Derin Devletin Kara Kutusu: Yeşil

  • GİRİŞ21.03.2012 09:01
  • GÜNCELLEME21.03.2012 09:01

Derin Devletin Kara Kutusu: Yeşil

JİTEM, PKK’yı bitirmek için kurulmuştu, ancak zamanla asli görevini unutarak korku yayan bir güce dönüştü. Bu korkuyu yayınların başında da Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım geliyordu. Adından çokça söz ettiren, yaşayıp yaşamadığı bile tartışmalı Yeşil kimdi?

Yeşil kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım 1951 yılında Bingöl’ün Solhan ilçesinde doğdu. 1973'te Bingöl Genç İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından kullanıldı ve ilişki aynı yıl MİT Tatvan Bölge Müdürlüğü'ne devredildi.

Yıldırım, Elazığ'da 1977'de Etibank Ferro Krom tesislerinde puantör olarak göreve başladı. İşlemleri 20938 sicil numarası üzerinden yapılıyordu. Bu elbette derin devletin Yıldırım’ı gizleme operasyonuydu. Tam dört yıl sonra farklı bir göreve soyunup, farklı bir isimle anılmaya başladı. Ahmet Demir, Mehmet Kırmızı sahte kimliklerini kullanan, Güneydoğu'da "Sakallı" adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'ın geçmişi bir ölçüde deşifre edilebildi. Bir dönem MİT'te, bir dönem JİTEM'de görev aldığı anlaşıldı. JİTEM subayı Ahmet Cem Ersever'in öldürülmesinden, Güneydoğu'daki pek çok fail-i meçhul cinayete kadar sayısız olayda tetikçilik yaptığı belirlendi. Hatta Abdullah Öcalan'ın Suriye'de öldürülmesi için görevlendirilen ekipte de yer aldığı öne sürüldü.

Susurluk kazası Türkiye’de derin yapılanmanın perde arkasını araladı. Hiç duyulmayan isimler, fail-i meçhuller, cinayetler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Dönemin hükümeti bu olayın arka planını araştırmak için bir Kutlu Savaş’a bir rapor hazırlattı. Raporda en kritik bilgiler Yeşil’le ilgili olanıydı. Susurluk raporunda Yeşil hakkındaki bazı bilgiler şöyleydi:

-Mahmut Yıldırım Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı'nın emirleriyle ve anılan komutanlık adına, Nazimiye ve Ovacık bölgelerinde istihbari bilgiler toplayarak, güvenlik kuvvetleriyle birlikte uygulamalara katılmıştır.

- Bu çalışmalar sonucunda bölgedeki vatandaşlar nezdinde deşifre olması nedeniyle, Jandarma Asayiş Komutanı tarafından Diyarbakır'a çekilmiştir. Bu dönemde Tunceli J.A.K.'nda bir personelimizle tanışan adı geçen, Diyarbakır'daki Jandarma Asayiş Komutanı'na bağlı olarak kırsal alanlarda çalışmalar yaptığını ifade etmiştir.

- 27.05.1992 tarihinde Muş ilinde güvenlik kuvvetlerince yakalanan 5 PKK mensubu, sorgu amacıyla Özel Harekât Şube Müdürlüğü’ne götürülmeleri sırasında adı geçen tarafından öldürülmüşlerdir. Bingöl birimimizde görevli 2 personelin de adının geçtiği olayla ilgili olarak, 28.05.1995 tarihli Ahmet Yeşil adı, imzası ve "Asayiş Kolordu Komutanlığı Görevlisi" ibareli bir yazı bulunmaktadır.

-Etibank Teftiş Kurulu'nca düzenlenen 27.11.1997 tarih, 3/29 sayılı rapora göre ‘Yeşil kod Mahmut Yıldırım’ Şubat 1977 tarihinden itibaren Şubat 1997 tarihine kadar Etibank Elazığ Ferrokrom Tesislerinde işçi olarak çalışmış, maaş almış, emeklilik primi ödenmiştir.

-Ahmet Demir adına Ziraat Bankası Heykel Şubesi'nde açılmış bir hesapta tehdit, şantaj ve cinayet sonucu toplanan haraçların bir bölümü yer almaktadır.

-Emniyet Teşkilatı, MİT ve Jandarma bu kişiyi yakından tanımakta, takip etmekte, dinlemekte, bilgileri arşivlemekte sadece adamı frenleyip, durdurmamaktadırlar. Neden? Bu haklı sualin en mantıklı cevabını Yeşil'in iş ve eylemlerinin kamu kurumlarının genel tercihlerine aykırı olmaması, ters düşmemesinde bulmak gerekir. Dolayısıyla Cem Ersever'e karşı alınan tedbirin bir örneğini Yeşil için düşünmenin bir gereği yoktur.

-Milli İstihbarat Teşkilatımız "Adı geçenle 30 Kasım 1996 tarihinden itibaren irtibatımız kalmamıştır" demektedir. Aslında arşivindeki iç karartıcı bilgilere rağmen bu kişiyle olan irtibatı sebebiyle MİT'in sorgulanması gerektiği düşünülmektedir. Jandarma ilgililerinin durumu ise aynıdır. Bu kişiyi devlet görevine gönderenlerin yani MİT'in 30 Kasım 1996'ya kadar yaptığı her türlü işlem kontrol edilmeye değer.

***

Yeşil ile ilgili en ilginç olay Emniyet ile MİT arasında 1995 yılında yaşandı. Yeşil, Ankara'da bir pavyondan içeri girerken polislerle kavga ediyor ve emniyete getiriliyor. Burada ağır bir sorguya alınan Yeşil' in üzerinden, “İçişleri Bakanlığı İstihbarat Dairesi ve Başbakanlık İstihbarat Dairesi istihbarat elemanı” kimlikleri çıkıyor. Yakalandığında tespit edilen kod adı Hasan Tanrıkulu.

Kutlu Savaş'ın tespitlerine göre, Yeşil, aralarında Hurşit Han gibi uyuşturucu kaçakçılarının da bulunduğu kişilerden haraç topluyor. Milyarlarca lirayla gezmesi gerekirken, küçük paraların hesabını yapıyor. Savaş'a göre, Yeşil topladığı paraları “bağlı bulunduğu amirlerle birlikte” yiyor.

Yeşil ayrıca haraç müessesesini itirafçılar arasında yaygınlaştırmak için, bir telefon konuşmasında “Yiyin” talimatını veriyor. Raporda Yeşil' in bu talimatı şöyle aktarılıyor: “Akıllı olun, yalnız başınıza yemeyin. Paylaşın. Aksi halde size bu kazancı yedirmezler. Kustururlar.”

Peki Yeşil yaşıyor mu? Yaşıyorsa nerede saklanıyor? Bazı iddialara göre Yeşil ölmedi. Hâlâ hayatta. Kimilerine göreyse çoktan öldü. Hayatta olsa mutlaka ortaya çıkardı. Eski özel harekatçı Hüseyin Oğuz Yeşil’in ölüp ölmediğiyle ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Veli Küçük’ün tetikçisi Yeşil ölmedi, Ankara’da yaşıyor. Biliyorum çünkü yaşayabilmek için Yeşil’i takip etmek zorundayım. Malatya’da görevliyken tanışmıştık. İstinbarat bağlantılarımın yanı sıra, halen görüştüğüm farklı kaynaklarım var. Yani kaderbirliği yaptığım arkadaşlarım var. Yeşil benim düşmanım değil bende Yeşil’in düşmanı değilim ama Yeşil’i ilk tarif eden insan benim.

Ben şimdi diyorum ki Yeşil de çıkıp konuşacak. Yeşil’i daha önce kimse yakalayamazdı. MİT’te, jandarmada çalışmıştı. Ama artık o bağlantıları yok. Yeşil, yakalanmasa bile ilişkileri deşifre edildi. Yeşil ya ortaya çıkacak ya da yakalanacak. Yeşil çıkar konuşursa suç işlediğini nerden ispatlayacaksın. ‘Emir verdiler, bende vurdum’ diyecek. ‘Onların kadrolu elemanıydım’ diyecek.”

Murat Yıldırım ise babasının yaşayıp yaşamadığı konusunda, “Ben babamın öldüğünü görmedim. Birileri gelip yaşadığına veya öldüğüne dair bir bilgi vermedi. ‘Yeşil’ yaşıyorsa ve gelmemesi gerekiyorsa onu 10 yıl bir odaya koyun, 10 yıl o odadan çıkmadan hayatını devam ettirir” açıklamasında bulundu.

MİT Kontr-terör Daire eski Başkanı Mehmet Eymür’e göre yaşamıyor. Yeşil, Türkiye’nin yakın tarihi açısından çok önemli bir isim. Konuşmuş olsa Güneydoğu’da 1990’lı yıllarda meydana gelen karanlık olayların aydınlanmasına önemli katkıları olacaktır. Kim bilir belki de konuşmasın diye susturuluyordur.

Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
twitter.com/cemkucuk55
facebook.com/cemkucuk1

Yorumlar1

  • Drej 9 yıl önce Şikayet Et
    Abi doğru söylüyorsun banada mantıklı geldi
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat