Sabah ezanını 'öğlen' okurken vuruldu!

  • GİRİŞ03.11.2009 16:15
  • GÜNCELLEME03.11.2009 16:15
Öğlene doğru okunan sabah ezanı Abdestsiz ve ezan bitmeden kılınan namaz “Bu ne ya!” demeyin Din adına skandal sayılacak bu dört olay aynı dizinin aynı sahnesinde yaşandı. Nasıl mı?
Sokakta bir adam yolunuzu çevirip, yanındaki kızla biraz ilgilenmenizi istiyor. Bu sırada kıza tekme ve yumruk savuruyor. Başka bir adam çıkıp sanatçı bir kadına ‘dağa kaldırıp seks kölesi yapardım’ diyor. İkisi de mizah. TRT ‘Bir Zahmet’ şu programa bir el atsın. Serdar Turgut'a kim el atar bilemiyoruz.
 
Mehmet Ali Erbil kendi başına bir vaka. Biz onu izledikçe o bize küfür ediyor. Suç kimde çözemedik?
 
Beylere duyurulur, ‘Hanımlara Ercan Saatçi’den gına geldi!
 
Ustadan polemikçi Serkan Çağrı, Atölye’de buruk bir tat bıraktı.
 
Çikolata reklamı değil, erotik film.  Crunch reklamına bir eleştiri.
 
İbrahim Tatlıses ile Ferdi Tayfur ekranda kapışıyor. Ekran Timi, ikisi de konuşmasın sadece şarkı söylesin diyor.
 
Uğur Dündar’ın Arena’sına Kemal Kılıçdaroğlu konuk olunca Aşağı yukarı ne olduğunu tahmin etmişsinizdir.
 
İşte Ekran Timi’ne takılanlar:
 
İmam Efendi sabah ezanını öğle vakti okurken vuruldu

Medyaya genel anlamda dini konularda danışmanlık yapılması konusu ara ara gündeme geliyor Avrupa’da yaygın olan bu sistemin Türkiye’de de uygulanır olmasını muhafazakar medyada dillendirirken, merkez medyanın kılı bile kıpırdamıyor Ramazandan ramazana sayfa sayfa, ekran ekran “din” satan bir kısım medyanın gün geçmiyor ki yeni rezillikleri de ortaya saçılmasın.

Hac mevsiminin kurban bayramına denk gelmesi, umreye gidenlerin hacdan dönmesi meşhur örnekler

Özellikle Yeşilçam filmlerindeki din adamlarının eğreti bir şekilde canlandırılarak izleyiciye sunulması başlı başına bir tez konusu. İnek Şaban’ın, anasının Cano’yu istemesi için ikna ettirttiği köyün imamıyla girdiği rüşvet pazarlığı, ya da rakı masasında keyif çatan hoca efendi karakterleri. Saymakla bitmeyecek örnekler var

Ama son dönem film ve dizilerinde bu konuda daha hassas davranıldığını göz ardı etmemek gerekli Hele en son Ramazan ayında TRT’de yayınlanan “Ramazan güzeldir” isimli dizideki imam karakteri müthiş oturmuştu.

Şimdi gelelim esas meseleye Yani yukarıda saydığımız skandalların yaşandığı diziye  Karşımızda yine gerçeğiyle alakasız şekilde canlandırılan dini sahnenin adeta içine edilmesi var Öyle ki dizinin konsept danışmanını, senaristini, metin yazarını, yönetmenini hatta ışıkçısını bile din cahili ilan etmeye yetecek aciz bir sahne

Kanal D’deki uzun zamandan beri devam eden polisiye dizi Arka Sokaklar’dan bahsediyoruz.

Dizinin son bölümündeki (133. Bölüm) (Okurumuzun uyarısıyla sehven yazılan "134. bölüm" ibaresi 133. bölüm diye düzelttik) final sahnesindeki imam efendi, yatağında kalkıp, üstünü giyiyor. Mışıl mışıl uyuyan karısını öpüyor ve sabah ezanını okumak ve namazını kıldırmak üzere için evden çıkıyor. Buraya kadar her şey normal... Hani karakter de üç aşağı beş yukarı oturmuş. "Her imam sakallı olacak" kaidesine de kesinlikle uyulmuş. İyi de imam camiye gitmek için evden çıktığında hava niye günlük güneşlik?

Karısının kendisini aldattığı aşığı tarafından, ezan okurken öldürülen imamın, sabah ezanını gün doğmadan daha hava karanlıkken okuması gerektiğine dikkat etmeyen dizinin yönetmeni, sahneye renk katmak için bir de fırını, çöpçüyü, berberi devreye sokmuş

Hadi mahalle fırınından ekmek çıkmasını anladık. Ya mahalle berberinin sakal tıraşına başlaması! Daha sabah ezanı okunmamış, berber yüz sabunlayıp, sakal alıyor. Mübarek sanki nöbetçi berber  İmam efendi de kalkmış arkasından doğmuş güneşle birlikte sabah ezanını okumaya gidiyor

Ha bu arada, imam ezanı okurken karısı da yatakdan kalkıp üstündeki gecelikle birlikte seccadesini alıp, namaza duruyor Ne abdest alma sahnesi var ne de aldığına dair ipucu var. En azından yüzü gözü ıslak, çemirlenmiş kollarını düzelten bir sahne olsa. Hemen namaza durdu. Altta ise Ramazandan kalma fon müziği...

Ama bir terslik daha var. Az sonra öldürülecek olan bizim imam daha ezanı yeni okuyor. Hanımı ise namazı bitirmiş, tespih çekmeye durmuş. Ağlanacak hale gülüyoruz; sabah ezanını güneş doğduktan sonra okuyan uyuşuk imamın jet cemati de var... 

Dizinin finalinde, bizim her olayı, üç dakikada çözüp suçluları anında gölgesinden yakalayan baş komiserler ordusuna gelen, “Ulu Cami’nin imamı sabah ezanını okurken öldürülmüş” ihbarıyla bunun sabah ezanı olduğunu de netleştirdim. Olur ya adam gündüz vakti uyur, ikindiye uyanır. İnsanlık hali. Neyse ki kendi ağızlarıyla sabah ezanı olduğunu söylediler

Sonuç; Ulu Cami’nin imamı, öğlen vakti, sabah ezanını okuduğu esnada öldürülürken, o sırada abdest almadan ve kocasının ezanı bitirmesini beklemeden namazını kılan karısı da hoparlörden gelen kelime-i şehadet sesiyle kendine geldi

Soru;
Haftaya imamın kurban gittiği bu aşk cinayetini çözecek olan cevval komiserlerimiz öğlen okunan sabah namazı skandalına el atarlar mı acaba?

Yorum;
Bilmediğiniz bir dinin sahnesini çekmeye kalkarsanız sonu da böyle olur işte

(Tüm bunların abartı olduğunu düşünenler, o sahnenin videosunu burayı tıklayarak izleyebilir...)
  
Şakaysa hiç komik değil, gerçekse de...
 
Hafta sonu TRT ekranlarında rastladım. Programın adı ‘Bir Zahmet’ Şahan’ın ilk çıktığı dönemde TV8’de sunduğu Zoka’nın benzeri bir program. (Her iki programın yapımcısı aynışmış)
 
Program hafta içi her gün yayınlanıyormuş. En iyi bölümleri de hafta sonu Sunan arkadaşın adı da Gökhan Yıkılkan’mış TRT’nin web sitesinde bunlar yazıyor. Buraya kadar her şey normal.
 
Yarışma gibi ama kamera şakası tadındaki programda sunucu gözüne kestirdiği kişiye çeşitli görevler yaptırmaya çalışıyor. Bu görevler yapılırsa, sunucu kişiye para verip olay yerinden hızla kaçıyor.
 
İzlediğim bölümde, sunucu arkadaş yanında bir kadınla sahilde geziyor. Kız arkadaşıyla sahilde gezintiye çıkmış ‘zonta’ taklidi yapan arkadaş sürekli kız arkadaşını azarlıyor, kız arkadaşının kendisini sevmediğini söylüyor. Tabi gözüne kestirdiği biriyle bunları paylaşıyor. Kurban, bizim elemanın kız arkadaşının elini tutarsa 2 bin 500 TL kazanıyor, kızı sahilde gezdirirse, 5 bin TL kazanıyor. Ancak arkadaş, olaydan habersiz şahısları ikna etmeye çalışırken sürekli kadını aşağılıyor, yumruk ve tekme atmaya yelteniyor. Elbette ki atmıyor ama atacakmış gibi yapıp, hem ekran başındakileri hem de vatandaşı sinir ediyor.
 
Son günlerde tutturdular bir mizah. Kadına ‘mal’ muamelesi yap sonra mizah. İzlerken irkildim, hiç gülmediğim gibi ekrandaki görüntüleri mide bulandırıcı buldum. TRT bunu mizah adına yayınlıyorsa yazık demekten başka bir şey kalmıyor!
 
Konu kadın ve mizahken Serdar Turgut’un ‘Rojin’ yazısına değinmeden edemeyeceğim. Adam kendini savunurken bile ‘Rojin’i aşağılıyor. ‘Dağa kaldırıp seks kölesi yaparım’ yazacaksın sonra mizah yapmıştım beni anlamadın diyerek kadını aşağılayacaksın. Ardından da medyanın köşe başını tutmuş ağababalar kalkıp ‘Serdar mizah yaptı’ diye seni savunacak. Hıncal Uluç, Ertuğrul Özkök, Oray Eğin ve Serdar Turgut’u savunan diğer yazarlar, dönün ve o yazıları bir daha okuyun. Yüzünüz kızarmıyor mu hiç?
 
Biz Mali’yi izledikçe o bize küfür edecek
 
Mehmet Ali Erbil’in Star TV’de yayınlanan bir programı var Kazanmali Erbil bilindik tarzıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Geçen hafta yarışmacıların yüzüne ve ayaklarına krema sürülmüş ve köpeklere yalatılıyordu. Anlatırken bile insanın içi kalkıyor. Tabi bu esnada yaşanan diyalogları tahmin ediyorsunuzdur. Yok yok tahmin bile edemezsiniz.
 
Biz bu adamı ekranlarda görmeyi hak edecek ne yaptık? Ekranda küfür etti, adamın pantolonunu aşağı indirdi yapmadığı rezillik kalmadı ama hala çıkıp televizyonlarda rezilliklere devam ediyor.
 
Biz bunlara prim verdikçe daha çok küfür edilecek
 
Atölye’de buruk tat!
 
Dünyaca ünlü Türk perküsyon ustası Burhan Öçal’ın hazırlayıp sunduğu Atölye programına TRT Türk’te denk gelen var mı bilmiyorum ama izlemeyen müzikseverler çok şey kaçırıyorlar.
 
Cumartesi akşamları canlı olarak ekrana gelen, müziğin ustalarının Burhan Öçal’la birlikte canlı performans sergiledikleri programda, müziğe ilişkin sohbet de tadından yenmez hale geliyor. Hele stüdyoda canlı olarak yapılan deneysel çalışmalar gerçekten tam da ismine yakışır şekilde bir müzik atölyesinin ortamındaymışsınız havasını seyirciye yaşatıyor.
 
Bir yaz programı olarak başlayan Atölye sanırım izleyiciden de hak ettiği ilgiyi fazlasıyla görüyor ki kış döneminde de ekrana gelmeye devam ediyor. Rast geldiğimde asla es geçemediğim Atölye’de geçen hafta Hüsnü Şenlendirici’nin peşinden ünlenen klarnet ustası Serkan Çağrı konuktu. Fakat müzikleri lezzetli, sohbeti keyifli programda bu hafta gözüme batan şey konuktu.
 
Serkan Çağrı ismindeki bence genç fakat söylemlerine bakınca oldukça yaşlı olduğunu hissettiren klarnet sanatçısı ekranda beni çok rahatsız etti. Baştan sona sadece bir müzik programı olan Atölye’de yapılan müziklerden fırsat bulduğu her saniyede bir polemik yaratma arayışındaki hali rahatsız ediciydi. Sürekli birilerine laf çakma ya da eleştirme eğilimindeki garip tavrı, hele kendide ekranda bir genç görüntüsünde iken gençlerin müzik konusundaki tutarsızlıklarından dem vururkenki hali, gençler diye söze başlayışı çok güldürdü beni.
 
Görmüş geçirmiş edasındaki yapmacık tutumunu Burhan Öçal zaman zaman büyük bir centilmenlik göstererek kapatmaya çalıştıysa da ekranda hissedilmeyecek gibi değildi. Keşke sanatçılarımız biraz meyve veren ağaç misali olsa
 
Hanımlara Ercan Saatçi’den gına geldi

Futbolu hiç sevmem ve ilgi alanıma da hiç girmez. Nadiren milli maçlara bakarım o kadar. İşin gerçeği şu Ercan Saatçi olayı nedir onu da hiç bilmiyorum. Lakin bir kadın izleyici olarak gece gündüz ekrandan hiç gitmeyen ve bitmek de bilmeyen Ercan Saatçi tartışmalarından bana gına geldi. 
 
Ercan Saatçi’nin en son Ertuğrul Özkök’ün kızıyla olan evliliğini bitirdiğini okumuştum gazetelerde. O günlerden beridir de ekranlarda bir Ercan Saatçi linç girişimi var sanki bitmek bilmeyen Sabah akşam Ercan Saatçi şunu dedi, Ercan Saatçi’ye şunu dediler vs. sürüp giden bir tartışma. Kim haklı kim haksız onu da bilmiyorum, beni ilgilendirmiyor da aslen ancak ben sadece bir dönem şarkılarıyla anılan Saatçi’nin yine sadece müzikleriyle anılacağı günü bekliyorum Cidden kabak tadı vermeye başladı çünkü bu futbol tartışması. Beyler duyuyor musunuz?
 
Çikolata reklamı değil, erotik film!
 
Büyük küçük, yaşlı genç hemen hemen herkesin hayır diyemeyeceği bir yiyecek çikolata. Ama çikolata sevmeyen çocuk yoktur. Bu durumda çikolata reklamlarının asıl hedefi çocuklardır. Son zamanlarda bu kırılmaya çalışılıyor sanki. Bir çok çikolata reklamında cinsel içerik kullanılmaya başlandı. Özellikle de Nestle bunu çok kullanıyor. Crunch için her zaman farklı reklamlar yaptı. “Çikolatayı ısırınca sporcu kızların soyunma odalarının duvarının yıkılması gibi”.
 
Son reklam da rezalet. Son zamanlarda her yerde çalan bir parça var. Klibini görmedim, kim söylüyor bilmiyorum. Muhtemelen zenci bir şarkıcı söylüyordur ve de iri ve yarı çıplak kızlar acayip figürlü danslar ediyordur. Reklamda bu parça kullanılıyor. Ve tahminimce klibinden esinlenilerek yarı çıplak kızlar o söylediğim tarzda dans ediyorlar.
 
Bu millet çocuklarını TV teröründen nasıl koruyacak. Çikolata reklamlarını yayınlarken de başına (18+) logosu koysunlar lütfen!
 
Arabesk Kralları Ekranda Kapışıyor
 
Pazar akşamları Star’da İbo Show, Kanal 7’de Boynu Bükük Şarkılar var. Kanalları dolaşırken şöyle bir baktım ikisine de. İkisinin de bir şeyler anlattıkları bölümlere denk geldim. Ve dinlediğim konuşmalardan sonra bu yazıyı yazmak için biraz daha seyrettim. İbrahim Tatlıses yıllardır yapıyor bu programı değişik kanallarda. Ferdi Tayfur ise yanlış hatırlamıyorsam ikinci kez deniyor. Daha önce yine aynı kanalda tutmadığı için kaldırılmıştı programı.
 
Her ikisi de konuşamıyor. Bir laf bu kadar mı anlatılamaz, bir cümle bu kadar mı kurulamaz? dedirtiyor insana. Özellikle İbrahim Tatlıses uzun cümleler kurmaya çalıştıkça fenalık geçiriyor. Ekran başındakilere de fenalık geçirtiyor. İlk başladığında Ferdi Tayfur’la ilgili “sürekli kendi şarkı söyledi” diye eleştiri okumuştum. Bence en iyisini yapmış. Bu adamlar şarkılarıyla sevdirmiş kendilerini. Ne diye konuşturup kendilerini rezil ettiriyorsunuz?
 
Bu arada İbo Show formatında bir değişiklik yapmamış. Birkaç sanatçı ve tabi ki dansöz. Boynu Bükük Şarkılar’ı tam anlayamadım. Sanırım sanatçı konukların yanı sıra yeni seslere de şans veriliyor programda.
 
Kılıçdaroğlu konuştu, Uğur Dündar uçtu!
 
Siyasetçiden çok devlet memuru görüntüsü veren, Dosyaları ile ünlü “siyasetçimiz” Kemal Kılıçdaroğlu dün akşam Uğur Dündar’ın Arena’sındaydı. Yine dosyaların uçuştuğu programda iç politikadan dış politikaya, açılımdan yolsuzluklara her şey konuşuldu. Kılıçdaroğlu Hükümete yüklenirken Uğur Dündar’ın yüzündeki ifade görülmeye değerdi. Özellikle de Kömür Dosyası konuşulurken. Yüzündeki mutluluk; bayramda şeker yerine para almayı başaran yaramaz çocuğun mutluluk ifadesiyle aynıydı. Bir de çıkıp tarafsız gazeteciyim demiyor mu?

EKRAN TİMİ - Haber 7
ekrantimi@haber7.com
 

Yorumlar74

  • nusret tunoğlu 14 yıl önce Şikayet Et
    doğru ezan. ezanı olsun doğru okusa ...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Kemal ERGEÇ 14 yıl önce Şikayet Et
    kollama mı sallama mı. sayın tim komutanları çok ilginç konulara değiniyorsunuz. söz konusu diziyi izlemeye tahammülüm yok sayenizde ilginçlikleri görüyorum. size bir tavsiyem olsun STV'de yayınlanan Kollama dizisine de bir el atın. orada çok fazla saçma olay var. size bir ay yeter. ama aynı görüşteyiz diye incelemiyorsanız o zaman yapacak bişi yok...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • koksal deniz 14 yıl önce Şikayet Et
    Şaşırtmali. Sayın yazar bir başka yazınızdada Mehmet ali erbilin şaşırtmali programınıda yazın. İnsanlarla bir program boyunca aşağıyalarak (güya oyun larla) dalga geçip finale çıkanlada tekrar para dalgası yapıyor. Ve bütün programları kapatırken ekrandan kaçarak gidiyor.
    Cevapla
  • ertekin er 14 yıl önce Şikayet Et
    RAHİP VE EZAN. bunlar herhalde aynı gün içinde 2-3 bölüm falan birden çekiyorlar galiba...kafaları allak bullak oluyor ve sağlıklı düşünemiyorlar..allahtan imama ezan okuttular..Ya bir de rahip'e falan okutsalardı..
    Cevapla
  • ertekin er 14 yıl önce Şikayet Et
    star ve kanal d. özellikle star tv ve kanald nin dizilerinde kutsal ve ahlaki değerleri koruyup kollayan hiçbir enstantane yok malesef...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat