Osman Can’a “suikast”...

  • GİRİŞ18.04.2010 07:29
  • GÜNCELLEME18.04.2010 07:29

Ertelememiymişim.

Taraf gazetesinin dünkü birinci sayfasını görünce, Ahmet Altan’ın “Aile” başlıklı şapka çıkarılacak yazısı ile Ergun Babahan’ın Star gazetesinde aynı konudaki köşesini okuduğumda geriye düşmüş olmaktan ötürü yüzüm kızardı. “Kişilik suikastı” ya da “kişilik katli”nin ne olduğunu gayet iyi bilen, buna defalarca, üstelik çoğunlukla Hürriyet gazetesinin “kalemleri” tarafından maruz kalan birisi olarak Osman Can’a yönelik “kişilik katli”ne çok daha çabuk tavır almalıydım.

Zaten 16 Nisan tarihli Hürriyet gazetesini elime aldığımda, o anda“utanç duygusu” ve öfkeyle yüzüm kızarmıştı. Hürriyet logosunun üzerinde tanıdık bir insanın fotoğrafı, Osman Can. İster istemez, göz, Osman Can fotoğrafı üzerine odaklanıyor. Fotoğrafın üzerinde ise sürmanşet: “Yargıda savaş bel altına indi”.

Sürmanşeti okuduğunuz vakit, Osman Can’ın eşiyle ilgili, hiçbir haber değeri taşımayacak ve kamuyu asla ilgilendirmeyen “belden aşağı vuruş”un Hürriyet’in birinci sayfasına taşındığını görüyorsunuz.

“Yargıda savaş bel altına” inmiş falan değil, “bel altına inen” Hürriyet gazetesinin kendisi. Demokrat Yargı Derneği’nin EşBaşkanı Doç. Dr. Osman Can’a yönelik bu “kişilik katli”ne, tam karşısında yer aldığı Yarsav bile karşı çıktı. “Yargı mensuplarına bugüne kadar yapılan tozlu mermili tehdit mektupları ve fiili tüm saldırılara karşı olduğu gibi özel yaşama ilişkin saldırıları da Yarsav olarak şiddetle kınıyoruz” diye açıklama yaptı.

Böylece Hürriyet’i “ofsayta” düşürmüş oldu.

*** *** ***

Açık söyleyeyim, Hürriyet’in 16 Nisan tarihli birinci sayfasında o fotoğrafı ve sürmanşeti görünce yüzüm kızardı, utanç duydum ama şaşırmadım. Çünkü, Hürriyet’in genlerine yerleşmiş bir şey bu. Benzer örnekleri yıllar içinde defalarca gördük.

Ve şaşırdım. Hem de çok şaşırdım. Çünkü gazetenin yeni bir genel yayın yönetmeni var. Enis Berberoğlu. Bu gibi konularda, “kişilik katli”nde onun çok titiz olacağını ve Hürriyet’in genlerindeki bu bozukluğa “radyoterapi” uygulayacağını sanmıştım.

Basireti mi bağlandı acaba?

Hadi gazetesinin köşelerindeki “Ogün Samast’ları” o yerleştirmedi; onlara ve onların “orkestra şefi”ne hükmedemiyor, künyesinde Genel Yayın Yönetmeni sıfatını taşıdığı gazetesinin birinci sayfasını da mı görmüyor; gazetenin sürmanşeti ondan habersiz mi atılıyor?

Enis Berberoğlu, Başbakan’ın dış gezilerine sürekli katılıyor. Başbakan’ın “duyarlılıkları”nı yakından seziyor olmalı. Başbakan dün edebiyat dünyasının şahsiyetleri önünde konuşurken, “Ben Orhan Pamuk’a reva görülenleri elbette unutmuyorum. İfade özgürlüğü daraltıldıkça sorunların çözüm imkanı o kadar zorlaşmıştır” dedi.

“Orhan Pamuk’a reva görülenler”???

Hürriyet gazetesinin arşivine bakın, anlarsınız.

Sadece o mu? Başbakan’ın yakın geçmişte ismini andığı Ahmet Kaya’yı “kişilik katli”ne kim, neresi hedef kıldı?

Hürriyet gazetesinin arşivine bakın, anlarsınız.

Hrant Dink’le ilgili olarak da Hürriyet arşivine bakılabilir.

Enis Berberoğlu, bu “sicili” bir nebze düzeltirsin diye umut etmiştik. Hata mı etmişiz?

Hata etmediğimizi göstermek için fırsatlar tükenmiş sayılmaz.

Hürriyet, bir kez daha “kişilik suikastı” yapmıştır. Yani bu suikast “faili meçhul” türünden değildir. Enis Berberoğlu, faili kendisi değilse –ki, sanmayız- bu son “suikast”ın failini “adalet”e bir an önce teslim etmelidir.

*** *** ***

Yazının devamına bu linkten uluşabilirsiniz

Cengiz ÇANDAR / Referans

Yorumlar2

  • şükrü ertaç 15 yıl önce Şikayet Et
    Hürriyeti şiddetle kınıyorum,. Herzaman bu tür şeylere imza atan bir gazetedir 411 el kaosa kalkdı diyen gerekli teşfiği alamadığı hükümetlere ver yansın eden bundada tetikçi yazarlarını kullanan sonrada demokrasiden filan sözeden bu basın aslında eve sokulması zararlı yayınlardan pırlanta gibi bir demokrasi aşığı bir genç hukukçuya yaptığını mesela 367 sabihe,kadir özbek,e,vb,lerine yapsında görelim bakalım basın özgürlüğünüzü hadi..
    Cevapla
  • ayhan birol 15 yıl önce Şikayet Et
    HÜRRİYET GAZETESİNİ VE O DÜŞÜNCE YAPISINI ŞİDDETLE KINIYORUM. MalumunuzHürriyet gazetesi bu tarz haberleri zaman zaman yapıyor.milliyet yazdığında çok ses getirmiyor ama hürriyet ortalama her telden ülkemiz ailesinin evine girebilen gazetdir.daha yakın zamanda meşhur testis röntgeni çekmeyen başörtülü doktor (YALAN)haberini unutmadık!bazen doğru haber verse de olayı çarpıtarak vermesi ise bu işin o kurumda bilinçli olarak yapıldığının apaçık bir göstergesi.üstelik bu gazetenin önde gelen yazarları basın konseyi basın etiği vs.gibi şeylerle ilgililer. yazıklar olsun!
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat