Trump Kudüs’ü alenen sattı!

  • GİRİŞ10.12.2017 10:10
  • GÜNCELLEME10.12.2017 10:28

Kudüs yıllardır her üç dini yaklaşımın da önemli bir uygulama merkezi.

1980 yılında İsrail Kudüs’ün tamamının İsrail’e ait olduğu tezini gündeme getirmiş ve de Kudüsü İsrail’in Başşehri ilan etmişti.Ama bir tek Rusya, o da bu yıl, Kudüs’ün Batı kısmını İsrail’in Başkenti olarak kabul etmişti. Rusya dışında hiçbir ülke bu karara katılmamıştı. İsraildeki bütün elçilikler de Tel Aviv’de bulunuyor. Kudüs’te elçilik yoktu!

Doğu Kudüs’ün işgali de uluslar arası kurallara uygun değil aslında. Çünkü çağdaş uluslararası kurallara göre işgalci bir ülke, işgal altına aldığı başka bir ülkeyi kendisinin ilan edemez. Tabii aslında önemlisi, İsrail Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlileri de İsrail vatandaşı olarak kabul etmiyor. Sonuçta bugün 420 bin Filistinli Doğu Kudüs’te kalıcı olarak kabul ediliyor, ama vatandaşlık için kabul yok. Filistinliler geçici olarak oturmaya kabul ediliyor ve Ürdün pasaportları da var ama, Ürdün’de de tam vatandaş olarak kabul edilmiyorlar, çalışabilmek için özel izin almaları gerekli, ve de devletin onlara verdiği pek fazla bir katkı da yok.

Yani Kudüs’teki Filistinliler yabancı göçmen olarak kabul ediliyor. Kudüs hudutları dışında yaşayan Filistinliler ise, orada yabancı olarak görülüyorlar, orada yaşama haklarını da kaybediyorlar. Haklarını kaybetmemek için orada çok uzun zamandan beri yaşadıklarını isbat etmeleri gerekiyor. Ama dünyanın herhangi bir yerinde oturan bir Musevi ise tüm haklara sahip olarak İsrail’de yaşayabiliyor.

İsrail’in Doğu Kudüs konusundaki iddiaları da aslında uluslar arası kanun ve kurallara aykırı. İsrail’in yaklaşımı Dördüncü Geneva Konvansiyonu’na kurallarına göre tamamen aykırı bir durum deniyor.

Kaldı ki İsrail 1967 yılından beri tam bir düzine kadar, büyük konut kompleksi inşa etmiş ve de bunların önemli bir kısmı da Doğu Kudüs’teki Filstinlilerin mahallerinin içinde ve ortasında. Doğu Kudüste 200 bin kadar İsrailli, ordu ve polis tarafından korunarak yaşamakta. Ama İsrail’in en büyük konut kompleksi Kudüste 44 bin İsrailli’ye verilmiş durumda. Yani Kudüste yaşayan Filistinliler haklarını kaybederken, herhangi bir Musevi, İsrail’de yaşamasalar da, kamu desteği ile tüm haklara sahip.

Şimdi de Trump, kafasına İsrail takkesi geçirip televizon ve basının önüne çıkarak Kudüs’ün artık İsrail’in Başkenti olacağını, tüm dünyanın reddine rağmen kabullendi. Birçok ülke bu duruma karşı!

Unutulmamalı ki bugün İsrail sayılan yerler, Kudüs dahil 100 yıl evvel Osmanlı’lara aitti, hem de 1517 yılından Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’nda çökene kadar!

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat