Güzellik yarışmaları; modern kölelik
- GİRİŞ26.07.2010 11:27
- GÜNCELLEME26.07.2010 11:27
Geçen hafta birçok gazete, sürmanşetini Bodrum’da kaldığı ötelin üçüncü katından düşen ve kaldırıldığı hastanede ölen bir genç kızı yazdı.
Genç kız “tescilli güzel” olunca haberin boyutu önem kazandı.
2003 tarihinde “mankenler kraliçesi” seçilen genç kızın özel hayatının inişli çıkışlı olduğu söyleniyor. Otopsi raporuna göre, düşme sonucu kırıklar oluştuğu ve vücudunun bazı bölgelerinde ezilme meydana geldiği belirtilmiş.
Bir gazetenin iddiası ise şöyle: sevgilisiyle tartıştıktan sonra kokain çekmiş ve balkondan kendini aşağı bırakmış (Takvim).
Ailesi bu iddiayı yalanlıyor; kesinlikle intihar olamayacağı yönünde ifade kullanıyorlar.
Daha bu haberin mürekkebi kurumadan yine erkek arkadaşı ile tartışan bir mankenin balkondan atladığı haberi gazetelerde çıktı.
*
Kaza veya intihar. Ancak şu var ki, haber bültenlerine eğer “güzellik kraliçesi” etiketi taşıyan bir genç kızın ölüm haberi yansıyorsa, “kraliçe”nin ölümünün normal yollardan olması beklenemez!
Bu tuzak yarışmalara katılıp sonradan şöhret olan ve neon ışıkların altındaki yaşamdan vazgeçen kaç genç kız gösterebilirsiniz.
*
Güzellik yarışmalarına sokulan körpecik bedenler, şehvet avcıların sofrasına konulan et pazarına dönüştü.
Bu pis çark hep böyle döndü/dönüyor: Eğer birazcık yetenek kırıntısı varsa onları ya dizi film yıldızı yapıyorlar yahut şarkıcı.... Yeteneği yoksa, göbekli “playboyların” sofrasına konuluyor.
*
Laiklikten, aydınlıktan ve dahi feminizmden dem vuran Cumhuriyet Gazetesi 1929 yılında ilk güzellik yarışmasını organize eden ve Türk kızlarını bu pisliğe bulaştıran gazetedir.
Düşünebiliyor musunuz, meşhur aydınlar bile o dönem jüri üyeliği yapmış ve ağızlarındaki salyaları akıtarak yarışma hakkında “malumat” vermiş.
Cumhuriyet gazetesi 1930’da ikinci müsabaka düzenler. Yarışmayı Mübeccel Namık isminde bir kız kazanmış ve tacını takmıştır. 16 Ocak 1930 tarihli Resimli Uyanış dergisinde haber aynen şöyle verilir:
“Bu hafta Cumhuriyet gazetesinin teşebbüsü ile ikinci defa olarak bir Türkiye güzellik kraliçeliği daha intihap olundu. Bu yeni kraliçe Mübecel Namık Hanımdır, kendisi yeşil gözlü, uzun boylu ve çok mütenasip endamlıdır. Hakem heyetinde bulunanların görüşleri hayli ilginçtir.”
Şimdi size o diyalogları aynen aktarıyorum:
Hüseyin Rahmi Gürpınar: “Birer birer alınırsa hepsi güzel, fakat bolluk içinde seçmek müşkül oluyor.”
Halit Ziya Uşaklıgil: “Bayıldım.”
Ahmet İhsan: “Rüya görüyorum sanıyorum.”
Abdülhak Hamit: “Cennete girdim sanıyorum.”
Kontes Soranzo: “Cennetten çıktım sanıyorum.”
Hüseyin Cahit: “Hayranım.”
Şükufe Nihal: “Gayet güç, cevap veremeyeceğim kadar güç.”
İsmail Müştak: “Hepsinin müştakıyım.”
Yunus Nadi: “Ben bu işin muvaffakiyetinden çok memnunum.”
Rezan Emin: “32 numara güle benziyor.” (a.g.d., 1930)
32 Numara Mübeccel Namık’tır. Genç kızı daha sonra, Fransa’nın Cannes şehrine gönderirler ve dereceye giremez. Çünkü seçilen Türk kızının daha da açılıp saçılmasını isterler.
*
Yani; Cumhuriyet gazetesinin başlattığı “müsabakalar” Cumhuriyet kadınlarını, yeni Cumhuriyetin ne kadar “medeni” olduğunu dünyaya ilan etmek için, önce “milli görev” deyip sahneye sürmüş, misyon tamamlanınca bu tür mübasaların “milli hastelerimize” uymadığını” keşfederek sahneden çekmişlerdi.
Bu misyonu dönemin çok satan gazeteleri ve birçok televizyon kanalı dev organizasyonla bu günlere kadar getirdi. Binlerce genç kızın hayatını karartarak… Sonra hayatı kararmış kızların dramını yapmak yine bunlara düştü.
İşte modern köleliğin getirdiği acı fatura.
Davut Şahin - Haber 7
davutsahinn@gmail.com
Yorumlar7
-
Tamer Akyol
15 yıl önce
Şikayet Et
MODERNLİK. Modernlik açılıp saçılmakla ölçülüyorsa, en modern varlıklar hayvanlardır.
Beğen
Cevapla
-
NİYAZİ KARACA
15 yıl önce
Şikayet Et
SIRF PUANLAMA KRİTERLERİNİ ÖĞRENMEK İÇİN BENDE BU YARIŞMALARA KATILACAĞIM. Puanlamalar, dereceler nasıl belirleniyor, Canabu Allah insanları en güzel şekilde yaratmış ise bu güzelliğin birilerinin tesciline ihtiyacı var mıdır. Düşünün Mısır Pramitlerinin içi açılsa kıymeti, önemi ve gizemi kalır mıydı. Kadın da böyle değil mi. Bence zamparalığın moderncesi, en mahrem yerler iyiden iyiye bakılıp inceleniyor.
Beğen
Cevapla
-
guner guk
15 yıl önce
Şikayet Et
Geri kafalı.... Şimdi bazı feminist, laikçi, ulusalcı v.s. kadınlar yerine göre kadının meta olarak kullanıldığından şikayetçi olurlar. Fakat eminim ki kadını mal yerine koyan, köleleştiren, aşağılayan, şehvet nesnesi yapan bu güzellik yarışmalarını yasaklayalım desen gerici, geri kafalı (belki de bidon kafalı) derler...
Beğen
Cevapla
-
Emre Erdem
15 yıl önce
Şikayet Et
Pislik Gazete. Cumhuriyet Gazetesi ilk güzellik yarışmasını organize eden ve Türk kızlarını bu pisliğe bulaştıran gazetedir. Ahlıksızlık üzerine kurulmuş bir gazete.
Binlerce genç kızlarımızın hayatlarını mahvettiler. Sayın Davut Şahin görüş ve düşüncelerinize aynen katıldığımı ifade eder, saygılarımı sunarım
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
Karacaoğlan
15 yıl önce
Şikayet Et
DÜNYA HAYATI KISA,AHİRET HAYATI SONSUZDUR.... Mahşerde her evlat babasına şu soruyu soracaktır:Beni nasıl bir kadından dünyaya getirdin?.Yani beni dünyaya getirmek için kendine nasıl bir eş seçtin?Namuslu,iffetli,şerefli bir kadını mı eş seçtin yoksa sadece güzelliğine,malına veya soyuna göre mi seçim yaptın?Bu hak mahşerde evladın baba üzerindeki haklarından bir tanesidir.Maalesef günümüzde buna riayet eden erkeklerin sayısı azalmaya başladı.Bu mankenlerin veya onlar gibi hayat yaşayan bayanların hayatlarından kaç erkek geçtiğini bilen var mı???
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle