Hakkı Devrim bir çam ormanı 'devir'di
- GİRİŞ14.11.2011 08:50
- GÜNCELLEME14.11.2011 08:50
Doğan Medya Grubunun patronu Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi’nin kadrolu köşe direği Emin Çölaşan’ı işten çıkarttığında sıranın Ertuğrul Özkök’e geldiğini varsaymıştım ama tahminim tutmadı. Özkök’ün gerektiğinde forvet, kaleci, teknik direktör, seyirci, hakem hatta rakip oyuncu olarak maça devam edebilme becerisinde olduğunu anlamam için bugünleri görmem gerekecekti. Patron, Özkök’ün yerine Bekir Coşkun, Uğur Dündar ve son olarak da Hakkı Devrim’i hazır gözden düşmüşlerken gözden çıkarmayı daha pratik bir çözüm olarak gördü her halde.
Benim konum kendimi bildim bileli Radikal’de yazan Hakkı Devrim. Radikal ile o kadar özdeşleşmişti ki bir ara saç ekimi reklamlarımızdan birinde onun fotoğrafını kullanıp altına RADİKEL, o günlerde yeni saç ekimi yaptırmış olan Silvio Berlusconi’nin fotoğrafının altına da RADİKAL yazmayı bile düşünmüştük. Kızmazdı her halde çünkü o kadar sabırlı, munis, mülayim bir büyüğümüz olarak görüyorduk ki kendilerini.
Neyse...Aydın Doğan’ın emriyle Eyüp Can kendisini çağırıp lafı işine son verildiğine getirmeye çalışırken
-Size verdiğimiz ücret çok fazla geliyor, diyor ama
- Aydın Doğan kimseye ömür boyu bakmak zorunda değil demek istiyordu.
Herkes, Radikal ile yollarını ayırdıktan sonra Okan Bayülgen’in TV programlarına daha fazla ağırlık verir diye düşünürken Hakkı Devrim Radikal’de etmediği gafı canlı yayında Okan’nın programında yapmak gafletinde bulundu. İnterneti taradım çıkarılmış mı bu programdaki diyalogların metni diye ama uğraşmamış kimse meğer. Oturdum sizin için çıkardım. Hadi buyrun o diyalogun önemli bölümleri:
Yaşar Nuri Öztürk: Osmanlı düzeninde Bakara 104’ü gelin bir yere oturtun. Onun için diyoruz ki bunların yeniden gözden geçirilmesi lazım.
Hakkı Devrim: Bunu gözden geçirirken bir kabile şefi ile bir imparatorluğun başındaki adamın tepkilerini de çok yan yana mukayese etmeyin.
Yaşar Nuri Öztürk: Peygamber kabile şefi değildir beyefendi.
Hakkı Devrim: Kitle olarak söylüyorum
Yaşar Nuri Öztürk: Peygamber bütün ümmetin önderidir. Hatta bütün insanlığındır Kur’an’a göre. Yapmayın, onu söylemeyin.
Hakkı Devrim: Kastedilen şey bir küçük şehirdir...Ben yanlış ifade ettim.
Okan Bayülgen: Hakkı abinin kullandığı ‘kabile’ kelimesi sakın yanlış anlaşılmasın o günkü siyasi yapıyı anlatmak için söylenmiş olan bir laftır.
(Bu aşamada Hakkı Devrim ifadesinin yanlış olduğunu kabul ediyor. Yaşar Nuri Öztürk, Hz. Muhammed’in bir kabilenin başına geçmediğini, Medine Anayasası ile başına geçtiği yapının 3 dinin mensuplarının ve ateistlerin temsil edildiği ortak bir devlet olduğunu anlatmaya çalışıyorken Hakkı Devrim tekrar araya giriyor)
Hakkı Devrim: Peki bu devletin nüfusu neydi?
Yaşar Nuri Öztürk: Ne olduğu önemli değil
Hakkı Devrim: Önemli. Yani 30 bin kişilik bir şey ile bilmem kaç milyonluk şeyin arasındaki mesai farklıdır...Küçümseme niyetim yoktu. Muhammed’e olan hayranlığımı söylemiştim ama sen lafı uzatmak isteyebilirsin.
...
Kimsenin günahını almak arzusunda değilim. Hakkı Devrim’in bile bu konuda bu yaşta bu denli Radikal bir tavır sergileyeceği düşüncesine de uzağım.
Zaten Hakkı Devrim son yaptığı açıklamada ‘Hz. Muhammed’e laf söylemenin kimsenin haddi olmadığı’nı belirterek geri adım attı ancak yine de içimde bir burukluk var. Yıllarca Dil Yaresi isimli bir köşe yazmış olan üstadın kendi dilinden en çok çeken yazar olarak emekliye ayrılıyor olmasını sanırım yıllarca kendisini ısrarla okumuş bir okur olarak kolay kolay hazmedemeyeceğim.
Dr. Hamid Aydın - Haber 7
hamidaydin@gmail.com
twitter.com/hamidaydin
Yorumlar3