Televizyon üreticilerinin olmazsa olmaz özelliklerinin başında kuşkusuz üç boyutlu teknolojiler geliyor. Eylül'ün başında gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarlarından biri olan IFA'da görücüye çıkan televizyonların hemen hemen hepsi, bu teknolojiye sahipti.

Bu esasında oldukça önemli bir gelişme. Fakat bu teknoloji birçok müşteride istenilen ilgiyi gösteremedi. Bunun nedeni de, bu teknoloji ile birlikte, görüntüyü üç boyutlu görmenizi sağlayan gözlüğe sahip olmanız. Elbette gözlüksüz üç boyut teknolojisi de Fuar'da gösteriliyor. Toshiba bunun öncülerinden biri. Fakat bu teknoloji hala istenilen kalitede değil.  Polarizasyon ve Shutter gözlük teknolojileri çok daha iyi bir kalite sunuyorlar. Durum böyle olunca da birçok üretici gözlük teknolojisinde ağırlıklarını vermiş durumdalar.

 3D Gözlük Teknolojisinde Son Durum

Gözlük teknolojisinde önemli gelişmeler yaşanıyor. Polarizasyon teknolojisinde öncü olan LG, Toshiba ve Philips tarafından desteklenmeye başlandı.  Bu teknolojinin en büyük avantajı oldukça düşük bir maliyete sahip olması. Buna ek olarak 3D gözlüklerinde yaşanan görüntü hataları (Crosstalk) bu teknolojide yaşanmıyor.

Polarizasyon teknolojisinin en büyük eksikliği, 1920x1080 piksel yerine 1920x540 piksel çözünürlüğünü desteklemesi.   Bu değer Full HD teknik özelliklerini desteklememesine karşın, LG Full HD sertifikasını almaya başardı.  LG, burada Full HD tanımının açıklarından faydalandığını söylemeliyiz. Öyle ki, Full HD için resmi bir tanım oluşturulmamış. Durum böyle olunca LG'nin bu teknolojisi, her ne kadar  tek göz için 1920x540 çözünürlüğünü desteklese de, insan beyni iki göz için bu değerin 1920x1080 olmasını sağlaması, LG'nin Full HD sertifikasını almasına neden oldu.

Oldukça pahalı olan Shutter gözlük teknolojisinde de ciddi gelişmeler var. Panasonic, Samsung ve Sony, Xpand ile el ele verip yeni bir Shutter gözlük standardı için çalışmaya başladılar. Bu gelişme teknolojinin hatasız ve uygun maliyetli olmasını sağlayacağı söyleniliyor.

İnternete Bağlanabilen  Akıllı Televizyonlar

Yeni nesil televizyonlar sadece 3D teknolojisi ile ilgi çekmiyorlar. Akıllı telefonlardan sonra bu ürünler de akılandırlar.  Tüm üreticiler Smart TV trendine girdiler.  Yakın gelecekteki televizyonlar kullanıcılarına TV keyfinden çok daha fazlasını sunacaklar.  Tabi bunu sunabilmek için Internet bağlantısı şart. Televizyonlara çeşitli uygulamalar yükleyen üreticiler, bu sayede kullanıcılarına Youtube videolarından tutun, haber portalleri, borsa endeksleri ve hava durumu gibi bilgileri anında sunabiliyorlar.

Uygulamaların bolluğu tamamen üreticilerin inisiyatifine kalmış. Günümüzdeki akıllı televizyonların bazıları bu özellikleri destekliyorlar. Fakat bu desteğe sahip olmak için harici olarak satılan W-Lan modüllerini almak gerekiyor. Yeni nesil ürünlerde her şey televizyonların üzerinde yer alıyor. Buna ek olarak veri aktarım hızları da önemli derecede artmış.  

Samsung, Toshiba ve Panasonic gibi üreticiler buna ek olarak akıllı telefonlar için uygulamalar geliştirdiler. Akıllı telefonlara yüklenen bu uygulamalar sayesinde Televizyonu uzaktan yönetmek mümkün.  Samsung durumu biraz daha abartmış. Android işletim sistemli Samsung akıllı telefon sahipleri bu telefonları ikinci bir TV ekranı olarak da kullanabilecekler.

 Toshiba buna karşın kullanıcıların yüzünü tanıyan bir ürün geliştirdi. Üzerinde bulunan kamera sayesinde dört kişiye kadar tanımlama yapan bu ürün, kişiye göre profil ayarı (ses, renk, kanal listesi) yapabiliyor.  Bu esasında çok önemli bir özellik. Bu özellik sayesinde çocuklarınızın hangi kanalları seyredip seyretmemesine önceden ayarlayıp, evde olmasanız bile çocukların farklı bir kanal seyretmesini engellemiş olursunuz.

Standartlaşan Yenilikler

Televizyon teknolojilerinde yaşanan en önemli değişiklik Philips'i n geliştirdiği Moth-Eye-Filter teknolojisi. Philips bu teknoloji sayesinde, ışığı yansımayan bir ekran üretmeye başardı.  Bunun avantajı renkleri daha derin ve özellikle siyah tonlarını daha gerçekçi vermesi. 

Diğer bir gelişme ise bundan sonra 100Hz teknolojisinin standart olarak üretilmesi. Üst seviye Televizyonlarda kullanılan 100Hz teknolojisine bundan sonra herkes sahip olabilecek. Üst seviye modellerde buna karşın 200 Hz teknolojisi kullanılmaya başlandı.  Tabi bu birçok üretici için büyük bir yenilik değil. Bu yüzden de yeni nesil ürünlerde 400 hatta 800 Hz teknolojiler geliştirildi.

Tabi şunu da söylemek lazım. 400 ve 800 Hz teknolojisi sadece bir pazarlama stratejisi. Eskiden iki farklı görüntü arasındaki değer verilirdi. Bu da 100 ya da 200 Hz anlamına geliyordu. Şimdi ise aynı görüntünün tekrarlama hızı veriliyor. Bu da 400 ve 800 Hz seviyesinde oluyor.

Hatırlayanlar bilir. Dinamik  Kontrast değeri ile benzer bir pazarlama stratejisi yapılmıştı.  Bunlara aldanmamak lazım.

Sevindirici bir haber ise, yeni  nesil ürünlerin  DVB-T ya da kablo TV özelliklerini standart olarak desteklemeleri.  Bazı ürünlerde uydu alıcısı ürün ile birlikte geliyor. Orta ve üst sınıf modellerde bu ürünler, televizyonların içinde yer alıyor. Buna ek olarak hemen hemen her televizyonda USB girişi standart olarak yer alıyor. 

Eskiden USB girişi olan televizyonlarda resim ve müzik dinlenebiliyordu. Üst modellerde Divx filmler oynatılabiliyordu.  Yeni nesil ürünlerde tüm bu özelliklerle birlikte, TV yayınlarını USB belleklere kayıt edilebilecek.

Uzun lafın kısası. Intel yıllardır bilgisayarı oturma odasına dahil etmek istiyordu.  Fakat ne yaptıysa bir türlü başarılı olamadı. Günümüzde Televizyon üreticileri  bilgisayarda yapılan birçok fonksiyonu ürünlerine entegre ettiler.  Bu sayede de bilgisayarcıların yapamadıklarını yaptı.  Bilgisayar teknolojisi oturma odasına girdi.  

Ecevit BIKTIM - Haber 7
ecevit@scroll.com.tr
http://twitter.com/#!/ecevitBIKTIM