Kürtlerin varlığı, Türklerin varlığına armağan olsun!

  • GİRİŞ03.07.2010 22:43
  • GÜNCELLEME03.07.2010 22:43

Yüzyılları aşan, ulus devletleşme ile coğrafyasında inkar politikalarıyla “büyük acılar yaşayan” bir halkın varoluşuna duyduğum saygının gereği olarak söylüyorum.

Türklerin yeniden kuşatmayı yardıkları, bölgesel atılımlara yöneldikleri ve Misak-ı Millinin dayattığı yapay hafızayı aşarak büyük bir gelenekle buluştukları bir tarihsel dönemde , Kürtlerin de buna yardım etmeleri ve destek vermeleri zorunludur.

Kürtler, tanınma politikası etrafında geliştirdikleri çeşitli taleplerini ifade ederken en çok bu hususa dikkat etmelidirler. Çünkü Türklerin gerçek varoluşlarıyla buluşmaları ve yeryüzünde yeniden tarihsel rollerini üstlenmeleri için iç toplumsal alandaki blokajlarla karşı karşıya kalmamalıdırlar.

Onların yükselişine engel oluşturan ana yapı, bin yıldır beraber yaşadıkları bir halk olmamalıdır. Kendi özgüvenlerini kazanmaya yöneldikleri, kemalizmden kurtulma çabasıyla didinip durdukları ve demokrasiyi(adalet ve barışı) bölgelerine taşımaya aday oldukları bir dönemde onlarla beraber olmak her şeyden önce Kürtlere düşer. Bin yıl beraber yaşayarak “büyük gelenek” içinde var olmuş bir halk olan Kürtler, şimdi yeniden bu büyük gelenekle buluşma sürecinde engel değil, destekleyici olamalıdırlar.

Tıpkı Said Nursi’nin yarım yüzyıla yakın bir zamanda Kemalizmin baskıcı ve ötekileştirici politikaları karşısında “Türklerle beraber olmayı” savunması gibi. Kemalizmin dışlayıcı ve baskıcı politik aygıtlarını hiçbir zaman Türklerle özdeşleştirmeden Türklerle kardeşlik tahayyülünü hep canlı tutmuş bir şahsiyet gibi. 

Kürtlerin ulus devlet ve Kemalizm uygulamalarında yaşadıkları sürgünler, ıslah programları, müfettişlikler, ohal yasaları tarihsel bir travmatik hafıza meydana getirdiği bir gerçek. Son yüzyılın büyük acılarıyla yaşadıkları bu travmaları, karşı travmalar üreterek acılı hafızadan kurtulmak sağlıklı bir çözüm değil. Çünkü travmalara karşı yeni travmalar ortaya çıkarak Türklerin de Kürtlerin de bir birini yeni acılarla ötekileştirmeleri kolaylaşacak. Bu da ne Türklere ne de Türklere yarayacak. Sadece daha fazla acı ve travmanın ortaya çıkmasına yol açacak.

Kürtler, tarihe terörist ve Türklerin yeniden var olmalarını engelleyen bir stratejinin parçası olarak geçmeyi hak edecek bir toplum değil. Ne İsrail ne ABD ne de başka bir güç ile beraber varlık kazanabilirler. Onları var eden temel güç, tarih içinde Türklerle beraber içinde yaşadıkları “büyük gelenek”tir.

Bu büyük gelenek Selçuklularla ve Osmanlılarla yaşandı. İnançlarını, dillerini, medreselerini, dergahlarını ve beyliklerini bu büyük gelenek içinde sürdürdüler. Said-i Nursi büyük geleneğin kemalizmin eliyle ve ulus devlet konseptiyle tuz-buz olduğu bir dönemde yeniden bu geleneği inşa etmek üzere harekete geçti. Risale-i Nur hareketi, Türkler üzerinden bu geleneği ihya etme arayışı olarak başladı. Kürtlerin büyük alimi ve dava adamı bunun için yeni bir inkişafa yöneldi. Kemalizmin dışlayıcı “Kürt Sait” söylemlerine karşın, o yine de Türk kardeşlerinin önderliğinde büyük gelenekle yeniden varolma yolunda azimle yürüdü.

Bu büyük geleneğin yeniden var olma temayülüne yöneldiği bir tarihsel momentte Kürtler, mücadeleci kimliklerini ve arayışlarını Türklerin önderliğinde temsil etmek için barışla yol almaları onların hayrına olacaktır. Yoksa ya tarihsel gerçekliğin dışına atılacaklar yada büyük geleneğin ihyasında suçlu sandalyesine oturtulmaktan kurtulamayacaklardır.

Eğer Türkler bölgelerinde barış ve adaleti tesis eden büyük geleneğin yeni öncü politik iradesi olacaklarsa, Kürtlerin varlığı onlara armağan olsun!


Doç. Dr. Ergün YILDIRIM / Haber 7
drergun@hotmail.com

Yorumlar39

  • Murat Yel 14 yıl önce Şikayet Et
    Bu nasıl başlık?. Hiç kimse hiç kimseden hem de kendi geleceği için varlığına son vermesini isteme hakkına sahip değildir. Bu yazıyı yazan arkadaş ne hakla bir milletin diğeri için yokolması çağrısında bulunabiliyor. Yazıyı okurken Türk milletinin kutsallığına inandığını apaçık görebildiğimiz bu yazarın düşünceleri ile Alman Nazi düşüncesi arasında pek bir fark yok. Biz Türklerin Kürtlerden isteyebileceği tek şey "Lütfen çocuklarınıza sahip olun! Şovenist duygularınızda sakladığınız bu terör sizin sonunuz olacak!
    Cevapla
  • akif ceylan 14 yıl önce Şikayet Et
    said nursi yi siper etmek.... Said nursi nin türklere olan muhabbeti ve türk kürt kardeşliği fikri islam birliği için geçerlidir.Oysa laik rejim din ile ilgili tüm olguları devlet yönetiminden çıkarıp Laik-dindışı-bir yapıya bürünmüştür.Dinsiz bir devlet yapısı ile Kürtlerin bu ülkeye bağlanamayacakları çok açıktır.Artık ortada said nursinin düşüncesinde olduğu gibi varlıklarını türk varlığına armağan edecek isanların olmaması da çok doğal değilmidir.Birliğin mayası dindir.ve din bu toprakları terk edeli çok olmuştur.Geçmiş olsun....
    Cevapla
  • akif ceylan 14 yıl önce Şikayet Et
    SAİD NURSİ KİMDİR.... ömrü ladini cumhuriyet idarecileri ile mücadele içinde zindanlarda geçmiş,Defalarca zehirlenmiş,zulmedilmiş ama bütün bunlara rağmen isyan etmemiş bir aydındır.Şeyh said isyanı dahil bir çok hadisede verdiği kararlar ve yorumları bence tartışılabilir.Said nursi osmanlının islam bayraktarlığı yaptığı devirlerden dolayı Türk milletine inancını hiç kaybetmemiş bu uğurda kürtçü hareketlere arkasını dönmüş bir insandır.Dinsizlik cereyanı ile mücadelesini kalem yolu ile yapmıştır.doğruluğu tartışılabilir.
    Cevapla
  • bozkurtkaan19 14 yıl önce Şikayet Et
    KONUŞUN BAKALIM. Şimdi devir sizin devriniz ancak unutmayın bir gün yine samsundan bir mustafa kemal gelir ve şimdi aşağıladığınız Türk Milletinin önünde diz çökersiniz...Bir gece ansızın Kürşatlar karabasan olur üstünüze uyuyamazsınız...
    Cevapla
  • akif ceylan 14 yıl önce Şikayet Et
    utanç duyuyorum.... said nursinin Türklerle beraber olma hasletinden uzaklaşmamasını bir nas gibi kabul edebilirmiyiz.Said nursi bir peygambermidir.100 Yıldır toprakları yakılan yıkılan en hafif tabirlr göç ettirilip asimile edilmeye çalışılan bir millete şimdi araplara liderlik yapacağız diye ihtiyaç duyuyorsak onların da biz türklere varlıklarını armağan etmelerini beklemek ne aşağılık bir düşüncedir.Faşizmin dik alası olan bu yazıyı ve yazarını protesto ediyorum.Siz en iyisi Aydınlık ta vatan da yazın sn YILDIRIM.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat