Yüzyılın en büyük felaketi, afeti… 10 ilimizi derinden vuran ve biri 7,7 diğeri 7,6 olan 2 büyük deprem…

Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda 541 can kaybımız, 9733 yaralımız vardı. Maalesef ve derin üzüntü içerisinde belirtmek istiyorum ki bu sayı artacak gibi görünüyor. Yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Sözün bittiği, kalemin tükendiği saatleri dakikaları yaşadık, yaşıyoruz.

Deprem; imtihan ve iki farklı insanı tekrar görmemize neden oluyor. Bir tarafta sabahın ilk saatlerinden itibaren on binlerce vatandaşımız karınca kararınca, az çok yardım noktalarına koşmada yarışırken, diğer tarafta da bu büyük afetin her saniyesini fırsata dönüştürmeye çalışanların kahır kokan yarışını izlemeye başladık bile…

3-4 yaşında evladının, torununun elinden tutmuş, artık gücü neye yettiyse pazar arabasına doldurduğu yardım malzemesini spor salonuna, dondurucu soğukta götürmeye çalışan teyze de bir insan. Depremin sabahı 175 TL olan battaniyeye öğleden sonra 250 TL fiyat veren de bir insan!

Arkamdan “kardeş Allah rızası için halının ucundan tut bayadır yürüyorum” diye spor salonunun kapısında seslenen hemşerim de bir insan. Depremin olduğu illerden birinde malum sarı sitede ilana koyduğu sağlam kalan evinin kirasını deprem günü arttıran da bir insan!

Sabahtan beri gözyaşı döken, evinde işyerinde dualar eden vatandaşlar da insan, deprem bölgesindeki illere giden otobüs biletlerine zam yapan da insan, 10 TL gibi sembolik rakama indiren de insan!

Türkiye’ye daha önce ayak dahi basmamış ama battaniye üreten bir firmayı arayıp stoktaki tüm battaniyeleri alıp deprem bölgesine gönderen yabancılar da insan. Bugün depremi fırsat bilerek borsada demir, çimento ve inşaat firması hisselerine soğukkanlılık ve açgözlülükle tavan yaptıranlar da insan!

Allah gerçekten var mı? Sorusuna cevap arayanlar buraya!

Zira yukarıdaki örnekler Allah’ın mucizesi! Bu örneklerdeki insanların hepsi aynı şekilde yaratılmış. Hepsinin iki gözü, iki kolu var. Hepsinin bir beyni, bir kalbi var. Ama yüzyılın afetine gösterdikleri reaksiyon tamamen farklı. Siz bundan daha büyük bir mucize gördünüz mü hiç?

Her an bir artçı deprem olabileceğini bile bile göçüğün altına bedenini sokan kahramanlar da insan, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, kötü malzemeyle kartondan evleri bu millete layık gören bazı müteahhitler de insan!

Depremzede 10 ilimize çoluk çocuğunu bırakıp hiçbir zorunluluğu, görevi olmamasına rağmen koşarak yardıma gidenler de varsa maddi destek sağlayanlar da yoksa dualarla seccadesini gözyaşlarıyla ıslatanlar da insan! Şanlıurfa’dan Adıyaman’a taksi ücretini tam 4 kat isteyen taksici de insan!

112’yi arayarak göçük altında kalmış gibi sözüm ona alay eden, eğlenen karaktersizler, şerefsizler de insan. O telefonun başında hiç bu utanç tablosu yaşanmamışçasına moralini bozmadan sabırla bekleyen de bir insan!

Birleşmiş Milletler, ABD, Rusya, Azerbaycan hatta Yunanistan ve daha onlarcası. Arayıp taziye bildirenler, kurtarma ekibi yollayanlar da insan! AFAD’ı; depremin daha 24 saati geçmeden Düzce depremi raporu üzerinden hedef tahtasına koyanlar, biz gelirsek afetleri şöyle yöneteceğiz, AFAD’ı böyle düzenleyeceğiz diyerek depremden siyasi rant devşirmeye çalışan aşağılıklar da insan!

Evet…

İmtihan için bu dünyadayız. İçimiz yanıyor. Birileri göçük altında ecel terleri dökerken birileri de bozgunculuk, fırsatçılıkla rant peşinde koşuyor.

İnsanlığın ağır bir imtihan verdiği günlerden geçiyoruz. İçimiz kan ağlıyor. Birileri enkazın yanında evladından gelecek hayırlı haberi beklerken birileri de şehrin bir başka noktasında yağmacılık yapıyor, hırsızlık yapıyor.

Ortalık tarumar. Can pazarı yaşanıyor. Dua etmekten başka elden bir şey gelmiyor. Ama deprem bölgesini gözüne kestiren vatan hainleri de iş başında!

Evet imtihanımız ağır!

Peki ne yapmalıyız?

Fırsatçılara, yağmacılara fırsat vermeyecek her türlü tedbiri almalıyız.

Bu süreçte online alışveriş sitelerine büyük görev düşüyor. Fiyat artışı yapan mağazalarının ilanlarını kaldırmalarını sağlamalıyız. Ücretsiz her türlü hizmeti ürünü sunmaya hazır olan yerleri, firmaları anasayfadan vatandaşlara ilan etmeliyiz.

Tek sesli şekilde yardımları düzenlemeli ve organize etmeliyiz. Her kafadan bir ses çıkmamalı.

Kötü hava koşulları gereği bölgedeki tüm Hoteller vatandaşların kullanımına açmalı.

CİMER üzerinde Deprem Acil butonu kullanıma açık. Koordineli çalışmak adına bu sekme kullanılmalı.

Telefonlar bölge ile iletişim için gereksiz yere meşgul edilmemeli.

AFAD ile koordineli şekilde yardım süreçleri koordine edilmeli.

Kan ihtiyacı oluşabiliyor. Sağlığı müsait olanlar Kızılay’a kan vermeli.

Bir olmalıyız. Birlik içerisinde olmalıyız. Böylesi zor günlerde içimizdeki bozgunculara, fırsatçılara müsaade etmemeliyiz. Yetkili ağızlar dışında gelen bilgilere itibar etmemeliyiz.

Bizi korkuyla, açlıkla, mallarımızla, canlarımızla imtihan eden Allah’ım!

Bizleri sabredenlerden eyle!

Bizlere merhamet eyle!

Doç. Dr. Yüksel OKŞAK

@yukseloksak

yukseloksak16@gmail.com