Türkiye, Suriye’de savaşa mı gidiyor?
- GİRİŞ08.02.2012 06:11
- GÜNCELLEME08.02.2012 06:11
Suriye’ye mi giriyoruz? Savaşa mı sürükleniyoruz? Başkaları –yani ABD ve Batı- Türkiye’yi Suriye’yi askeri işgale mi yönlendiriyor? Türkiye, eğer Suriye’ye girerse, Rusya da Türkiye’ye savaş açar mı?
Bütün bunlar “Türkiye sokağı”nda sorulmaya başlandı. Ama, bunlar cevabı “evet” olmayan çok aceleci sorular. Dereyi görmeden paçayı sıvayan sorular.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, BM Güvenlik Konseyi’ndeki Rus vetosunun ardından, yanına Rusya istihbarat şefini de alarak dün Şam’a gitti ve Başşar Esad ile uzun bir görüşme yaptı.
Lavrov, Başşar Esad’ın “şiddeti durduracağı” sözünü verdiğini açıkladı ve Rusya’nın Arap Birliği ile bir çözüm üzerinde çalışabileceğini de açıklamasına ekledi.
Lavrov (Rusya diyelim) girişiminin fazlaca hükmü olacağı kanısında değiliz. Başşar, bugüne dek kaç kez “söz” verdi, verdiği hangi “söz”ünün arkasında durdu ve uyguladı ki? Kaldı ki, Arap Birliği’nin belkemiğini teşkil eden Körfez ülkeleri, dün diplomatlarını Şam’dan çekme kararlarını açıkladılar.
Şam rejimi yapısı gereği ve bir yıldır aldığı yolda yol açtığı sonuçlar da göz önüne alınırsa, “reforme edilmesi” imkansız nitelikte bir rejim. Ömrünü uzatmak için zaman kazanmaya çalışıyor. Rusya’nın ona sağladığı en önemli imkan da bu zaten.
Rusya, BM vetosu nedeniyle “uluslararası diplomasi”de kendisini tecrite sürükledi. Başşar rejimini ayakta tutacak gücü de yok. Lavrov girişiminin, Başşar politikası nedeniyle duvara toslaması ve Rusya’nın elini boşaltması ihtimali ise hayli yüksek.
Rusya’nın son manevraları, Başşar’ın devamını sağlayabileceğine inanmaktan ziyade, Sovyetler Birliği’nin mirasçısı “büyük güç” konumunu teyid ettirmeye benziyor.
BM Güvenlik Konseyi oylamasının 13-2 bittiğini aklımızdan çıkartmayalım. O 13 ülke arasında, Suriye’deki rejimi arkalamaya epey gayret sarfetmiş Hindistan ve Güney Afrika da var. Artık onlar bile Başşar’ın arkasından çekilmeye mecbur kaldıklarına göre, Rusya’nın “oyalama taktikleri”nin de bir sınırı olacak.
Rusya kadar Suriye’nin geleceğinde etkili olma gücüne sahip olan ülke Türkiye. Türkiye, hem “coğrafi konumu” itibarıyla öyle, hem de Suriye muhalefetine “ev sahipliği” yapıyor olduğu için öyle.
Türkiye’nin Başbakanı Tayyip Erdoğan, dün, Başşar Esad’ı yerden yere vuran bir konuşma yaptı ve Türkiye’nin “Rejimin değil Suriye halkının yanında olan ülkelerle yeni bir girişim başlatacağını” bildirdi.
Bu, kimlerle ve nasıl bir girişim olacak; belirsiz. Ancak, Başşar’ın “savaşsız çekilmesi” için bir girişim olacağı besbelli.
Dolayısıyla, “Türkiye, şunun bunun adına Suriye ile savaşa giriyor” diye bir fotoğraf söz konusu değil.
“Niyet edilmeyen sonuçlar”
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Cengiz Çandar / Radikal
Yorumlar3