1. İnsanın Başlangıcı — Aklın Hediyesi, Ruhun Emaneti

Yüce Allah Âdem’i (a.s.) yarattığında,
ona isimlerin ilmini, aklı ve iradeyi verdi —
ta ki yeryüzünde halifesi olsun.

Ama zamanla insan aklını Yaratıcısından ayırdı.
Bilgiyi ibadet yerine güç ve ticaret aracına dönüştürdü.

Böylece akıl ruha başkaldırdı;
ve insan, hırs ve kibirle aldatılarak, Yaratıcısına kul olmak yerine kendi icadının kölesi hâline geldi.

يَعْلَمُونَ ظَاهِرًا مِّنَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ عَنِ الْآخِرَةِ هُمْ غَافِلُونَ
“Onlar dünya hayatının sadece dış yüzünü bilirler; ahiretten ise gafildirler.” (Rûm, 30:7)

Bu gaflet insanı makinenin kölesi yaptı.
Ve o unuttu ki, aşk ve ibadetten yoksun bilgi bir rahmet değil, bir azaptır.

2. Yapay Zekâ — Bilginin Yıldırım Hızındaki Son İmtihanı

Bugün insan aklının yeni bir yüzünü yarattı — Yapay Zekâ (AI).
Bu, olağanüstü hızla öğrenen, düşünen ve karar veren bir yapay varlıktır —
ama duygudan, imandan ve ruhtan yoksundur.

Yapay zekâ insan aklının bir yansımasıdır,
ama insan vicdanının gölgesi değildir.

Kur’ân bu çağın işaretine şöyle değinmiştir:

سَنُرِيهِمْ آيَاتِنَا فِي الْآفَاقِ وَفِي أَنفُسِهِمْ
“Onlara hem ufuklarda hem de kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz.” (Fussilet, 41:53)

AI, bu ilahî işaretlerden biridir —
insanın kendi içini gösteren bir ayna.
Ama asıl soru şudur:
İnsan bu aynada Tanrı’yı mı görecek,
yoksa kendi aklının gururuna kapılıp kendi elleriyle kendini mi yok edecek?

3. Nükleer Savaş — Yeryüzünün Son Ateşi

Bugün dünya öyle bir noktada ki, tek bir düğme insanlığı yok edebilir.
Nükleer silahlarla yapay zekânın birleşimi
yeryüzü için olası bir büyük fesat (fasâd-ı kebîr) haline geldi.

ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ
“İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıktı.” (Rûm, 30:41)

Bu, insanın kendini ilahlaştırdığı andır —
ama sonunda kendi yaptığı şeyler tarafından yok olacaktır.

4. Deccal — Aldatmanın Çağı

Peygamber Efendimiz ﷺ buyurdu ki:

“Âdem’in yaratılışından kıyamete kadar Deccal fitnesinden daha büyük bir fitne yoktur.” (Sahih Muslim)

Deccal’in fitnesi sadece bedensel değil, fikirsel ve görsel olacaktır.
Bu dönem yapay gerçeklik (Artificial Reality) çağıdır,
yalanın hakikat, zulmün adalet, batılın ise bilgi gibi gösterildiği bir çağ.

İnsanlığı teknolojinin perdesiyle zincirleyecek;
bu dijital deccaliyet insanların kalbinden imanı söküp alacaktır.
Sadece Allah’a ihlâs ile bağlı kullar kurtulacaktır.

Mü’minler gözle değil, kalple göreceklerdir.
Birçok kişi Deccal’in aldatmasına kapılacak,
kendilerini bilge zannedip hak ehline küçümseyici gözle bakacaktır.

5. İsa bin Meryem’in (a.s.) Nüzulü — Kurtuluş Anı

Yeryüzü zulüm, fitne ve hileyle dolduğunda,
rahmet gökten inecektir —
İsa bin Meryem (a.s.) şeklinde.

“İsa bin Meryem, Şam’ın doğusundaki beyaz minarenin yanına inecek,
ellerini iki meleğin omuzlarına koymuş olacak,
ve yüzünden inci gibi damlalar düşecektir.” (İbn Mâce)

Gerçek Mesih, Deccal’i tek bir darbede öldürecek,
ve Allah’ın emriyle adalet, merhamet ve maneviyat düzeni kuracaktır.

Onun dönemi, iman, sevgi ve barışın çağı olacaktır —
insanın yeniden insan olduğu,
tek Allah’a iman ettiği ve huzur bulduğu bir çağ.

6. Yecüc ve Mecüc Fitnesi

Ardından bir başka fitne patlak verecek — Yecüc ve Mecüc,
maddiyatın, bilimin ve gücün sarhoşluğundaki kavimler.

حَتَّىٰ إِذَا فُتِحَتْ يَأْجُوجُ وَمَأْجُوجُ وَهُم مِّن كُلِّ حَدَبٍ يَنسِلُونَ
“Yecüc ve Mecüc serbest bırakıldığında, her tepeden akın edeceklerdir.” (Enbiyâ, 21:96)

Bu milletler insanlığı ayaklar altına alacak.
İsa (a.s.) müminlerle birlikte Tûr Dağı’na çekilecek
ve Allah’a dua edecektir.
Allah onun duasını kabul edecek
ve Yecüc ile Mecüc gökten gelen bir bela ile yok olacaklar.
Sonra İsa (a.s.) geri dönecek ve dünya barışla dolacaktır.

7. Son Çağ — Ruhun Dönüşü

Bundan sonra birkaç yıl huzur hâkim olacak,
ardından Allah, İsa bin Meryem’i yanına alacaktır.
Zamanın perdesi aralanacak
ve ahir zamanın son saatleri başlayacaktır.

Güneş batıdan doğacak,
Sûr’a üflenecek,
ve herkes Rabbinin huzuruna çıkacaktır.

يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَمَن فِي الْأَرْضِ
“Sûr’a üflendiği gün, göklerde ve yerde olan herkes dehşete kapılacaktır.” (Neml, 27:87)

8. Son — İnsanın Yaratan’a Dönüşü

İnsan topraktan yaratıldı,
ilahi nurla aydınlandı,
ama makine çağına gelince ruhunu kaybetti.

Şimdi ruhuna dönüş zamanı —
akıl imana ve aşka boyun eğmeli,
bilim vahyin önünde eğilmelidir.

إِلَى اللَّهِ تَصِيرُ الْأُمُورُ
“Bütün işler sonunda Allah’a döner.” (Şûrâ, 53)

Ve Allah’ın rahmetiyle,
müminler ebedi cennet hayatına kavuşacaklardır —
ne hastalık, ne yaşlılık, ne keder;
yalnızca huzur, sevinç ve sonsuz ışık.
Her an yeni, her nefes şükür dolu bir saadet.

Elhamdülillahi Rabbil Âlemin