'Ramazan Güzeldir' de küfürler olmasa
- GİRİŞ14.09.2009 17:20
- GÜNCELLEME14.09.2009 17:20
Sadece belgesel izlesek de, kadın programlarına bakmasak da, haber için açsak da Vazgeçemiyoruz bir türlü televizyondan. Hayatımızın başköşesine kuruldu bir türlü çıkmıyor. Evin en hakim noktasında. Oturma düzeni ona göre kurulu. Çay diziye göre demleniyor, meyve reklam arasında geliyor. Komşu ziyaretleri bile ona göre ayarlanıyor.
Bir de asabi! Sadece o konuşacak sen dinleyeceksin. Ne verirse alıyoruz, itiraz edemiyoruz, ses çıkartamıyoruz. Ne seninle, ne sensiz durumu
Biz de hadi gelin, bizi rahatsız eden, canımızı sıkan ekran tuhaflıklarını buraya taşıyalım dedik. Beğendiklerimizi, eleştirdiklerimizi kendimizce yazacağız. Sizden gelenleri de değerlendireceğiz.
Televizyon ekranlarında yaşanan garabetler, hoşluklar Ekran Timi’nin gözüne takılanlar bundan sonra bu köşede olacak.
Ekran Timi’nde kimler mi var? Sen, ben, iki ters bir düz giden Ayşe Teyze, ekran başında fasulye ayıklayan Nuran Hanım, annem, kahveci Haydar Amca ve söyleyecek sözü olan herkes
İşte Haber 7 Ekran Timi’nin bu hafta avladıkları:
Ev hanımlarına Allah sabır versin!
Geçtiğimiz günlerde evde istirahat ediyorum. Vakit geçmek bilmiyor, sohbet gazete de bir yere kadar Annemle birlikte o kanal bu kanal geziyor, zap yapıyoruz moda tabirle. Tık, tık, tık, yok hiçbiri ilgimizi çekmiyor. Sözde tematiğinden tut, popüler yayın yapanına kadar onlarca kanal var kumandaya kayıtlı. Ama hiçbiri çekmiyor çekemiyor bizi kendine. Akşamlarımız uzun süredir dizilere mahkum eyvallah fakat gündüz kuşağında da zırıl zırıl kadınları ağlatan erkekleri bağırtan, sunucuların bir psikolog edasında had bildirip ahkam kestikleri süregelen programlar ekranı kaplamış durumda.
Kanallarda ya kadının biri bağıra bağıra kocasına sayıyor bir yandan sulu sepken ağlarken, ya oruç günü yemek programları erken erken iştah kabartıyor, ya da 0-6 yaş grubuna hitap ettiğine inandığım diziler birbiri ardına endam ediyor Annem en sonunda sıkılıyor ekranın sıkıcılığından ve bir tane film aç da izleyelim baksana ekran terapi merkezine dönmüş deyiveriyor.
Sen misin onu diyen. Bu kez bilinçli bir izleyici edasında kanallar arasında film arayışına giriyorum. Fakat nafile! Abartmıyorum tam 20 dakika aşağı yukarı dolanıp duruyorum fakat ekranda yemek programından ve kadın programından başka hiçbir şeye rastlayamıyorum. Caaanım ulusal yayın yapan televizyonlarda ilaç için bile arasan bir tane ne yerli ne yabancı filmin izine rastlayamıyorum.
Bu kadar çeşitliliğin arasında bu tektipleşmeyi hayretle tecrübe edip, pes ediyor ve ben de annemle birlikte oturup Oktay ustadan kabaklı çörek tarifi almaya karar veriyorum. Ama artık cidden ekrandaki bu tek tipleşme sizce de kabak tadı vermedi mi?
****
Ayakta alkışlanacak bir iş: Senfonik İlahiler
Kanallar arasında rutin “zaplama” eylemini gerçekleştirirken rastladım bu “anlatması zor” şenliğe. Hani artık çoktan boş verdik ya, iyi bir program izlemeye, “nasılsa yine bir şey yoktur” diye kumandayla boş gezintilere; görünce çarpıldım. Daha jeneriğinden belliydi ve tabiî ki adından. “Senfonik İlahiler” İlk bakışta birbirlerine bir o kadar zıt gibi görülen bu kavramlar nasıl da yakışmışlar birbirlerine. Dev sesler, dev güfteler, dev besteler ve tabiî ki dev bir orkestra ile ilahileri çok farklı bir tatla sunuyor TRT izleyicilerine. Yürekleri doyuruyor, tüyleri diken diken ediyor. Program sona erdiğinde “ne çabuk, niye bitti” dedirtiyor.
İzleyecek kaliteli program bulamıyorum diyenlerdenseniz, “Senfonik İlahiler” sizin için biçilmiş kaftan. TRT büyük bir teşekkürü hak ediyor. Ah bir de tam son ilahinin tekrar icrasını heyecanla beklerken, çekilişe bağlanılmasaydı!
10 Eylül’de yayınlanan ‘Senfonik İlahiler’in tekrarı olur mu bilemiyoruz. Ancak emeği geçen Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ve Mersin Devlet Opera ve Balesi'ne, düzenleyen Oğuzhan Balcı’ya, Şef Emin Güven Yaşlıçam’a, solistlere ve her bir orkestra üyesine tek tek teşekkür etmek geriyor.
***
LİG TV koro halinde küfür izletti
Bursaspor-Fenerbahçe maçı 9 yaşındaki kız ve 7 yaşındaki erkek yeğenlerimle birlikte izliyoruz. İkinci yarının hemen başında, Fenerbahçe taraftarı ile didişen Bursaspor taraftarının koro halinde ettiği "küfü"r odada tüm ayrıntılarıyla yankılandı.
Kız olan yeğenim, kardeşine kukalarını tıkamasını ve stadyumdakilerin ayıp şeyler söylediğini anlatırken ben ancak kendine gelebildim. LİG TV yaklaşık 3 dakika süren bu küfür tezahüratını bir türlü kesmedi. Kesemedi. Atakları takip ederken Bursa Atatürk Stadyumu’ndan bangır bangır küfür dinledik. LİG TV, “O”sunu kıssa, “Ço”lusu net geldi. Oysa bu teknolojiye sahipler. Stadyum sesini kesip aynı zamanda maçı anlatmaları mümkün.
Onlar “küfür yayınını” kesemeyince ben müdahale ettim ve kanal değiştirdim. Tabii “Amca ne oldu? Neden kapattın?” sorularına da kaçak göçek açıklık getirmek zorunda kaldık.
Sırf tribünlerdeki "birkaç bin" kendini bilmez yüzünden stadyumlara gitmeyip, evde çoluk çocuk rahat rahat maç izleme zevkine de yayıncı kuruluş mani oluyor. Bu ilk değil. Gençlerbirliği-Beşiktaş maçında da Beşiktaş taraftarının Gençlerbirliği kalecisi Serdar Kulbilge’ye ettiği o iğrenç küfürler de odamızı inletti.
Buradan ilan ediyorum. Süper Lig maçlarını veren yayıncı kuruluş ya da diğer maçları yayınlayan kanallar, stadyumdaki küfrü evlere taşımaya devam ettikçe ben de buraya aktaracağım.
TFF statlardaki küfre, RTÜK de ekrandakine önlem alana kadar bu Time destek ol ey sevgili okur. Sadece maçlarda değil. Film, dizi, şov ya da herhangi bir programda küfür varsa, buradan ifşa edelim
kufrehayir@gmail.com
***
Yeni dönemde yarışma yarışı var!
Televizyon kanalları öyle bir yarıştalar ki
Yeni diziler, yeni formatlar, yeni yarışmalar
Bu konuda yaz ekranı oldukça seviyesizdi. Özellikle de yarışmalar faciaydı. Yeni sezon biraz daha iyi gibi. Son günlerde Kanal 1’de yaz boyu da yayınlanan “Kelime Oyunu” adlı yarışma dikkatimi çekiyor. Seviyeli ve de seyirciyi de yarışmaya dahil ediyor. Yapımcılarını ve Kanal 1’i kutluyorum. Söz yarışmalardan açılmışken Show TV’de yayınlanan “Var mısın Yok musun” da miadını doldurdu artık. Zaten Show TV de geçiş döneminde idare ediyor, program kalkacak. ATV’nin “Bir Şarkısın Sen” programı dün sezona başladı. Geçen seneki performansı göremedik raiting sıralamasında. Gününün değişmesinden mi yoksa içeriğinde pop ve sanat müziği yerine fazlaca türkü olmasından mı kaynaklandı bilemiyorum? Star da yeni sezona iki yarışma ile başladı. Birisi Beyaz’ın sunumuyla “Ucunda Bir Milyon Var” diğeri ise Behzat Uygur’un sunumuyla “Bak Şu Duvara”. Beyaz’ın yarışması pek orijinal bir şey değil sanırım. Daha önce Metin Uca’nın Sunduğu Pasaparola benzeri bir yarışma. Behzat Uygur’un yarışması ise Türkiye televizyonlarında ilk defa yayınlanan bir format.
***
En iyisi TRT de
Bu sene Ramazan’a en hazırlıklı kanal TRT’ydi. İftar, sahur programlarının yanı sıra ‘Ramazan Güzel’dir ve ‘Kıs’aca Ramazan’ adlı iki harika projeye imza attı. Ramazan Güzeldir 30 dakikalı sıcak Ramazan hikayeleri içeriyor. Ramazan boyunca devam edecek.
Kıs’aca Ramazan ise ödüllü yönetmenlerin hazırladığı 10 dakikalık kısa filmlerden oluşuyor.
Her şey güzel de Neden herkes ‘Zaplarken TRT’de harika bir hikayeye rastladım’ diyor. Rastlayan bayılıyor ama kimsenin haberi yok. TRT çok iyi işler yapıyor ancak bunları yeterince duyuramıyor. Tesadüfen izlerseniz izlediniz aksi takdirde geçip gidiyor. Duyurulur
***
Muhalefet bir yere kadar
Geçen hafta sel felaketiyle geçti. Ankara için de uyarı yapılınca Melih Gökçek hemen tedbirleri açıkladı. Açıkladığı tedbirler içerisinde kulağa tuhaf gelen ama mutlaka yapılması gerekenler de var. Sel yatağında bulunan evlerdekiler başka yere gitsin gibi bir önerisi vardı Melih Başkan’ın. Bu tedbir ilk Kızılay tarafından açıklanmıştı.
Ancak söyleyen Melih Gökçek olunca vurun abalıya. NVT’den Banu Güven haberin ardından ‘Melih Gökçek daha önce de ’ diyerek Gökçek’le inceden dalga geçti.
Cuma günü baskın ve sele karşı yapılan uyarıları haberleştiren kanallardan birinde vatandaşı tahrik eden muhabir soruyor ‘Size yardım gelmedi mi?’, ‘Sel olursa ne yapacaksınız?’ Vatandaş bir önceki selin getirdiği çamurları temizlemeye çalışıyor bir yandan da dere yatağının yayındaki iki katlı lüks evinden veryansın ediyor; “Devlet buraya gelip bizi koruyacak. Devletin görevi bu!’ Muhabir tekrar soruyor ‘Ya devlet gelmezse?’ Cevap: O zaman üst kata çıkarız. Sonra bu haber devlet vatandaşa sahip çıkmadı diye veriliyor.
EKRAN TİMİ / Haber 7
ekrantimi@haber7.com
Yorumlar12
-
mustafa yanar
16 yıl önce
Şikayet Et
RAMAZAN GÜZELDİR. TRT hakkında söyledikleriniz gerçekten çok doğru.Senfonik İlahiler insana çok değişik hazlar yaşattırıyor.Keşke tekrar verilse..."Ramazan Güzeldir" ise hiç kaçırmadan izlediğim bir dizi bayılıyorum o diziye...Ama dediğiniz gibi ben de "tesadüfen" izlemeye başlamıştım onu...(he bu arada "ekran TİMİ" iyi fikir,başarılar)
Beğen
Cevapla
-
ramazan sahin
16 yıl önce
Şikayet Et
tv kulturu. turk toplumunda televizyon kulturu genelde cok buyuk yani evde televizyon izlemesek bile acik duruyor benim yasadigim hollndada hollandalilar da ise maksimum gunde 3 saattir daha cok alilece sohbet kitap okuma yeyahutta disarida geriliyo zaten gunumzde turk medyasi (buyuk kismi)egitci degilde ticari bakiyorlar konuya..
Beğen
Cevapla
-
AYTÜL GÜRBÜZ
16 yıl önce
Şikayet Et
trt ye teşekkür. evet ..gerçekten bende geçen gün tevafuk denk geldim ve izledim. çok güzel b i program. güzel hikayeler.artık kaçırmadan izliyorum ve muhakkak en azından bir kere izlemenizi tavsiye ederim..alacağımız çok şey var..
Beğen
Cevapla
-
enes zeyd
16 yıl önce
Şikayet Et
İzleyin.... Kısaca Ramazan yarın 20:55'de Trt1'de..Güzel bir çalışmaya benziyor.İzlemek lazım...
Beğen
Cevapla
-
Bülent Aktaş
16 yıl önce
Şikayet Et
Ramazan güzeldir. bu başarılı yapımda emeği geçen bütün teknik ekibe teşekkür ediyorum dizinin görüntü yönetmeni Gökmen tosun a ayrıca teşekkür ediyorum benim arkadaşımdır. başarılarının devamını diliyorum.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle