Her iki olayda İsrail parmağı mı var?
- GİRİŞ23.08.2010 16:03
- GÜNCELLEME23.08.2010 16:03
Birinci olay:
Önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlığı haberi birçok kişiyi heyecanlandırdı.
Samsun’daki mitingin ardından bir iftara katılmak üzere yola çıkan Başbakan, Ünye ilçesi üzerindeyken aniden rahatsızlandığı haberi geldi.
Helikopter acil iniş yaptıktan sonra bir işçi emeklisinin evinde bir müddet istirahat etti.
*
İkinci olay:
İddialı bir yapım olan “Kurtlar Vadisi Filistin’in çekimleri büyük bir skandala imza attı.
Bakın olay nasıl gelişmiş:
Çekimleri Adana’dan süren projenin, negatif filmlerinin laboratuar işlemi sırasında yanlış kimyasalların kullanılması sonucu yandığı haberi geliyor.
Yanan negatif filmlerin içinde çekimleri aralıksız 2 gün süren ve başrol oyuncularının yanı sıra binlerce figüranın da kullanıldığı bol aksiyon sahneleri de var.. Yüksek maliyet gerektiren stüdyo dekorları cabası.
Yapımcılarla, film üreticisi (Kodak) birbirini suçluyor. Yani kabahat samur kürkte olsa kimse üstüne almaz. Olay ortada... Pana film şimdi kara kara düşünüyor, zira yeniden aynı sahneleri çekmek 10 Milyon dolardan başlıyor…
Yüksek bütçeli film olan böylesi yapımlarda hata payı “sıfır” olması gerekirken birden bire filmlerin “yanması” insanı ister istemez kuşkulandırıyor.
*
Her iki olayı alt alta koyalım… Başbakan Erdoğan’ın “Van minute” çıkışı ile, Pana Filmin yapımcılığını üstlendiği “Kurtlar Vadisi Pusu”daki sahneden dolayı kim “rahatsızlık” duydu?
Tahmin etmeyin, zaten biliyorsunuz: İsrail!
*
Bu sıralar Başbakan Erdoğan’ın başına değil taş, yıldırım düşse, insanlar bundan İsrail’i sorumlu tutacak. Bu kaçınılmaz.
Kurtlar Vadisi, Türkiye’nin en çok izlenen yapımı. Filmleri vizyona girdiğinde Hollywood’la çok rahat baş ediyor ve gişe derdi yok.
Dolayısıyla günler önce yapılan tanıtımlardan sonra birden bire “filmlerin yanması” ile gündeme gelmesi, perde arkasında İsrail parmağı olduğu kuşkusunu doğuruyor.
*
Elimizde ne belge var, ne de bilgi.
Ancak hissettiklerimizi de buradan kaleme almak istedik. Çünkü İsrail’in “kendi güvenliği” için ayırdığı bütçe, devlet bütçesini aşıyor. Bunun yanı sıra denenmemiş yöntemleri uygulamasıyla biliniyor.
İsrail’in suikast politikaları, “terörle mücadele gerekçesiyle” ya da düşman olarak algılanan ülke ya da örgütlere karşı başvurulan bir yöntem… Bu tür eylemlerde İsrail’in son derece başarılı olduğu ve sıklıkla başvurduğu da bilinen bir husus.
Bence bu “varsayım”ı yabana atmayın.
Davut Şahin - Haber 7
davutsahinn@gmail.com
Yorumlar8