Bakan Günay'ın tek taraflı TRT öfkesi
- GİRİŞ13.11.2010 10:37
- GÜNCELLEME13.11.2010 10:37
M. Ali Ağca’nın televizyona çıkmasıyla ilgili yazıma olumlu-olumsuz eleştiriler geldi.
Bekliyordum.
Bana gelen eleştirilerin bir tanesi de, “M. Ali Ağca için Abdi İpekçi’nin katili bile diyemediniz”di.
Aha burada yazıyorum ve diyorum ki: Gazeteci Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’dır.” (Ağca, Takvim gazetesine verdiği röportajda tetiği çekenin kendisi olmadığını söylüyor.)
Ağca “Papa’yı da vurdu.
Bakın bunları diyebiliyorum.
Peki, acaba Ağca’nın arkasında kimler var? Bunları cesur yüreklilikle söyleyebilir misiniz?
Mesela Ağca’yı Roma’ya kaçırtan güç kimdi? Üstelik 12 Eylül sonrası bir hapishaneden kaçmak hangi babayiğidin işi?
Ergenekon benzeri bir yapılanmadan sözedilebilir mi?
Ağca ne kadar bu olayda belli bir rol üstlenmişse, onun arkasında bulunan “cast”i niçin kimse görmüyor ve kaleme almıyor?
*
TRT Ana Haber Bülteni, “Ağca’nın konuk olduğu, Kozmik Oda” ile ilgili düşüncelerimizi geçen akşam ekrandan yansıttı. Diğer medya kuruluşların manşetlerini de ele aldı.
TRT artık milletin televizyonu olma yolunda adım adım ilerliyor.
Bir program ne kadar tartışılsa o kadar iyi.
Çünkü “belli bir zümre” eğer TRT hakkında “olumsuz” eleştiri getiriyorsa, TRT doğru yolda demektir.
TRT bu güne kadar bürokratik oligarşinin sessiz tercümanlığını yaptı.
Hatta bir dönem darbecilerin “resmi ağzı” oluverdi. 12 Eylül 1980 sonrası yayınlarda bunu çok bariz gördük. Darbeci Kenan Evren’i her gün ekranlarda görmekten “öğğ” gelmişti.
Ama devran değişti. TRT bundan sonraki yapılanmasıyla devlet-millet arasında bir köprü olmaya devam etmeli.
Resmi ağız yerine milletin aynası olmak TRT’ye çok puan kazandırır. Çünkü bir medya kuruluşu ancak bu şekilde inandırıcılığını arttırabilir.
*
Ancak Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay öfkeli: “Türkiye toplumunda iyi örneklere ihtiyacımız var. Katillerin akıl vermesine kimsenin ihtiyacı yok ve devletin televizyonu kalitllerin akıl vermesini bir program konusu yapamaz. Yaparsa bunu şiddetle eleştiririm. Eleştirmeye devam ederim” diyor (Türk Edebiyatı Kıbrıs’ta etkinliği kapanış törenin ardında yaptığı söyleşi)
Sanki bu soruyu soranlar, Bakanı gaza getirmiş gibi geldi.
Eğer Bakan Günay sözlerinde samimiyse acaba “teröristleri” ekrana getirmek için yarışan medya kuruluşlarını da “eleştirecek” mi?
Sayın Bakan acaba, PKK Kamplarında cirit atan yayın yönetmenlerin sekiz sütuna taşıdığı manşet ve televizyon programları için de “eleştiri” getirecek mi?
*
Ağca, Takvim gazetesine verdiği özel demeçte, “Tetiği çekenin kendisi olmadığını” söylüyor. Öte yandan birçok “sır”rın ifşası için kendi kitabını adres gösteriyor. Şimdiden reklam malzemesi olarak kullanıyor olabilir.
Ancak günlerdir manşetlerde PKK’nın siyasallaşması uğruna atılan manşetlere ne demeli? Özel televizyonların saatlerce PKK’nın sözcüsü gibi yaptığı programlara ne demeli?
Yorumlar4