'Islak' ve 'yaş'...
- GİRİŞ13.11.2009 09:12
- GÜNCELLEME13.11.2009 09:12
Şu şöyle olursa, bu böyle olursa, öteki de kendi yerinde oturursa... Katır da bir “sıpatay” doğurursa...
* * *
Ne demişler:
- Adamın dini imanı para, demişler.
* * *
Bir de o “adam”a sorsalardı, acaba ne derdi?
Belki de:
- Yaşasın vatan, derdi.
* * *
Ne demişler:
- Ölü evinde yaş, imam evinde aş, demişler.
* * *
Bir de imama sorsalardı, acaba ne derdi?
Belki de:
- Ağızlar torba değil ki büzesin, derdi; yahut da bir ulema edasıyla “kem söz sahibine aittir” derdi. İçinden de belki “bok yemişler” derdi.
* * *
Daha neler neler dememişler ki:
- Tok, açın halinden ne anlar, demişler.
- ...
- Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar, demişler.
- ...
- Hayvanın alacası dışında, insanınki içinde, demişler.
- ...
- “O da yalan, bu da yalan; fili yuttu bir yılan” da demişler.
Sonunda da:
- Doğrusunu istersen bizim işler “yaş” demişler.
* * *
Kaptan James Cook, 1768 yılında okyanuslara ilk açılışında, “Yeni Zelanda Adaları”nı keşfetmişti.
* * *
O tarihlerde Osmanlı tahtında III. Mustafa oturuyordu.
Rus Baltık filosu, Cebelitarık’ı geçerek Akdeniz’e giriyor ve Çeşme’deki Osmanlı donanmasını yakıyordu.
* * *
1934-35 yıllarında ise, Türkiye’de ilkokul çocuklarına ezberletilen manzumelerden biri, en ünlüsüydü:
Türk’ün güneşleriyle dünya ufku ağardı,
Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı?
* * *
Ne demişler:
- “Bizim şeyhin kerameti olur menkul (yayılır) kendinden.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Yorumlar3