Altılı Masa çala çala bir havaya varabilecek mi?

.

  • GİRİŞ07.01.2023 08:58
  • GÜNCELLEME07.01.2023 08:58

Altılı Masa dün 9 saat süren bir toplantı daha yaptı. Toplantı sonrası bilmem kaçıncı defa demokratik sistem güçlendirilmeli gibi soyut ve harcı alem tespitlerden müteşekkil bir açıklama metni yayınlandı.

Yani dağ aslına yine fare doğurdu. Zaten hem muhalif seçmen hem de muhalif entelektüeller çoktan altılı masadan umudunu kesmiş durumda.  Bunu sosyal medyada verilen tepkilerden görebiliyoruz.

Aslında ortada üstü örtülemeyen bir kriz olduğu çok belli. Bu krizden dolayı da altılı masa ne ortak bir aday konusunda anlaşabiliyor ne de somut bir program ortaya koyabiliyor.

Altılı masanın bir yıldır toplantılarına yön veren genel mantığı iki atasözümüzle özetleyebiliriz, çala çala bir havya varacak ve kervan yolda düzülür.

Yani ne bir beste ne bir şef ne de bir orkestra ortada yok.  Böyle olunca da kakofoniden başka bir şey üretemiyor altılı masa.

Esasında altılı masanın liderleri altılı masanın bir araya gelmiş gelebilmiş olmasını yeterli görüyorlar.  

Masadaki baskın düşünce ekonomik koşullardan dolayı seçim çantada keklik, zaten muhalif seçmenin de bizden başka alternatifi yok, o halde zaten üzerinde anlaşamayacağımız netameli konuların üzerini açmaktansa mümkün olduğunca birlik ve beraberlik görüntüsü vermeye devam edelim şeklinde özetlenebilir.

Buna rağmen önünde sonunda bir konuyu tartışmak ve belirlemek zorunda kalacaklar, o da kimi cumhurbaşkanı adayı gösterecekleri.

Zaten masanın kuruluşunun tek gayesi de bu, ortak bir aday belirlemek ve o adayla seçimi kazanmak. Kazanırlarsa ne olacak, o noktada kafalar çok hem de çok karışık.

Ahmet Davutoğlu dün çıktığı bir yayında masanın ortak adayı seçilirse tüm kritik konular ve atamaları ancak altılı masa liderlerinin tamamının yazılı onayı ile yapabileceğini açıkladı.

Böyle vesayet sisteminin yürümeyeceğini ve Türkiye’yi kaosa götüreceğini görmek için dahi olmaya gerek yok.

Ama biz yine de açıklayalım, her şeyden önce %50’den fazla oy ile seçilmiş bir cumhurbaşkanının halktan böyle bir yetki almamış olan altılı masa liderlerine boyun eğmesini gerektirecek olan şey nedir? Anayasa ve yasalar açıkken böyle bir uygulamanın yasal bir dayanağının olmayacağı açık. Yeni cumhurbaşkanı sizi tanımıyorum beni halk seçti derse ne yapacaklar. Nereye başvuracaklar?

Diğer taraftan belirsizliklerin yükseldiği ve hızlı karar almanın öneminin arttığı uluslararası bir konjonktürde yetkisi olmayan sembolik bir ismin ülkeyi uluslararası alanda temsil etmesi Türkiye’ye dış politika alanında sert bir fren yaptırmak ve birçok denklemden çıkarmak demek.

Bütün bunların ötesinde böyle garabet bir hükümet sisteminin siyasetin doğası ve Türkiye’nin siyasi kültürüne tamamen ters olduğu da çok açık ve net.

Davutoğlu’nun dilinden altılı masanın önerdiği hükümet sisteminin şu şekilde müşahhas hale getirebiliriz. Bir araba düşünün, o arabanın anahtarı cumhurbaşkanında, direksiyon Kılıçdaroğlunda, fren meral Akşener’de gaz Ali Babacanda, debriyaj Ahmet Davutoğlu’nda, vites Temel Karamollaoğlu’nda sinyal ise Gültekin Uysalda.

Böyle bir araba yerinden oynar mı, oynarsa da kaç km gider orasını varın siz hesap edin.

DİRİLİ POSTASI

Yorumlar1

  • Ahmet 1 yıl önce Şikayet Et
    40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz, ölümüne Reisleyiz her daim ölümüne, La galibe illallah el hükmü lillah...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat