Hizmetli çalıştıranlar ve çalışanların dikkatine

  • GİRİŞ14.07.2014 09:38
  • GÜNCELLEME15.07.2014 15:56

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün  2011 yılında kabul edilen 198 Sözleşmesinde ev işi ve işçileri şöyle tanımlanıyor: Ev işçisi, istihdam ilişkisi içinde ev işlerinden olan çocuk, hasta ve özürlü bakımı, ev temizliği, yemek yapma, ütü yapma, çamaşır yıkama, bahçe bakımı, evin güvenliğini sağlama ve ailenin şoförlüğünü yapma gibi çok çeşitli işleri yapan kişidir. Buna göre ev isçisi,  yarı zamanlı (part-time) ev işleri yapan; bir veya birden fazla işveren için çalışan; ülke vatandaşı olan veya olmayan; evde yaşayan veya yaşamayan işçilerdir.

 Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş

Ülkemizde “Hizmetli” ve “Gündelikçi” olarak ifade elden ev işçiliği, kırdan kente yaşanan iç göçle ortaya çıktı, zamanla yaygınlaştı ve eğitim düzeyi düşük kadınların çalışma hayatına girmesini sağlayan yollarından bir oldu. Bu işçiler haftanın veya ayın belirli günlerinde çalıştırılmakta ve evlerdeki işleri yapmaktadırlar.

Ev hizmetlerinde  çalışan bu gündelikçiler; yasal düzenleme ve korumalardan uzak, çalıştıranların insafına terk edilmiş, büyük ölçüde  kayıtdışı çalışan kadın işçilerdir. Sürekli çalışmayan bu işçilerin yasal korumadan yoksun olması, sigorta haklarının olmaması büyük mağduriyetlere yol açıyor.

4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamı dışında olan bu işçilere 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun iş sözleşmesine ilişkin hükümleri ve genel hükümler uygulanmakta ancak bu haklardan yararlanma oranı maalesef çok düşük oranlarda kalmakta. Çünkü bu tür işlerde çalışanların önemli bir kısmı kayıtdışı.

Kadınların Gizlenen Emeği

Ev hizmetlerinde çalıştırılan kadınların çoğu hem ev sahipleri tarafından gizli çalıştırılmakta hem de  kendileri yaptıkları işi genellikle  beyan etmemektedirler. Önceleri ülkemiz kadınlarının yaptıkları bu işler son yıllarda göçmen kadınların çalışmasıyla yeni bir boyut kazandı. Evlerde gündelikçi olarak çalışan  yerli kadınlar kendilerini ev kadını olarak tanıtmakta ve  çalıştıklarını gizlemektedirler. Göçmen kadınlar da kayıtdışı çalıştıkları için hak talebinde bulunamamakta.

Kadınların gizlenen bu emekleri maalesef istatistiklere de yansımıyor ve şu anda gündelikçi olarak çalışanların sayılarını bilemiyoruz. Bu bilgisizlik sorunun büyüklüğünü görmemizi engelliyor, çözümünü zorlaştırıyor.

Sürekli ve Ücretli Çalışmayanların Sigorta Hakkı 

 Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalı olabilmeleri için  “ücretle ve sürekli” çalışmaları gerekir. Bundan dolayı sürekli çalışmayan, gündelikçi olarak düzensiz şekilde çalışan ev işçilerinin sigortalı olmaları yasal olarak mümkün değildi.

Düzensiz olarak ayda bir veya birkaç kez temizlik işlerinde çalışan işçiler sigortalı olamıyor, ancak haftanın belirli günlerinde sürekli çalışanlar sigortalı olma hakkına sahipler. Yargıtay kararlarına göre haftada üç günden fazla çalışanlar sigortalı olma haklarına sahip.

Torba Yasa Tasarısında Sürekli Çalışmayan Gündelikçilere Sigortalılık Hakkı

Gündelikçilerin sigorta haklarını düzenlemek üzere Torba Yasa Tasarısında yapılan yasal düzenlemeye göre ev hizmetlerinde aynı kişinin yanında ay içinde 10 günden az çalışanlar adına günlük kazanç alt sınırının % 2'si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi, çalıştıranlar tarafından ödenecek. Bu kişiler hakkında hastalık sigortası hükümleri uygulanmayacak. Bu kişiler, emeklilik ve genel sağlık sigortası primlerini istemeleri halinde kendileri yatıracak. Süresi içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşecek.

Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az gündelikçi çalıştıranlar işveren sayılmayacak. İş kazası ve meslek hastalığı sorumlulukları açısından bu işverenler yasal yükümlülüklerden muaf olacak.
Ev hizmetinde 10 günden fazla çalışanlar, "hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar" sigortalı yapılacak. Gündelikçi kadınların sigorta ve primlerinin ödenmesine ilişkin Torba Yasa Tasarısında yer alan düzenlemeye göre bankalara bastırılan kupon ile ödeme yapmak mümkün olabilecek.

Gündelikçi kadınların sigorta bildirimleri ve ödemeleri için kolaylık sağlanacak. Gündelikçi çalıştıranlar, başlangıçta sadece bir defalığına form doldurarak, ayda kaç gün çalıştırdıklarını belirtecekler ve ödemeyi yapacakları banka hesap numarasını bildirecekler. Sigorta bildirimini en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapmayan işverene asgari ücret tutarında ceza kesilecek.

Gündelikçi Kadınları 10 Günden Fazla Çalıştıranlar %27 Sigorta Primi Ödeyecek

Gündelikçi kadını ayda 10 günden fazla çalıştıranlar, çalıştırdıkları güne karşılık gelen sigorta primini ödeyecek. Daha önce sigortalı olan kadınlar için % 32, ilk defa sigortalı olanlar için % 27 oranında prim ödenecek. Mesela evinde 15 gün gündelikçi çalıştıran işveren, 1134 liralık brüt asgari ücretin yüzde 27’si üzerinden 156 lira prim ödeyerek yükümlülüğünü yerine getirecek.

İsteğe bağlı sigortalılıkta emekli olmak için 9 bin gün prim ödemesi gerekirken, gündelikçi kadınların 7 bin 200 gün prim ödemesi yeterli olacak.

10 Günden Az Çalıştırma Hükmü Suistimal Edilmeye Müsait

Gündelikçi kadınların sigorta haklarını düzenlemek üzere Torba Yasada yer alan “l0 günden az çalıştırma” hükmü uygulamada istismar edilmeye müsait. Evlerinde gündelikçi çalıştıranlar 10 günden az bildirimde bulunarak veya birden fazla gündelikçiyi 10 günden az çalıştırarak yasal yükümlülükten kurtulmanın yollarını arayacaktır. Bundan dolayı yasada yer alan “10 günden az çalıştırma” hükmü çıkarılmalı gündelikçiler kaç gün çalıştırılmış ise o süre üzerinden sigortalı gösterilmelidir. Aksi taktirde yapılacak düzenleme yasanın açıklarından yararlanarak kayıtdışılığı meşrulaştıracak.

Gündelikçi kadın işçilerin pazarlık güçleri dikkate alındığında haklarını talep edemeyecekleri açıktır. Ülkemizdeki örgütlenme düzeyi dikkate alındığında bu işçilerin örgütlenerek, pazarlık güçlerini artırma ihtimali de maalesef zayıf. Bu nedenle sosyal devlet olmanın gereği olarak bu işçilerin sigorta hakları çalıştıkları gün sayısına bakılmaksızın teminat altına alınması gerekiyor.

ILO’nun 198 Sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi Onaylanmalıdır

2011 yılının Haziran ayında düzenlenen Uluslararası Çalışma Konferansı’nın 100. toplantısında, ev isçilerine insana yakışır iş imkanlarının sağlanması ve çalışma haklarının korunması için 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi ve 201 sayılı Tavsiye Kararı, toplantıya katılan hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin ezici çoğunluğu ile kabul edildi. 189 sayılı sözleşme, uluslararası sözleşme niteliği ile bağlayıcı hükümleri içerirken, 201 sayılı tavsiye kararında ise sözleşmenin uygulanmasına yönelik yol gösterici hükümler yer almaktadır.

189 sayılı sözleşmenin kabul edilmesi ile birlikte, ev isçiliğinin ekonomik ve sosyal değeri görünür kılınmış ve dünyada çalışan 100 milyonu aşkın ev işçisinin çalışma ve sosyal haklarının güvence altına alınması için yasal zemin oluşturulmuştur.

Ülkemizin bugüne kadar onaylamadığı “Ev İşçileri Sözleşmesi”  zaman geçirilmeden onaylanmalı, yasal düzenlemeler bu işçileri gerçek anlamda koruyacak şekilde yapılmalıdır.

Doç. Dr. Sayım YorgunEkotrent
sayimyorgun@gmail.com

Yorumlar1

  • ömer slçuk 7 yıl önce Şikayet Et
    yanlış
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat