Cumhuriyet tarihinin en önemli olayı Ya da demokratik milat...
- GİRİŞ05.07.2008 08:33
- GÜNCELLEME05.07.2008 08:33
Daha ertesi gün, bir toplantı vesilesiyle Abantta devletin istihbarat örgütünün en üst kademesinde uzun yıllar çalışmış olan bir emekli yetkili ile karşılaştım. 1 Temmuz pazartesi günü olan, Cumhuriyet tarihimizin en önemli olayı olarak niteledi, son gözaltıları.
Doğru mu duydum. Evet diye üsteledi. Devlette, hem de istihbarat ve güvenlik bürokrasisinin en üst kademesinde bulunmuş birisi böyle diyorsa, üzerinde durup düşünmek gerek.
O, devam etti; Bundan sonra dedi, herşey hükümetin izleyeceği politikaya bağlı. İktidar partisi kapatılsın kapatılmasın, bundan sonra yani Ergenekon soruşturmasının vardığı noktadan sonra, Başbakan o 22 Temmuz gecesi balkon konuşmasında yansıttığı ruha geri dönerse, Türkiye, çok olumlu bir doğrultuda yol alabilir.
Abanta gelmeden bir gün önce, İstanbulda Amerikan Başkonsolosluğundaki tıklım tıklım dolu Bağımsızlık Günü resepsiyonunda, akademyadan, iş dünyasından, çeşitli meslek dallarından önüne gelen, koluma sarılıp, bir cümle ile olan-biteni yorumlamamı istiyordu.
Bir cümle ile nasıl özetlenebilirdi?
Merak ve ona eşlik eden tedirginlik, orgeneral rütbesi taşımış iki kişinin, darbe örgütlenmesi suçlamasına konu bir soruşturma çerçevesinde gözaltına alınmasıydı. Ki, buna Cumhuriyet tarihimizde hiç rastlanmamış olduğu gibi, 27 Mayıs 1960da rutine binmiş askeri darbeler ve müdahaleler zinciri ile şekillenmiş siyasi arenamızda böyle bir şeyin gerçekleşebileceği düşünülemezdi bile.
Bazı makamlar ve sıfatlar, Türkiyede bir çeşit kutsal inek muamelesi görürdü. Hepimiz ve toplumumuz buna öyle alıştırılmıştı.
Aklıma birden durumu bir cümlede özetleyebilecek birden bir tanım geldi: Bu öyle bir gelişme ki dedim, Yeni Delhide kutsal inekleri mezbahaya göndermek nasıl bir şeyse, öyle bir şey...
Adli soruşturma safhasındayız. Buna dahil olan zanlılara ilişkin gelişmelerin ne olacağını, soruşturmanın seyrinin ne yönde, nasıl gelişeceğini bilemeyiz. Yani, illa ki kutsal inekler mezbahaya gittiler diye kesilecekler diyemeyiz.
Ancak, bu kutsal ineklerin Yeni Delhide mezbahaya gönderilmiş olduğu olgusunun simgesel ve dramatik önemini ortadan kaldırmıyor.
1 Temmuz 2008, pekala bir milat sayılabilir...
*** *** ***
Defalarca, 2007 Mart sonu-Nisan başında Nokta dergisinde yayınlanmış ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnekin bilgisayarından çıktığı teknik olarak kanıtlanmış darbe günlükleri okunmadan olan-bitene doğru teşhis konulamayacağını yazdım. Malum, darbe günlükleri tam anlamıyla bir medya karartmasına uğratılmıştı.
Ve, şimdi bakıyorum, medya, söz konusu darbe günlüklerini didik didik etmeye başladı. Herhangi bir gazetede, herhangi bir köşede darbe günlüklerine atıftan geçilmiyor.
Türkiyenin büyük ve çok etkili bir gazetesinin genel yayın yönetmeni ile aylar öncesi sohbet ediyorduk. Ak Parti iktidarından birçok haklı gerekçe ile- şikayet ediyor, benim gibilerin bunlara gereğince değinmediğinden ötürü tarizde bulunuyordu. Ben de ona tarizde bulundum. Elinde kocaman bir gazete var dedim, En basit adli haberlere takla attırıp manşetlere taşırsınız, bunca zamandır yakın tarihimizin en büyük, en önemli olayı Ergenekon soruşturmasına ilişkin doğru dürüst bir haber yayınlamadınız. Karartma uyguluyorsunuz.
Bu gözlemime hayretten şapka uçurtacak bir karşılık verdi, Yemin ediyorum, bugüne dek Ergenekona ilişkin haber değeri taşıyan bir şey bulamadım!
1 Temmuz 2008, böyle düşünenleri de aksine ikna etmiş olmalı ki, gazetelerin birinci sayfalarında başka konu yok. Ama, bu kez, konuya şekil yönünden yaklaşıyor, gözaltına alınma yöntemlerini eleştiriyor, aylardır tutuklu olanların ne ile suçlandıklarını bilmedikleri gibi bir iddia ile, mağdur edildiğinden dem vuruyorlar.
Oysa, aylardır tutuklu olanların ve şu anda gözaltına alınmış bulunanların, ne ile suçlandıklarını bütün Türkiye ve hatta dünya biliyor. Avrupa Parlamentosunun Mayıs ayındaki Türkiye Raporu, Ergenekon soruşturmasının demokrasi ve Avrupa normlarıyla bağlantısını tespit edip, ama gelinen noktaya yeterli bulmayıp, derinleştirilmesini istemişti.
Derinleştirildi.
Ak Parti düşmanlığından bir nebze kendilerine arındırıp, darbeciliğin utangaç savunucuları durumundan kendilerini sıyırabilseler, Sarıkızın Ergenekonda mahsur kaldığını, Ayışığının günışığı ile aydınlandığını görebilecekler.
*** *** ***
Dehşetengiz bilgiler de ortaya saçılmaya başladı. Bunlardan biri, emekli Orgeneral Şener Eruygurun Fenerbahçe orduevindeki bürosunda, darbe ortamı hazırlamak amacıyla bu Temmuz ayının başlarında yargı mensuplarına karşı girişilecek suikastlar ve buradan yola çıkartılacak infial ile bu hafta sonu Hurşit Tolonun Gaziantepte startını vereceği ve 40 ilde polisle çatışmayı öngören gösterilerle ilgili bir senaryo.
Bir diğeri, Başbakan Tayyip Erdoğana yönelik 7 suikast girişimi.
Bu gibi sisli-puslu havalarda dezenformasyon tuzağına düşme ihtimali olduğu için, bu sızdırma bilgilerin üzerine balıklama atlamaya gerek yok.
Bununla birlikte, eğer 1 Temmuzda olan, Cumhuriyet tarihimizin en önemli olayı ise, bu senaryoları ya da bilgileri, elimizin tersiyle itme lüksümüz de yok.
Sosyalist Enternasyonal toplantısına gidemeyecek kadar dış dünyadan tecrit hale gelen CHP Yönetimi, içerde iktidara ancak olağanüstü şartlarda gelebileceğini hesaplamış olmalı ki, bu yolu tıkayan 1 Temmuz 2008 gelişmesine karşı kıyametleri kopartıyor.
Bu ülkede, bu CHPnin normal yollardan iktidara gelemeyeceği, 1 Temmuz 2008den itibaren belli oldu.
Belki de, 1 Temmuz 2008in önemi ve değeri, iktidar partisinin akıbetinden ziyade, muhalefetin yenilenmesi sürecini başlatacak özellik taşımasıyla ilgilidir.
Belki, aylar ya da yıllar sonra geriye dönüp, 1 Temmuz 2008e baktığımızda, 1 Temmuz 2008i Türkiyenin darbecilikten kurtuluş ve darbecilik ile katolik nikahı yapmış bir CHPden kurtuluş sürecinin başlangıcı, bir milat olarak göreceğiz
1 Temmuz 2008in değeri ilerde daha iyi anlaşılacak...
Yorumlar6
-
hassansakir
17 yıl önce
Şikayet Et
Her zaman hukuk. Savcının elinde yeterli belge ve kanıt varsa 1 Temmuz gerçekten bir milat olur. Yok eğer iddialar alakasız ve haksız ise o da bu demokrasi mücadelesini çok feci tökezletir.
Beğen
Cevapla
-
Çağatay Ertürk
17 yıl önce
Şikayet Et
cengiz. Senin damarlarında 1 cl ( santi litre) Türk kanı var mı?
Beğen
Cevapla
-
rıza ırmak
17 yıl önce
Şikayet Et
dayatmaların bittiği tarih. 1 temmuz 2008 ben generalim istediğimi yaparım ben buyum istediğimi yaparımların bittiği tarih 1 temmuz birilerinin halka istediği doğruları kabul ettirmesinin bittiği tarih emeği gecenlerin yüreklerine sağlık
Beğen
Cevapla
-
Murat Tan
17 yıl önce
Şikayet Et
Bir Millet Uyanıyor. Uzun yıllar sindirlmiş bir toplumun yeniden diriliş tohumlarının atıldığı bir tarihtir 1 Temmuz 2008 bu tarihten itibaren devlet içerisinde bulunan bütün kirlilikler çorap söküğü gibi ortaya çıkacaktır.Artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak
Beğen
Cevapla
-
mustafa pergel
17 yıl önce
Şikayet Et
CHP. CHP'den bütün umutlarımı kestim.Artık benim için öyle bir parti yok. Ekranlarımda hiç görmek dinlemek istemiyorum.Hafızamdan gelip geçmesini bile istemiyorum.Tarihe gömülmesini de istemiyorum.Buharlaşsın,atmosferin dışına çıksın.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle