Levent çok tartışılan ismi ekrana getirdi. “Camileri de yaktık” diyen Özel Harpçi emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nu konuşturdu. “Camileri yaktık” demedi bu sefer ama “mesela” dedi. “Devletin harple ilgili taktileri olabilir” dedi.

Sky Türk spikeri Saynur Levent, emekli generalin itiraflarını, inanamaz bir yüz tonuyla dinliyor.

Yirmibeşoğlu “Harp metodudur bunlar. Mesela düşmanı kışkırtmak ve milleti galeyane getirmek için bu tür şeyler hep yapılmıştır. Yunanlılar da kilise yakmıştır, kendi halkını galeyana getirmiştir. Harpte böyle şeyler hep olur” diyor.

Ama dilinin altındaki baklayı ıslatmıyor Yirmibeşoğlu.

Levent bu arada, “Ergenekon”u soruyor generale.

“O münhasır bir örgüt” diyor. “Kendi içinde çeteleşmiş bir grup” diyor emekli general.

Bu arada, Levent, yaptığı programla neredeyse Sky Türk’ü tek başına götürüyor. Çünkü kanalda belli ki, spiker sıkıntısı yaşanıyor. Gerek spor sunucuları gerekse, ara haber seslendirmecileri kulak tırmalıyor. Diksiyonları henüz oturmamış.

*

Eski Harp Dairesi Başkanı Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun itirafları bununla sınırlı kalmadı. Daha sonra Habertürk’e canlı yayına görüntülü katıldı. Öfkeliydi. “Yanlış anlaşıldım” veya “saptırıldı” deyip duruyordu. Yirmibeşoğlu “Cami yaktık” demediğini, örnek vermek için öyle söylediğini anlattı. Devamında, “Böyle bir şey olmadı, Yunanlılar bu konuda usta. Siz yapmadınız mı derlerse biz de yaptık diye iddia edebilirdim dedim ama ısrarla söyledim. Böyle bir şey olmadı.”

Sayın emekli general bundan sonra ne söylerse söylesin, “Cami yaktık” sözü tarihe bir dipnot olarak geçti.

*

Yine emekli bir general ekrandaydı. 12 Eylül’ün kıdemli ve çok tartışılan ismi aradan 30 yıl geçtikten sonra konuştu: Tahsin Şahinkaya.

Sansürsüz programının yiğit ismi Yiğit Bulut, konuşmayı bizzat Şahinkaya’nın evinde gerçekleştirdi (Habertürk).

Bilindiği gibi F-16 uçakları ile ilgili alımlarda “usülsüzlük” yani rüşvet aldığı iddiası ünlü “Time” dergisine de konu olmuş, en zengin generallerden biri olarak dergide yer almıştı.

Şahinkaya’dan ses çıkmamıştı. Ama 30 yıl sonra nedense konuşmayı tercih etti.

Şahinkaya öyle söylendiği gibi servet içinde olmadığı tam tersi “acınası” bir durumu olduğunu anlattı durdu. Onu izlerken, bir yardım kuruluşuna çağrı yapar gibiydi.

“Amerika’da servetim yok” diyordu. Oturduğu daireden taşınsa, kiraya çıkacağını söylerken Bulut, “O zaman Amerika’daki daireler boş duracak” diye espri yaptı. Şahinkaya boncuk gibi gözlerle sabit baktı. Belli ki bu espriyi beğenmedi.

Bulut, “Bu program bir aklama programı değil. Amacımız meseleyi açığa çıkarmak” diyor.

Sonra da, “Bu kadar zaman acı çektiniz, ailenizle çektiğiniz acıları anlatın” diyor habire… Sit/com parodisi izler gibiyim.

Bulut, Şahinkaya’ya 12 Eylül’de acı çeken gençleri de sorsaydı bu arada… Darbe sonrası insanların hapishanelerde nasıl işkencelerden geçtiğini… Hem sağdan, hem soldan adam asarak “denge” sağlayan generallerin ruh halini sorabilseydi?

*

Bir dönem kudretli generallerin içine düştüğü duruma bakın.

Ekranlarda konuştukça batıyor, battıkça yerin dibine giriyorlar.

Tarih bunların itiraflarıyla yeniden şekilleniyor!

Davut Şahin - Haber 7
davutsahinn@gmail.com