''Kemal Kuşları geliyooooor!''

Sabiha Gökçen “Canlı ne görürsek ateş etme emri almıştık. Asilerin gıdası olan keçileri dahi öldürüyorduk” diyor anılarında. Nesini tekzip edeceksiniz?

  • GİRİŞ21.11.2011 09:19
  • GÜNCELLEME21.11.2011 09:19

Eskilerin trenden ‘şimendifer’ diye bahsetmelerine sebep Chemin De Fer  Ottoman isimli Fransız firmasının 1927 yılına kadar demiryollarımızı işletmiş olmasıdır. 23 te cumhuriyetin kurulması ile demiryollarının bütün güzergahının Doğu’ya doğru kaydığı söylenebilir. Başlangıçta 4500 km civarında olan demiryolu hattı Atatürk’ün ölümüne kadarki sürede neredeyse iki katına çıkarak 8637 km'ye ulaşmıştır. Sivas’tan sonra Çetinkaya’da iki ayrı kola ayrılan demiryolunun kuzey kolu Erzincan ve Erzurum üzerinden Kars’a, güney kolu da Elazığ, Muş, Tatvan üzerinden Van’a bağlanmıştır.

CHP Tunceli milletvekili Kamer Genç maşallah Tunceli kadar meşhur. Nasıl olmasın? En son yine mecliste bir kavgaya sebebiyet vererek girdi gündemimize. Hazret, 5 dakikalık söz hakkı alıp kürsüye çıktı ancak konuşacağı konunun dışına çıkmakta ısrar ettiğinden ötürü tam 12 kez başkan kendisini uyarmak zorunda kaldı.  Bu ikazlara ve ek süreyi de aşmasına rağmen kürsüyü işgal etmekten geri durmadı. Mikrofonun sesi kesildi yine işgailini sürdürdü. Devreye zorunlu olarak giren Meclis idare amiri Salim Uslu ile Kamer Genç arasında bir arbede yaşanınca CHP bu zorbalığa “tabii ki “ müdahale etti ve inanmayacaksınız ama Salim Uslu’nun istifasını istedi. Nasıl istemesin? Tunceli’li bir vatandaşa bir milletvekili zor kullanacak, onu itecek ve CHP bu duruma sessiz kalacak? Tarihte görülmüş şey midir CHP’nin Tunceli’lere yapılan zulme sessiz kalması. Neyse ki bu kadar çelişkinin CHP’ye yetmeyeceğini anlayan yine bir Tunceli milletvekili devreye girdi de Tunceli’li vatandaş Kamer’in yaşadığı mezalim gölgede kalarak unutuldu. Ancak bu milletvekilinin söyledikleri pek öyle CHP’lilerden duyulacak türden sözler değildi.  Hüseyin Aygün bir gazeteye verdiği demeçte:

“Dersim olaylarının sorumlusunun bizzat CHP iktidarı olduğunu ve Atatürk’ün katliamdan haberdar edildiğini”  söylüyordu.

Vay sen misin bunu söyleyen? CHP de yeniden küçük bir kıyamet koptu. Bir kısım milletvekilleri tez elden bir araya gelip bir bildiri yayınladılar. Bildiriye imza atan vekiller ve seçildikleri iller şöyle: Haluk Koç (Samsun), İzzet Çetin (Ankara), Gürkut Acar(Antalya), Yıldıray Sapan(Antalya), Arif Bulut(Antalya), Osman Kaptan (Antalya), Dilek Akagün Yılmaz (Uşak), Ahmet Toptaş (Afyon), Metin Lütfi Baydar (Aydın), Fatma Nur Serter (İstanbul), İsa Gök (Mersin) ve Nedret Akova (Balıkesir).

Meclisteki şovun başrol oyuncusu Haluk Koç. Zatı alileri aynı zamanda bildiriyi okuyarakta efeliğinin derecesini belli ediyor zaten. Bildirinin aslında 1930 CHP zihniyetini bizlere tekrar hatırlatmasından gayrı elle tutulur hiç bir yanı yok ancak şu şekilde özetenebilir: “Aygün’ün bir yayın organına yaptığı açıklamalar, kabul edilebilecek değerlendirmeler değildir. Sayın Genel Başkanımız başta olmak üzere CHP organlarını bu konuda tavır koymaya ve gereğini yapmaya davet ediyoruz” Haluk Koç aynı zamanda Hüseyin Aygün’ün açıklamalarına bir tekzip ve tashih gelmesi gerektiğini söylüyor. Benim de takıldığım konu tam da bu.

Nesine tekzip, neresine tahsis gelecek bre vicdansızlar?

Bizzat Atatürk’ün emri ve CHP Genel Başkanı ve Başbakan İsmet İnönü’nün onayıyla, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in kullandığı ‘Kemal Kuşları’ndan atılan 50 kiloluk bombalar ve zehirli gazlar ile resmi kayıtlara göre 16 bin, uluslararası bağımsız kaynaklara göreyse 80 bin Tunceli’liyi öldürdünüz. Nesini tekzip ediyorsunuz.

Sabiha Gökçen’in kendisi anılarında anlatıyor: “Canlı ne görürsek ateş etme emri almıştık. Asilerin gıdası olan keçileri dahi öldürüyorduk” diye. Nesini tekzip edeceksiniz?

Harekat bittiğinde Genel Başkanınız İsmet İnönü bizzat bu kadının göğsüne üzerinde Atatürk’ün imzası olan ve en büyük kahramanlık nişanı olarak kabul edilen madalyayı takmadı mı? Nesini tekzip edeceksiniz.

Korkudan bütün evlere o tarihten beri Atatürk’ün ve İnönü’nün fotoğraflarının asıldığı Tunceli’inin en büyük mahallelerine utanmadan Atatürk, İnönü ve Cumhuriyet isimlerini vermediniz mi? Nesini tekzip edeceksiniz?

Tunceli iline özel kanun çıkarıp bu kanunlarla Tunceli vatandaşlarının avukat tutmasını, mahkemede tercüman bulundurmasını, verilen hükmü temyiz etmesini engellemediniz mi? Nesini tekzip edeceksiniz?
1923’ten beri yaptığınız bütün demiryolları ile 10 yılda “demirağlar”la yurdu değil sadece Tunceli’inin etrafını örmediniz mi? Nesini tekzip edeceksiniz?

Tunceli’ye asker sevkiyatını başlatmadan önce Tunceli iline özel ‘Yol Vergisi’ koyup bunu ödeyemeyenleri 12 gün yol yapımında ve Hozat Köprüsünün inşaatında zorla çalıştırıp kendi celladının geçeceği yolları Tunceli’liye bizzat döşettirmediniz mi? Nesini tekzip edeceksiniz?

“Benden sonra asın” diye yalvarmasına rağmen sırf kendisine eziyet olsun diye  Seyid Rıza’nın oğlunu ondan önce onun gözleri önünde astırmadınız mı? Nesini tekzip edeceksiniz?

Hem bırakın tekzip ve tahsisi. Neyinize tekzip ve tahsis? Tedip ve tenkil kelimeleri ile ilgilenin biraz. Bu iki kelime ile Dersim Katliamı arasındaki ilişkiyi öğrendiğinizde yaşayacağınız utanç size bir ömür boyu yetecek, artacaktır bile.

90’larda Batman-Diyarbakır arasını 150 km’den 90 km’ye indiren yeni karayolu yapılmaya başlandığında herkes bu yeni yolla Diyarbakır’dan Batman’a vatandaşın artık yarım saat erken geleceğini konuşuyordu. Babnirli Nuri aynı fikirde değildi. “Bizim için yapmadılar” dedi, “Buralarda bir olay olursa Diyarbakır’dan buraya yarım saat erken gelsin diye askerler için yaptılar bu yolu”

Belki Nuri iş makinalarının yol yaparken çıkardığı gürültüyü çocukluğunda duyduğu Kemal Kuşlarının sesine benzetmişti.

Yorumlar56

  • Mustafa Kemal 12 yıl önce Şikayet Et
    Ebu Süfyan ve Muaviyanın yöntemleri - I. İşlerinde aklı ölçü kıldığını söyleyen Muaviye, muhaliflerine karşı bilinçli ve sistemli bir yaklaşım sergileyerek onlara uzlaşmadan şiddete doğru giden tedricî metotlarla yaklaşmıştır. Para, mal, makam-mevki gibi türlü vaatleri kullanarak muhalifleriyle diyalog kurmayı veya onları ikna etmeyi öncelikle deneyen Muaviye, bunların işe yaramadığı yerde gözdağı, tehdit, sindirme, maaşlarını kesme gibi psikolojik, politik ve ekonomik baskı yöntemlerini devreye sokmuş, bunların da yetersiz kaldığı durumlarda muhalifleriyle savaşmak veya onları bir şekilde öldürmek suretiyle bertaraf etmeyi bilmiştir.
    Cevapla
  • mete bilge 12 yıl önce Şikayet Et
    Muaviye Kuran inzal olduktan kaç yol sonra sahabeden sayıldı?. Ebuzerr sahabe değil miydi? Ki İslamın ilk yılalrından beri İslam yoluna baş koydu. ya Muaviye kaç sene direndi. sonar adına yalancı hadisler uydurduttukça uydurttu. Muaviye ye an ağır hitapları bir başka sahabe olan olan Ebuzerr yapmadı mı? Hz. Ali sizçe çok mu hoşnuttu Muaviyeden, Ve Muaviyenin takipçileri, mekkeye girişi yasaklanan bazı yandaşları, neden yüce peygamberin Hakka yürümesinden sonra, onlara izin verilmiştir. Zaten o izin verilenler ilerde fitne ateşini körükledikçe körüklediler. Muaviyekaç kere ebuzerr i ortadan kaldırmaya yeltendi deHz. osman müsade etmedi. en sonunda onu ve karısını çöllere sürdüttü. bu Muaviye mi çok muhterem olan şahıs.
    Cevapla
  • mfatihim 12 yıl önce Şikayet Et
    Yine nereden nereye gelinmiş.... Millet olarak bir türlü tartışma adabını öğrenemedik vesselam...
    Cevapla
  • metin yaman 12 yıl önce Şikayet Et
    Hz. Peygamberin huzuruna sağlam ve uydurma olmayan bilgilerle çıkacağım.. Biz Hz.Hasan'ı canımız ciğerimiz kadar seviyoruz Onu halife olarak kabul ediyoruz. Ancak sizin kaynaklarınız çoğu zaman uydurma olduğu için hak ile batılı birbirine karıştırıyorsunuz. Yezid'e lanet okuyorsunuz onu anladık ama sahabe olan Muaviye'yi Makyavel'e ne karın ağrısı ise ona benzetmek Kuran ve Sünneti tekzib etmektir ki onun nereye varacağını sonra hesaplarsın. Allahu Teala Kuranda; Sahabelerden razı olduğunu ve onların bütün günahlarını affettiğini onlar için altından ırmaklar akan Cennetler hazırladığını söylüyor, Hz.Muhammed ; Sahabeyi seveni ben de severim, boğzedeni ben de boğzederim, onlara eziyet eden bana eziyet etmiş sayılır, bana eziyet eden Allah'a eziyet vermeye çalışır ki Allah onları perişan eder. İşte, dinin temel taşı olan Kuran ve Hz. Muhammedin Sünneti ortada, senin saçma sapan iddiaların da ortada. İşine gelince Hz. Hasan'ın faziletini araştırıyorsun, ancak Dinin direkleri olan sahabeler aleyhine konuşmanın ne olduğu okusan AHİRETİN için daha iyi olur.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Mustafa Kemal 12 yıl önce Şikayet Et
    Metin Yaman. Hiç bir yazımda bölücü, ötekeleştirci ve ayrımcı olmadım. Cevap yazdığım her isimde ya ayrımcıdır ya da bölücü. Kardeşim bırakın insanların inançlarıyla oynamayı. İste alırsın ister almassın ben sana gerçekleri yazdım. Emevi hanedanı İslamı bölmüştür buyurun bu yoldan gidin. Biz Müslümanlar birleşin diyen, İnsanları sevin Resululahın izindeyiz...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat