Türkiye’nin Kamu Diplomasisi: Türkiye Maarif Vakfı

  • GİRİŞ17.07.2025 08:59
  • GÜNCELLEME18.07.2025 12:54

“Maarif” kelime köküyle ma’rifetten, manasıyla irfana yaslanır. Sadece bilgi değil, hikmeti kuşanmak; sadece öğretmek değil, insanı inşa etmektir maarifin özü. Bizim medeniyetimizde ilim, başı sonu olmayan kuru bir bilgi yığını değil; hakikate açılan bir pencere, gönül eğiten bir mektepti. Medreselerde akıl teri dökülürken tekkelerde gönül yoğrulur, sıbyan mekteplerinde elif’ten başlanıp insan-ı kâmile doğru yürünürdü. Çünkü bu topraklarda eğitim, bir devlet politikası değil, bir kul duruşu idi.

Bugün ise dünya, diplomasi denilen oyunu sadece silahlarla, parayla, medya gücüyle oynamıyor. Artık sahnede yeni bir aktör var: Eğitim. Silahın bıraktığı korkunun yerine, maarifin bıraktığı saygı geçiyor. Devletler yumuşak gücünü kültürle, sanatla, dille ve özellikle eğitim yoluyla kullanıyor. Bu bağlamda eğitim kurumları artık sadece bilgi aktaran yapılar değil; bir milletin dilini, ahlakını, bakışını ve duruşunu taşıyan diplomatik aktörlerdir.

İşte Türkiye Maarif Vakfı da bu anlayışla, yalnızca okul açmak için değil; gönül açmak, zihniyet inşa etmek ve medeniyet taşımak için yola çıkmıştır. 2016 yılında kurulsa da taşıdığı ruh asırlıktır. O ruh, Enderun’un zarafetiyle, medresenin vakarını harmanlar. Maarif Vakfı, Türkiye’nin dış politikada eğitim eliyle kurduğu en sahih köprüdür. Devletin aklı ile milletin vicdanının birleştiği bir noktada yükselir.

Bugün Afrika’dan Balkanlara, Orta Asya’dan Latin Amerika’ya kadar onlarca ülkede faaliyet gösteren Türkiye Maarif Vakfı, kamu diplomasisinin sadece bir enstrümanı değil; bir vicdan tebliğcisidir. Bilgiyle donatılmış ama aynı zamanda adaletle yoğrulmuş nesillerin yetiştiği bu mektepler, Türkiye’nin dünyaya “biz buradayız” demesinin sessiz, ama kalıcı yoludur.

Türkiye Maarif Vakfı’nın Kuruluş Gerekçesi ve Vizyonu

2016 yılının Temmuz ayında Türkiye, sadece bir darbe teşebbüsüyle değil; aynı zamanda yıllar boyu ilmek ilmek örülen bir ihanet ağının kalbine darbe indirerek yüzleşti. Devletin damarlarına sızmış bir yapı, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da eğitim kisvesi altında örgütlenmiş, nice memleket evladını kendi aklından ve vicdanından koparmıştı. Bu ağ, sadece milletin çocuklarını çalmamış; Türkiye'nin dostlarına da kendi yüzünü sahte aynalarda yansıtmıştı.

İşte Türkiye Maarif Vakfı, bu ihanetin açtığı boşluğu sadece kapatmak için değil, bir daha böylesi sızıntılar yaşanmasın diye sahaya inmiştir. Lakin Maarif Vakfı bir tepki kurumu değil, ilke kurumudur. Evet, yıkılmış olanı onarır; ama asıl maksadı yeni bir dünya kurmaktır. Eğitim sahasında kendi millet ruhuna, kendi tarihsel hafızasına yaslanan yerli ve millî bir duruş inşa etmektir.

Türkiye Maarif Vakfı, bir yönüyle devlettir; çünkü devletin resmi aklı ve diplomatik hedefleriyle uyumludur. Lakin bir yönüyle vakıftır; yani halkın duasını, milletin irfanını, sadaka-i cariyesini taşır. Bu yönüyle resmî olmaktan çok ruhani, bürokratik olmaktan çok gönülcüdür. Okul açar ama bina değil, medeniyet kurar. Müfredat getirir ama sadece ders değil, değer verir.

Vakfın vizyonu, Türkiye’nin yüzünü sadece Batı’ya dönmüş bir figür değil; doğusuyla, güneyiyle, kuzeyiyle ve mazlum coğrafyalarıyla barışık bir aktör olduğunu sahada göstermektir. Bu vizyon, emperyal akılların değil; vakıf medeniyetinin ruhunu taşır. “Biz sizin yeraltı kaynaklarınıza değil; çocuklarınıza, geleceğinize talibiz” diyen bir tavrın adıdır Maarif Vakfı.

Bu yönüyle Maarif Vakfı, Türkiye’nin hem geçmişinin ruhunu hem geleceğinin yönünü temsil eder. Nasıl ki Osmanlı bir beldeyi fethederken önce mescid, sonra mektep ve en son karakol kurardı; bugün de Türkiye, dost coğrafyalarda önce gönüllere hitap eden mektepler inşa ederek yeni bir medeniyet dili kurma yolundadır.

Sahadaki Ayak İzi: Kurumsal Faaliyetler ve Küresel Yayılım

Türkiye Maarif Vakfı, sadece bir düşünce değil; bir eylemdir. Sözle değil, fiille konuşur. Mazlum coğrafyaların umutla beklediği, unutulmuş şehirlerin yeniden hatırlandığı, yetim sokakların çocuk sesleriyle dolduğu bir hayalin ete kemiğe bürünmüş halidir.

Kuruluşunun üzerinden kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen, Vakıf, Afrika’dan Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Güney Amerika’ya, Uzak Doğu’dan Güney Asya’ya dek geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir.

Maarif Vakfı’nın okul binaları beton değil, irfandır. Sınıfları dershane değil, meşveret otağıdır. Kimi ülkelerde kapatılan FETÖ okullarının yerine geçerek güven inşa etmiş, kimi yerlerde sıfırdan başlamıştır. Bayrak her yerde dalgalanır, ama gönül her yerde barınmaz. İşte Maarif’in farkı burada başlar.

Okullarda yalnızca Türkçe öğretilmez; Türkçe’yle birlikte Türkiye anlatılır. Öğrencilere yalnızca matematik ya da fen değil; merhamet, adalet, emanet, tevazu da öğretilir. Bir elinde kitap, bir elinde karakter taşıyan bir nesil yetiştirme gayesi vardır. Yerel müfredatlara duyulan saygı, kültürel asimilasyon yerine kültürel diyalog anlayışı, Türkiye’nin sömürgeci değil, paylaşımcı ve onarıcı bir aktör olduğunu göstermektedir.

Maarif Vakfı, sadece öğrencilerle değil; öğretmenlerle, velilerle, yerel yönetimlerle kurduğu samimi ilişkiler sayesinde bulundukları ülkelerde birer güven ve itimat adasına dönüşmüştür. Bazı ülkelerde devlet nezdinde eğitim alanında Türkiye, Maarif Vakfı vasıtasıyla ilk tercih haline gelmiştir. Bu, sadece başarı değil; bir milletin temsil ehliyeti kazanmasıdır.

Ve unutulmamalıdır ki, bu kurumun faaliyet gösterdiği her ülke, bir diplomatik temsil alanıdır. Maarif'in bir okulu, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel bir konsolosluğudur.

Maarif Vakfı’nın Kamu Diplomasisi Rolü

Diplomasi, artık yalnızca büyükelçilerin salonda söyledikleriyle değil, halkların gönlünde söylenenlerle yürütülüyor. Devletlerin kudreti, yalnızca askerî veya ekonomik değil; kalplerde bıraktığı iz, zihinlerde kurduğu anlamla ölçülüyor. Bu çağda, yumuşak güç denilen şey; bir milletin nezaketle kuşattığı hâkimiyetidir. İşte Türkiye’nin bu alanda en önemli temsilcilerinden biri de Türkiye Maarif Vakfı’dır.

Bu mekteplerin sıralarında oturan çocuklar, yarının sadece doktoru, mühendisi değil; Türkiye’yi bilen, anlayan, seven insanlar olacaktır. Yıllar sonra ülkelerinde bürokrat, bakan, öğretmen, akademisyen olacak bu gençler, Türkiye’yi Batı’nın karaladığı gibi değil; Maarif’in anlattığı gibi tanıyacaktır. Ve işte bu, kamu diplomasisinin en kalıcı şeklidir: Gönülde açılan Türkiye penceresi.

Bir milletin yüksek ahlakı, yardımlaşma kültürü, irfan mirası bu kurumların eliyle taşınır. Maarif, Türkiye’nin kendini anlattığı değil, kendini yaşattığı yerdir. İşte bu fark, onu diğer devletlerin açtığı “küresel eğitim zincirleri”nden ayırır.

Birleşmiş Milletler salonlarında değil, Afrika'nın toprak okullarında; diplomatik masalarda değil, Asya'nın kırsalında bir çocuğun gözünde Türkiye olmak... Bu, büyükelçilikten daha derin bir temsildir.

Kimi ülkede bir öğretmen, kimi ülkede bir okul yöneticisi; ama her biri aslında birer kültür elçisidir. Bu anlamda Türkiye Maarif Vakfı, sadece eğitim vermiyor; Türkiye'nin zarafetini, merhametini, vefasını temsil ediyor. Ve her temsil, geleceğe bırakılan bir Türkiye hatırasıdır.

Maarif Vakfı’nın FETÖ ile Mücadeledeki Yeri

Zaman olur, kalem kılıçtan keskin olur. Zaman olur, mektep bir siperdir, öğretmen bir nefer. Türkiye Maarif Vakfı’nın kuruluş hikâyesi de işte böylesi bir zamanın çocuğudur. Bu vakıf, sadece bir eğitim kurumu değil; Türkiye’nin aklını çalmaya yeltenen bir ihanet şebekesine karşı direnişin irfan cephesidir.

FETÖ, yıllar boyunca “okul” adı altında kurduğu yapılarla yalnızca eğitim değil; istihbarat, propaganda ve etki ajanlığı faaliyetleri yürüttü. Bu okullarda sadece matematik öğretilmedi; akıllar devşirildi, gönüller rehin alındı. Türkiye’nin dostları Türkiye’ye düşman edilmeye çalışıldı. Sahte bir imajla gönül coğrafyasına sızıldı. Kılık millî, maksat gayri millî idi.

İşte Maarif Vakfı bu sahada, Türkiye’nin gecikmiş ama vakur cevabı olarak kuruldu. Bir boşluğu doldurmak değil, bir ihaneti söküp atmak için sahaya indi. FETÖ’nün devralınan okulları, Maarif’in eliyle yeniden vatanperver bir ruha kavuştu. O okullarda artık Türkiye düşmanlığı değil, Türkiye sevgisi öğretiliyor. Artık o sıralarda maşalar değil, dostlar yetişiyor.

Maarif Vakfı’nın bu mücadeledeki rolü, sadece eğitimsel değil; jeopolitiktir. FETÖ’nün uluslararası düzeyde oluşturduğu Türkiye karşıtı algı operasyonlarına karşı Maarif’in duruşu, devletin itibarını yeniden ayağa kaldırmıştır. Kimi ülkelerde Maarif, Türkiye'nin resmî yüzü haline gelmiş, FETÖ'nün arkasındaki karanlık ağlar çökertilmiştir.

Bu mücadele, yalnızca örgütsel bir temizlik değildir. Bu bir zihniyet savaşıdır. Maarif, FETÖ’nün sinsilikle ördüğü eğitim sahasını ahlâkla, şeffaflıkla, emanet bilinciyle yeniden inşa etmektedir. Bu sahada verilen mücadele, FETÖ’nün ardındaki emperyal akla karşı Anadolu’nun irfanı ve vakıf ruhuyla verilen cevaptır.

Maarif’in yürüttüğü bu operasyonlar, kimi zaman diplomatik gerilimleri göze alarak yapılmıştır. Bazı ülkelerde FETÖ’nün ekonomik ve siyasî etkisi hâlâ güçlü olmasına rağmen, Maarif Vakfı kararlılıkla ilerlemiş; Türkiye'nin resmî temsil yetkisiyle, milletin vakarını birlikte taşımıştır.

 

Yorumlar7

  • TİREBOLULURECEPAĞA 1 gün önce Şikayet Et
    ALLAH ım sen bizim RABBİMİZ,sen bizim MEVLAMIZ sın,sen RAHMAN ve RAHİM,YÜCELERİN EN YÜCESİ,merha metlilerin en MERHAMETLİSİSİN,bizlere ACI,bizlere MERHAMET et,bizleri KORKUTMA,YANGIN,SEL,KURAKLIK KASIRGA gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz,aklımıza gelen ve gelmeyen,tasavvur edebildiğimiz ve edemediğimiz FELAKET ve AFETLERDEN ülkemizi ve TÜM İSLAM ÜLKELERİNİ KORU!
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • TİREBOLU LU RECEP 1 gün önce Şikayet Et
    ALLAH ım sen bizim RABBİMİZ,sen bizim MEVLAMIZ sın,sen RAHMAN ve RAHİM,YÜCELERİN EN YÜCESİ,merha metlilerin en MERHAMETLİSİSİN,bizlere ACI,bizlere MERHAMET et,bizleri KORKUTMA,YANGIN,SEL,KURAKLIK KASIRGA gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz,aklımıza gelen ve gelmeyen,tasavvur edebildiğimiz ve edemediğimiz FELAKET ve AFETLERDEN ülkemizi ve TÜM İSLAM ÜLKELERİNİ KORU!
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • HADİMÜLTÜRKİYEM 1 gün önce Şikayet Et
    ALLAH ım sen bizim RABBİMİZ,sen bizim MEVLAMIZ sın,sen RAHMAN ve RAHİM,YÜCELERİN EN YÜCESİ,merha metlilerin en MERHAMETLİSİSİN,bizlere ACI,bizlere MERHAMET et,bizleri KORKUTMA,YANGIN,SEL,KURAKLIK KASIRGA gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz,aklımıza gelen ve gelmeyen,tasavvur edebildiğimiz ve edemediğimiz FELAKET ve AFETLERDEN ülkemizi ve TÜM İSLAM ÜLKELERİNİ KORU!
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • BURHANEDDİNRABBANİ 1 gün önce Şikayet Et
    ALLAH ım sen bizim RABBİMİZ,sen bizim MEVLAMIZ sın,sen RAHMAN ve RAHİM,YÜCELERİN EN YÜCESİ,merha metlilerin en MERHAMETLİSİSİN,bizlere ACI,bizlere MERHAMET et,bizleri KORKUTMA,YANGIN,SEL,KURAKLIK KASIRGA gibi bildiğimiz ve bilmediğimiz,aklımıza gelen ve gelmeyen,tasavvur edebildiğimiz ve edemediğimiz FELAKET ve AFETLERDEN ülkemizi ve TÜM İSLAM ÜLKELERİNİ KORU!
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Hyr 1 gün önce Şikayet Et
    Resulullahın huzurunda yüce mahkemede yargılanacak fetö ve diğerleri. kim müslümanların bölünmesine fırsat verdiyse vay haline.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat