Koşarak mayından kurtulan adam: Polat Alemdar

  • GİRİŞ05.10.2009 14:04
  • GÜNCELLEME05.10.2009 14:04

Vurduğu yerden ses getiren Ekran Timi’ne nazar değdi. Kısa sürede çok konuşulan konuları gündeme taşıyan ve eleştirirken dilinin ayarı olmayan Tim  üyeleri bu hafta bir bir döküldü. Ekran Timi’nin üç üyesi de hastalıkla boğuşurken yazılar biraz gecikti.

Soğukta, yağmurda, çamurda, havada, karada her yerde televizyonu izleyip 'kıllık' yapmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki siz de ekran başında kıl oluyorsunuz ama sesinizi duyuramıyorusuz. Biz fırsatı bulduk sizin yerinize yazıyoruz.

Varan 1: Vakti zamanında ‘Rambo’yu izleyerek yaptığımız bir hatayı Kurtlar Vadisi ekibi başımıza kakıyor. Biz de bu hafta yaptıkları saçmalıkları başlarına kakarız, Kurtlar Vadisi’nde bataklığa düşen Memati’ye bir dal uzatmayı akıl edemeyen çakma ajan ve operasyona bebek getiren mafya elemanlarının maceraları ve mayından koşarak kaçma teknikleri…

Varan 2: Hareketler çok güzel dedik ama bir de ‘bel altı’ esprileri çocuklara onaylatmaya kalkmasanız.

Varan 3: Aynı gün iki dizi Ezel ve Kapalıçarşı… Ekran Tim’i değerlendirdi.

Varan 4: Dizilerdeki çekim hataları.

Bu arada Es-Es’e ne oldu?

İşte Ekran Timi'nin bu hafta yakaladıkları:


Yaptık bir hata Polat bizi affet!

Türk televizyon tarihinin fenomenlerinden biri haline gelen Kurtlar Vadisi bu yıl da sezona hızlı başladı. Star’a transferi bazı fanatiklerini kızdırsa da reytinglerden bir şey kaybetmedi. Kurtlar Vadisi Pusu’yu uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Bilen biliyor, seven izliyor… Ama geçen hafta seyirciye çektiği muameleye değinmeden geçmek de izleyiciye ayıp olur.

Seveni gibi sevmeyeni de var ama işin bizi ilgilendiren kısmı geçen haftaki bölümde gözümüze takılan bir iki sahneydi. Kurtlar Vadisi bugüne kadar elde ettiği şöhreti senaryosuna ve yönetmen titizliğine borçluydu. Bazen çok kötü çekimler yapılsa da genel itibariyle tüm detayların düşünüldüğü sahneler seyirciyi daha da bağladı diziye.

Geçen hafta yayınlanan bölümde, sanırım 65. bölümdü, gerilimi arttırmak isteyen yönetmen ve senaristler gerilimi arttırmaktansa ekran başındakileri fazlasıyla güldürdü.

Öncelikle Memati’nin bataklığa düştüğü sahne berbattı. Kamburu suyun yüzüne çıkan ve eğildiği her halinde belli Memati’ye bir dal uzatacak kadar kafası çalışmayan ajan (Abdülhey) ve bebeği! arabada bırakarak yardıma gelen bir mafya elemanı vardı aynı karede. Hadi onu yedik! Olur dedik, nutku tutulmuştur bu adamların düşünemediler…

Ya kardeşim bebeğin operasyonda ne işi var? Ne akla hizmet çatışmaya bebekle giderler! Mecbur kaldı gittiler, Memati de çocuğunu çekirdekten yetiştirmek istiyor. İşi sahada öğrensin diyor. Ona da eyvallah dedik, sineye çektik.

Tamam Rambo bir okla Rus ordusunu dize getiriyordu… Onu da izleyip kabul etmiştik. Ama kardeşim yıllar önce aksiyon dozu yüksek, güzel sahneleri olan bir filmdi. Şimdi onu izledik diye bize neden aynı muameleyi reva görüyorsunuz? Mayın tarlasından koşarak kurtulan kim var? Mayınlardan koşarak kurtulabiliyorsa şu Polat bu konuda eğitim versin. Polat koşuyor yarım metre yanında mayın patlıyor. Polat koşuyor mayın patlıyor. Bu mayın üzerine basılınca patlamıyor muydu? Biz bunu hak edecek ne yaptık? Yazıktır günahtır bize de… Yarın öbür gün diziyi izleyen sabinin biri askere gider de mayınlı arazide fink atmaya kalkarsa sorumlusu Polat’tır biline!

Espriler iyi sahneler kötü…

Kanal D’de yayınlanan bir dizi var, Geniş Aile. Salı akşamları yayınlanan diziden sıkça bahsedecek gibiyiz. Ustaların yanında genç oyuncular da oldukça başarılı. Hepsi rolünün hakkını fazlasıyla veriyor. Dizide sağlam espriler ve diyaloglar var. Cüneyt İnay ve Kamuran Süner senaryosunu yazıyor.

Geçen haftaki bölümde Fenerbahçeli Mehmet Topuz’un transferi sırasında yaşananlara bir gönderme vardı ki sağlam espriydi. Yine medya savaşları ve basında tekelleşme üzerine yapılan espriler gerçeğin mizahla harmanlaşmış haliydi.

Espriler iyiydi de, toprağa değmeyen kazma sahnesinin yanı sıra bazı sahneler amatörce çekilmişti. Senaryonun sağlamlığı bu tür hataları kapatmıyor.


Hareketler güzel ama

Çok Güzel Hareketler Bunlar… Başladığı günden beri ara ara beğenerek seyrediyorum. Ancak bana göre en iyi performanslarını dün geceki Oskar Töreninin konu olduğu skeçleriyle sergilediler. Kısa müzikal tadındaki skeç oyunculuğu ve esprileriyle hayli güzeldi. Tebrik etmek istiyorum ve bu kalitedeki skeçlerin devamını diliyorum.

Ancak eleştiri yapmadan da geçemeyeceğim. Çünkü sıkıştıkları her noktada çok fazla belden aşağı espriler yapılıyor. Çocukların da televizyonda olmasa da internette seyrettiği skeçler kötü örnek olabilir. Bu eleştirileri engellemek için Yılmaz Erdoğan’ın seyirciler arasına çocukları oturtup sonra da onlara “ahlakınız bozuluyor mu?” mealindeki sorular sorması bu durumu aklamaz!

İki yeni dizi: Ezel ve Kapalıçarşı

Geçtiğimiz hafta Pazartesi iki yeni dizi başladı. Show TV’de Ezel, ATV’de Kapalıçarşı. Her ikisini de hafta sonu tekrarlarından izledim. Ezel gayet iyi hazırlanmış bir proje izlenimi veriyor. Cansu Dere dışında oyuncu seçimi de iyi. Uyarlama konusunda başarılı olan Ay Yapım bakalım bu dizide de aynı başarıyı gösterebilecek mi? Monte Kristo Kontu uyarlaması olan dizi ne kadar uzun ömürlü olabilir bilemiyorum. Konunun aslına sadık kalınırsa bir süre sonra sıkıntı çekebilirler.

Kapalıçarşı’ya gelince… Açıkçası beni Ezel’den daha fazla etkiledi. TMC Canım Ailem’den sonra yine sıcak ve naif bir konu ile izleyiciyi buluşturuyor. Oyuncu kadrosu da oldukça iddialı. İlk bölümüyle Ezel’in gerisinde kalmış gibi görünse de bence ilerleyen bölümler büyük çekişmelere şahit olacağız.

Dizilerdeki mantık hataları

Beni rahatsız eden bir durum var. Dizilerdeki mantıksızlıklar. Tamam bir yere kadar izleyici yiyor da. Bir yerden sonra kendi kendine soruyor. Ezel çok iyi başladı dedik ama en can alıcı sahnesi daha doğrusu hikayenin asıl noktasında yapılan hata insana bu kadar da olmaz dedirtiyor. Arkadaşları tarafından üzerine suç yıkılmak istenen kahramanımıza, daha sonra cinayette kullanılacak olan silahı tutturuluyor. Ancak sahnede çok açık görünüyor ki sadece silahın namlusundan tutuyor. O şekilde tutarak adam öldüremeyeceği kesin. Ayrıca parmak izlerini silmeyi akıl eden adam silahın her yerini siler.

Unutulmaz dizisindeki mantıksızlık ise bir öncekinden daha da vahim. Büyük bir Holdingin Yönetim Kurulu toplantılarında söz sahibi olan ve holdingin sahibi aileye gelin gidecek olan kızın ailesi o kadar fakir o kadar fakir ki, faturalarını ödeyecek para bulamıyorlar. Yoksa kıyafet, ayakkabı ve çantalarına para vermekten ailesine para yetiştiremiyor mu bu kız!

Aynı durum Yaprak Dökümü’nde de var. Aile çok ama çok sıkıntıda. Baba ay sonunu getirmek için hesap üstüne hesap yapıyor. Ama kızlar bir giydiklerini bir daha giymiyor?!

Elveda Rumeli’de 9 yıl sonrasının oyuncu seçiminde sıkıntı yaşamış. Ailenin en küçük kızı Zarifecik diğer kızlardan daha büyük görünüyor. Üstelik en büyük abla ile birlikte okuyup geldi muallime oluyor. 9 yıl önce en fazla 6 yaşında olan bu kız şimdi 15 yaşında olmalı ama?!! Büyütülen bütün çocuklarda aynı sorun var. Yaşlılık makyajları da inandırıcı değil. Oysa en iyi dizilerden biriydi bu konuda.
Bunlar sadece birkaç örnek.

Es-Es'e ne oldu?

ATV iyi dizilerinden ES-ES’i yayınlamadı bu hafta. Acaba dizi yetişmedi mi, yoksa Bir Şarkısın Sen’i eski gününe mi almaya karar verdi? Ancak ES-ES ne zaman yayınlanacak, bu konuyla ilgili de bir tanıtım dönmedi. Yoksa ‘Ey Aşk Nerdesin?’ ve ‘Yalancısın Sen’ dizilerinden sonra ES-ES’i de mi kaldırmaya karar verdi? Bu kadar ahlaksız dizinin içinde nispeten izlenebilecek dizilere biraz daha şans verilse diyorum. AGB’nin ölçümlerinin ne kadar adaletli olduğu konusunda da şüpheliyim çünkü!

EKRAN TİMİ - Haber 7
ekrantimi@haber7.com

Yorumlar11

  • AHMET POLAT 16 yıl önce Şikayet Et
    Tek yönetmen osman sınav. Osman sınav hangi yapıttan elini çekse, çizgifilme dönüyor dizi. Türkiyede Osman sınav gibi yönetmen yok. Silahla yaşayan silahla ölsün bikerede.
    Cevapla
  • padisah askeri 16 yıl önce Şikayet Et
    KAPALIÇARŞI. kapalıçarşıyı tek geçiyorum. izleyin izlettirin. atvnin aile saadeti gibi güzel bir diziyi yayından kaldırması büyük bir hataydı bence ama kapalıçarşı ile biraz olsun gönlümüzü aldı. bu yılki en kaliteli yapım olacak bence kapalıçarşı, her yönüyle izlenebilecek bir kapasitede. senaryo, müzik, oyuncular hatta çocuk oyuncunun kalitesi bile çok iyi. hele ilk bölümü sinema filmi tadındaydı. kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim.
    Cevapla
  • mehmet tokat 16 yıl önce Şikayet Et
    AYDIN DOĞAN KURTLAR VADİSİNİ NE HALE SOKUYOR. amerika saldırmak istediği ülkeleri önce amerikan düşmanı haline getirir. ardından da bakın bu ülke bana düşman deyip saldırır. bu bilinen bir şey. kurtlar vadisi de aydın doğanın eline geçince birden tek tehlikeli güç amerika olmaya başladı. yakında aydın doğan rolündeki kişi de görün devletin en büyük destekçisi olur. ergenekon türkiyeyi kurtaran güç gibi gösterilir. işte büyük rezalet başladı. yakında kokusu çıkar. ama bizi kandıramazlar.
    Cevapla
  • nadirkelleci 16 yıl önce Şikayet Et
    şu lanet dizilerden bıktık. ne kadar ahlaksız basit saçma zorlama ve ucuz dizi varsa ekranlarda, kolay yoldan para kazanmak isteyen yapımcılar ve zevksiz izleyiciler yüzünden tv de sadece maç izliyorum, onun harici film alıp izliyorum yada müzik dinliyorum, bıktık bu düzenden adam gibi filmler satın alın yada tv kurup çıkmayın karşımıza ahlaksızlar..
    Cevapla
  • Ahmet Muratlı 16 yıl önce Şikayet Et
    Çok Berbat hareketler Bunlar. Kanal D de yayınlanan Çok Güzel Hareketler programını misafirlikte iz lemiştim.Espriler tamamen belden aşağıydı ve sapık cinsel ilişkileri normal gösterme faaliyetiydi yapılan.Bu durumu RTÜK'e ve programın yapımcısına ilettim fakat duyduğum kadarıyla aynı durum devam ediyormuş.O skeçten sonra yılmaz erdoğan sahneye çıkıp bir çocuğa bu skeçte anlatılanı anladınmı diye sordu çocuk gülünce bunların ahlakı bozulmuş ya gibi bir espri yaptı.İnsanların buralara çocuklarıyla gitmesi ve TV den izlemesi ne acı.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat