: Mahmud el Mabhuh Suikasti

Ortadoğu’da meydana gelen olayların perde arkasını bilmek için İsrail’le Filistin arasında yaşanan çatışmaların köklerini, bunun için de Filistin’deki siyasi grupları çok iyi tanımak gerekiyor. Hamas, Türkçe adıyla İslami Direniş Hareketi, 1987'de Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz el Rantisi ve Muhammed Taha tarafından ilk intifadanın başlangıcında Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütünün Filistin kanadı olarak kuruldu.

Kurulduğu günden bu yana çok etkili olan Hamas aynı zamanda çok iyi komutanlar yetiştirdi. Bu komutanların en bilineni 1960 doğumlu Mahmud el Mabhuh’du. El Mabhuh  İzzettin el Kassam Tugaylarının kurucuları arasında yer aldı. 1970’lerde Müslüman Kardeşler’e katıldı. 1986 yılında üzerindeki silahla İsrail askerleri tarafından yakalandı ve tutuklandı. Serbest kalınca Hamas’a katıldı.

Mahmud El-Mabhuh iki kez daha öldürülmekten son anda kurtuldu. Ancak 19 Ocak 2010 tarihinde Dubai’de kaldığı otel odasında öldürüldü. Peki MOSSAD niçin el-Mabhuh’u öldürmek istemişti? Bu cinayetle birilerine mesaj mı verilmek isteniyordu?

İsrail istihbaratı MOSSAD’a yakınlığıyla bilinen Debka  File adlı internet sitesi, Hamas’ın üst düzey liderlerinden Mahmud el-Mabhuh’un Filistinli direnişçilerin elindeki İsrail askeri Gilad Şalit’le takas edilmek üzere kaçırılmak istendiğini, öldürülmesinin MOSSAD’ın bütün planlarını bozduğunu ileri sürdü.

Mahmud el Mabhuh Nasıl Öldürüldü?

Mahmud el-Mabhuh 19 Ocak 2010 yılında Dubai’ye gelir. Kendisini takip eden 11 MOSSAD ajanından ise habersizdir. Otel kayıtlarına göre aynı gün farklı ülkelerden farklı isimlerle 11 kişi otele gelir ve kayıt yaptırır. İz bırakmak istemeyen failler genelde kendi cep telefonlarıyla konuşurlar. Ancak Avusturya’dan otele bir dizi aranma olduğunu saptar.

El-Mabhuh öğlen 3’te otele gelir. İki şüpheli onu odasına kadar takip eder. El-Mabhuh’un kaldığı odanın tam karşısına yerleşirler. Akşam tam 8’de el-Mabhuh otelden çkar, iki şüpheli onu izlemeye devam eder. Diğer iki MOSSAD ajanı odasına girmeye çalışır. Ancak tam bu sırada bir turistin asansörden çıktığı görülür. Bir başka MOSSAD ajanı turistin dikkatini dağıtırken, 4 ajan elektronik cihazlarla kapıyı açarak el-Mabhuh’un odasına girerler ve onun dönmesini beklerler. Otelin bilgisayar kayıtlarına göre el-Mahbuh’un kapısı yeniden programlanır.

El-Mabhuh 8.25’te odasına geri döner ve bu esnada öldürülür. İlk başta ölümünün doğal sebeple olduğuna inanılır. Ancak yapılan otopsi sonucu el-Mabhuh’un damarına sakkinilkolin adı vrilen ve anestezide ve elektrokonvülsif terapiden önce damardan uygulanan kas gevşetici bir ilaç verildiği ortaya çıkar. Belirtilere göre el-Mubhah önce direnir ancak kaslara giden bu ilaç kana karışınca yapacak fazla bir şeyi olmaz.

Polis kayıtlarına göre cinayete karışan 11 MOSSAD ajanı olay ortaya çıkmadan hemen önce Dubai’den ayrılırlar. El-Mubhah’ın öldürülmesi duyulur duyulmaz ilk suçlanan ülke İsrail oldu. İsrail devleti bu olayla ilgili doğrudan ya da dolaylı olarak hiçbir görüş belirtmedi.

İsrail gizli servisi MOSSAD hakkında yazdığı Gideon’un Casusları kitabıyla adından söz ettiren ve kitapları dünya genelinde 45 milyon satan Gordon Thomas ise bu cinayetin tam bir MOSSAD işi olduğunu iddia etti.

Euronews’in sorularını cevaplayan Thomas’ın görüşleri şöyle:

EURONEWS: “Siz çok deneyimli ve İsrail gizli servisi Mossad’ın nasıl işlediğini çok iyi bilen bir uzmansınız. Mahmud El Mabhuh’un geçen ocakta Dubai’de ölümünde Mossad’ın parmağı olduğunu söyleyebilir misiniz?”

GORDON THOMAS: “Kesinlikle. Bu Mossad’ın işlediği cinayetlerden sadece birisi. Bundan şüphe yok. Yapılan operasyon tam Mossad’ın kullandığı yöntemlere denk düşüyor. Öncelikle otel odası seçimi cinayetler için en uygun yer. Ve operasyon öyle bir organize edilmiş ki, geliniyor, amaca ulaşılıyor ve ardından hemen çıkılıp gidiliyor. Zaten operasyon da aynen böyle işledi. Dubai’deki bu cinayette göze çarpan en ilginç şey, olayın bir kez daha Başbakan Netanyahu döneminde gerçekleşmiş olması. Olaya adı karışan ve emri veren odur. İsrail’de Mossad’ın hiçbir hareketi İsrail Başbakanı’ndan habersiz gerçekleşmez. Her adımda Başbakan’ın yazılı onayı gereklidir.”

EURONEWS: “Dubai polisi en az 27 şüpheli belirledi. Bu tür bir operasyonda bu kadar çok ajan kullanılması biraz garip değil mi?”

GORDON THOMAS: “Gerçekten de bu sayı çok fazla. Bir kişiyi öldürmek için 26 kişinin Mossad tarafından gönderildiğine inanmak çok zor. Mossad’ın ‘cinayet masası’ 48 kişiden oluşur. Bunlardan altısı kadındır. Birini ortadan kaldırmak için sadece 4 kişi kullanırlar. Ama sanırım son zamanlarda Mossad bilgi edinme ağına Arap ajanlarını da ekledi ve bu operasyonda sanırım onları denedi. Yani cinayetin bir kısmı bir deneme operasyonuydu.”

EURONEWS: “Ama bugün İsrail’in olaya karıştığını ispat edecek hiçbir kanıt yok. Cinayetin işlendiği 19 ocak günü İsrail’in İngiltere büyükelçisi Twitter üzerinden gönderdiği mesaj hemen ertesi gün yok edildi. Mesajda şunlar yazılıydı: Dubai’deki ‘‘İsrailli tenisçi hedefine ulaştı.’‘ Ve o gün İsrailli tenisçi Shahar Peer gerçekten de Dubai’de bir turnuva kazandı. Ama aynı zamanda güvenlik kameralarında ellerinde tenis raketleriyle koridoru gözetleyen insanlar da vardı. Acaba bu mesaj bir çifte anlam taşıyabilir mi?”

GORDON THOMAS: “Mossad kimseye fark ettirmeden hareket etmeyi ve etrafa korku ve terör saçmayı çok iyi bilir. Örneğin yok edilecek bir hedefe kilitlendiklerinde öldürülecek kişinin ölüm tarihini bir çiçekle birlikte ailesine gönderirler. Arap gazetelerinde taziye mesajları görmeye başlarsınız. Ve resmi ölüm kağıdınız eve gelir. Bundan daha korku verici bir şey daha olabilir mi? Üstelik de henüz hayatta iken… Psikolojik savaş onların oynadıkları oyunda çok büyük yer teşkil eder. Tenis raketleriyle de işte bir kez daha tam bu oldu. Tenis oynayacak gibi giyinmiş insanlardan hiç şüphelenilir mi? Tabii ki başka gerçek oyuncular da Dubai’de bulunuyordu. Ama hayır bu kişiler Mossad’ın ajanlarıydı.

EURONEWS: “Ama bugün İsrail’in olaya karıştığını ispat edecek hiçbir kanıt yok. Cinayetin işlendiği 19 ocak günü İsrail’in İngiltere büyükelçisi Twitter üzerinden gönderdiği mesaj hemen ertesi gün yok edildi. Mesajda şunlar yazılıydı: ‘Dubai’deki İsrailli tenisçi hedefine ulaştı.’ Ve o gün İsrailli tenisçi Shahar Peer gerçekten de Dubai’de bir turnuva kazandı. Ama aynı zamanda güvenlik kameralarında ellerinde tenis raketleriyle koridoru gözetleyen insanlar da vardı. Acaba bu mesaj bir çifte anlam taşıyabilir mi?”

GORDON THOMAS: “Mossad kimseye fark ettirmeden hareket etmeyi ve etrafa korku ve terör saçmayı çok iyi bilir. Örneğin yok edilecek bir hedefe kilitlendiklerinde öldürülecek kişinin ölüm tarihini bir çiçekle birlikte ailesine gönderirler. Arap gazetelerinde taziye mesajları görmeye başlarsınız. Ve resmi ölüm kâğıdınız eve gelir. Bundan daha korku verici bir şey daha olabilir mi? Üstelik de henüz hayatta iken… Psikolojik savaş onların oynadıkları oyunda çok büyük yer teşkil eder. Tenis raketleriyle de işte bir kez daha tam bu oldu. Tenis oynayacak gibi giyinmiş insanlardan hiç şüphelenilir mi? Tabii ki başka gerçek oyuncular da Dubai’de bulunuyordu. Ama hayır bu kişiler Mossad’ın ajanlarıydı.”

Dubai polisi MOSSAD ajanlarının İngiltere, İrlanda, Almanya, Fransa ve Avustralya vatandaşlarına ait çalıntı veya sahte pasaport ve kimliklerin kullanıldığını çok çabuk tespit etti. İngiltere, tepki olarak bir İsrailli diplomatı sınır dışı etti.  İngiliz yetkilileri, vatandaşlarının İsrail’e yaptıkları ziyaretler sırasındaki rutin kontrollerde pasaportlarının kopyalandığını belirlediklerini ve İngiliz vatandaşların güvenliğini riske atan bu durumun ülkede öfke yarattığını bildirdiler.

İsrail her zaman olduğu gibi ABD tarafından kollandığı için bu olayı da çok çabuk örtbas etti. Dünya kamuoyu bu olayın üzerinde durmadı bile. Apaçık bir cinayet olan bu olay söz konusu İsrail olunca üstü örtüldü.

Yıllardan beri Filistinlilere kan kusturan, hedef belirlediği herkesi MOSSAD’ı kullanarak öldüren bir devlettir İsrail. Hamas’ın komutanlarından el-Mubhah’ı da sinsi bir planla öldüren İsrail devleti durum onu gösteriyor ki, elini kana bulamaya devam edecektir.

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
twitter.com/cemkucuk55
facebook.com/cemkucuk1

Yorumlar2

  • Octopus Vulgaris 12 yıl önce Şikayet Et
    Misilleme. yapılması gerekiyor müslümanlar tarafından.Bu keferenin haddini bir an önce fiili olarak ta bildirmek lazım.
    Cevapla
  • mustafali 12 yıl önce Şikayet Et
    Namlarını Yürütüyorlar.... Kendilerini olduğundan büyük göstermek, olağanüstü görünmek bunların alamet-i farikası. Hiçbir Müslüman bu tuzağa ve de umutsuzluğa düşmemeli...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat