Kusturica bir daha gelir mi?

GİRİŞ13.10.2010 09:35
GÜNCELLEME13.10.2010 09:35

Tecavüz mağdurları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne defalarca başvuruda bulunmuş, buna rağmen somut bir cevap alamadıklarından dert yanmışlardı.

TRT Haber konuya hassasiyetle eğildi.

Ama ne yazık, bizim medya bunu gündeme getirmedi.

Ne zaman ki yönetmen Emir Kusturica, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde jüride yer almak üzere geldi, fırtına koptu. İster istemez, geçmişte söylediği sözler gündemde yerini aldı. “Tecavüz” de gündeme geldi. Kusturica, Boşnak kadınların tecavüze uğramasını “abartılı” bulduğu için bu olay hatırlanıverdi.

Kültür Bakanı Ertuğurul Günay’ın, Kusturica’ya tepkisi gecikmedi.

Kusturica’nın tepkisi de aynı şiddetle oldu ve bir sabah aniden ülkemizden ayrılıverdi. Üstelik peşinde bir “düşman” bırakarak.

Can Dündar’ın Kusturica’yla “özel” söyleşisini izledik ekrandan (NTV). Kendisinin ısrarla “Sırp/Boşnak karışımı bir melez” olduğunu anlattı övünerek…

“Hıristiyan” olduğunu vurgularken “Müslüman” kanının damarlarında dolaştığını hatırlattı.

Türkiye’deki tartışmaları politik buldu. Bazı yönetmenlerin tartışmada yer almasını “kıskançlık” olarak niteledi.

“Tecavüz” sayısını abartılı bulduğu tartışmaları gargaraya getirdi sanki. Soykırıma tepki göstermedi, ama cinayetleri tasvip etmediğini söyledi.

Ne demek şimdi bu?

Şu demek;

Sırplarla Boşnaklar her iki taraftan insan öldürdü demek istiyor.

Sanki Sırpların katlettiği Müslüman sayısı ile Müslümanların öldürdüğü Sırp sayısı aynıymış gibi.

Dündar keşke, Kusturica’ya 2009’da Lahey Savaş Suçları Mahkemesi’nin Milan Lukiç (müebbet) ve Sredoje Lukiç’i (30 yıl hapis) Bosna’daki katliamların suçlusu olduğunu ve ceza aldığını hatırlatsaydı.

Daha Srebsenitsa’da katledilen ve ortaya çıkarılan toplu mezarları ne çabuk unuttu Kusturica?

Dündar keşke, Kusturica’ya iki ay önce 1995’te Sırpların 8 binden fazla Boşnağı öldürdüğü “Srebrenitsa katliamın 15.yılında” anma törenini hatırlatsaydı. O törende 755 kurban daha toprağa verilmedi mi?

Kusturica eğer söylediklerinde haklı olsaydı Antalya’da kalırdı. Sözlerinin arkasında dururdu. Erkek gibi jüri üyeliği yapar ve giderdi.