Dizi çocukları neden gayrimeşru?

  • GİRİŞ06.11.2009 11:35
  • GÜNCELLEME06.11.2009 11:35
Ekran Timi’nde bu hafta Kurtlar Vadisi izlemiş. İki Kurtlar Vadisi eleştirisi, bir Kurlar Vadisi arası eleştirisi var.
 
Önce dizi çocuklarına değiniyoruz ve soruyoruz ‘Neden dizi çocukları gayrimeşru?’ merak etti.
 
Dizi arası reklam haber formatında verilirse… Pek hoş bulmadık.
 
Dikkat TRT’de ‘Hesaplaşma’ var…
 
Kurtlar Vadisi’nde ‘kulak’ kopunca Ekran Timi psikolog önerdi.
İşte Ekran Timi'nin gözüne takılanlar:
 
 
Neden dizi çocukları gayrimeşru
 
Okurlarımızdan çok talep alıyoruz dizilerdeki olumsuzlukları yazalım diye. Ben de bu hafta gözüme takılanlara dokundurmak istedim.
 
ATV’nin en sevdiğim dizilerinden birisi Canım Ailem. Çok sade ve tebessüm ettiren bir hikâyesi var. Oyuncu kadrosu zaten başlı başına dizinin izlenmesine etken. Benim favorilerim Feride, Halim ve Meliha karakterleri. İki sezondur ilgi ile takip ettiğim dizinin son bölümüne kadar birkaç bölüm kaçırdım. Ancak pek bir şey kaçırmışım gibi görünmüyor. Geçtiğimiz sezonun sonlarına doğru diziye dahil olan Samim’in eski sevgilisi ve çocuğu üzerinden gidiyor hala konu. Yok efendim çocuk Samim’in mi yoksa değil mi? Bu çocuk Meliha ile Samim’in mutluluğuna engel olacak mı, yoksa her şeye rağmen sonunda evlenebilecekler mi?
 
Bir kere çok dikkat ediyorum uzun zamandır dizilerin çoğunda meşru çocuk doğmuyor. Son dönemde yayınlanan dizilere göz atalım hemen. Ezel, Yaprak Dökümü, Masal, Canım Ailem, Unutulmaz, Parmaklıklar Ardında, Adanalı… vs. Burada adı geçmeyen dizilerin bir çoğu da başka nedenlerden sabıkalı. Geçtiğimiz sezonlarda yayınlanan Hatırla Sevgili Dizisinde  de durum farklı değildi! Üstelik dizi boyunca doğan çocukların hepsi gayrimeşru idi. Bunlar olmayan şeyler değil elbet ama bunun normalleştirilmesi ve halka böyle sunulması korkunç. Önce çocuk sonra evlilik modası var bir de. Özellikle sanatçı magazin camiasında bolca mevcut. Çocuğumuz olacak o zaman biz evlenelim… Bunları Magazin programları aracılığıyla öğreniyoruz ve hatta özendiriliyoruz. Bakın ne güzel çiftler diye. Dizilerle de pekiştirme yapılıyor. Zengin hayatlar, büyük ve ölümsüz aşklar... Belki de gerçek hayatta yaşanamayacak kadar masalsı şeyler…
 
Senarist Birol Güven kendisiyle yapılan bir röportajda söylemişti yanlış hatırlamıyorsam “Türk dizilerini seyreden bir yabancının bu ülkede yaşayan insanların yarısının hastanelerde yaşadığını zanneder” diye. Çünkü hemen her dizide kahramanlar ya vurulur, ya kanser olur, ya trafik kazası geçirir, ya bilmemne... Dizi kahramanları hastaneden hastaneye koşarlar... Birol Güven’in yürüttüğü mantıkla bakacak olursak durumumuz hiç de iç açıcı değil. Bu ülkedeki dizileri seyreden bir yabancının bunca gayri meşru çocuk, bunca çarpık ilişkiden sonra hakkımızda varacağı kanaati ben şahsen düşünmek bile istemiyorum!
 
Bazen ben de okuyucularımızın bir kısmı gibi bunun bir proje olduğunu düşünüyorum. Ahlakı çökertme projesi” ya da daha doğrusu “Yeni bir ahlak yaratma projesi” Bu ülkenin insanını değerlerinden koparan, bizi başka bir şey olmaya zorlayan bir proje...
 
Canım Ailem’e dönecek olursak; konu kısır bir döngüde kalmış. Bu zamana kadar Ali ve Seyhan sahneleri haricinde çok iyi giden dizi boğuk ve sıkıcı hale gelmiş. Zaten Samim’in yaşananlar karşısındaki salaklıkları ve de eski sevgilisinin planlarını fark etmemesi seyirciyi deli ediyor. Tez elden senarist ve yapımcılarının duruma el koyması gerekiyor. Aksi halde Kanal D’nin Geniş Aile’sinin karşısında daha fazla duramazlar.
 
Uzaylılar dünyayı işgal etti
 
Kurtlar Vadisi büyük bir kitlenin takip ettiği bir yapım. Çok izleniyor, çok konuşuluyor. Ancak bu kısımda Kurtlar Vadisi’nden ziyade yayıncı kanalın bir reklamını değerlendirmek istiyorum.
 
Dizi kesiliyor ekranda Star Haber’in uyguladığı formatta ‘Son Dakika yazıyor. Hemen dikkat kesiliyorum, acaba ne oldu. Bir spiker heyecanlı heyecanlı anlatıyor. Haberin alt yazısı ‘Dünya dışı yaratıklar’ gibi bir şey.
 
Kanallar reklama girdiğinde logonun değişmesi gerekiyor. Logoya bakıyorum aynı. Demek ki bu bir son dakika gelişmesi. Ama tuhaf. Dünya dışı yaratıklar dünyayı işgale başlamış, çok çetin çatışmalar yaşanıyormuş. Yok diyorum… Bu haber olamaz. Görüntüler akıyor, robotlar görünüyor… Sonunda bunun bir tanıtım olduğunu anlıyoruz.
 
Açıkçası bir tanıtımın haber formatında olmasını doğru bulmadım.
 
Hesaplaşma’ya dikkat
 
TRT 1’de ‘Hesaplaşma’ adlı bir dizi yayınlanıyor. Dizinin senaryosunun Emniyet destekli olduğunu duymuştum.
 
Kurtlar Vadisi’nin ‘Yalçın Bulut’u Hüseyin Avni Danyal Hesaplaşma’da komiser olarak çıkıyor karşımıza. Önemli olayları çözmek için kurulmuş özel bir ekip. Dizinin konusu TRT’nin sitesinde şöyle anlatılıyor; “Ülkede işlenen üst düzey cinayetler... Ve bunları çözmek için devlet tarafından, alanında uzman yedi polisten oluşturulan özel bir birim... İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen davalara bakan üst düzey niteliklere sahip bu ekip, birbirinden farklı gizemli olayları inceleyip çözmeye çalışırken, peşlerinde geçmişin intikamını almak için geri dönen bir adam vardır. Aslında her çözülen dava, ekibi bilinmeyene bir adım daha yaklaştırır…”
Dizinin müzikleri Gökhan Kırdar’a ait. Başrollerde ise Hüseyin Avni Danyal, Seda Akman ve birçok yetenekli oyuncu var. Anlayacağınız ekip sağlam.
Dizinin tek talihsizliği Ezel ve Kapalıçarşı gibi iki güçlü dizinin karşısına denk gelmesi.
Pazartesi 21.40’ta yayınlanan dizinin tekrarını göremedim ama dikkate değer bir yapım.
Yumurcak TV’de hayal kırıklığı!
 
Geçen akşam eve gelen komşumun çocuklarıyla oturmuş Yumurcak TV’yi izliyoruz. Hem büyümüş küçülmüş bir çocuk edasında ben de merak ediyorum bir yandan yayınlarını, hem de gözlerini ekrandan ayırmadan izleyen çocukların ilgisini gözlemliyorum.
 
Birazda ilerleyen bir saatte iki kardeşin birlikte sundukları, hayvanları tanıtan bir belgesel başlıyor Yumurcak TV’de. Ben de dikkat kesiliyorum çocuklarla beraber. Yanlarında bir tane kukla maymunun da refakatinde belli bir kurgu içinde hayvanları tanıtan öğretici bir yapım.
 
Zaten film daha başlar başlamaz bizim yaramazlar ağız birliğiyle maymunun ismini söylediler, maharetlerini saydılar vs… Yani ilgi dorukta… Derken bu bölümün konusunun domuzlar olduğunu öğreniyoruz ilerleyen dakikalarda. Filmde sürekli domuzların kendilerine has özellikleri, yeme alışkanlıkları hakkında bilgiler veriliyor ve sık sık da iki sunucu domuzların ne kadar pis hayvanlar olduklarını anlatıyorlar görüntüler eşliğinde üzerine basa basa…
 
Bir kere benim şansıma mı bilmiyorum ama bana domuzlar hakkında bu kadar detaylı bilgilendirici bir belgesel hiç çekici gelmedi. Görüntülerde sürekli çamur yiyen ve çamura bulanan hayvanlar hiç estetik durmuyordu. Hele hele (gerçi orijinalinde de sunucular bu sözleri mi söylüyordu yoksa Yumurcak TV yapımcılarının durumu kurtarmak adına yaptıkları bir ayar mıydı gerçekten bilmiyorum ama) sunucuların domuzların ne kadar pis hayvanlar olduklarını sürekli söyleyip durmaları bir süre sonra bıkkınlık yaratan düzeye varıyordu.
 
Yumurcak TV’nin yayınları konusunda daha hassas olmasını beklerken hiç de hoş olmayan görüntüleri ekranda bu kadar uzun tutmalarını hiç yakıştıramadım ve yadırgadım. Elbette ki belgesel yayınına bir eleştiri getirmiyoruz ancak belgeselde sürekli ‘pis’ denmesi ve buna vurgu yapılması ekran başındakileri rahatsız etmiştir.  Belki tamam, belgesel çocukların böyle bir hayvanın da varlığından haberdar olmalarını sağlamak açısından öğreticiydi ama görüntüler hiç de hoş değildi. Belki de hoş olarak akılda kalmaması açısından öyle tercih edilmişti. Bilemiyorum.
 
 
Kurtlar Vadisi’ne bir psikolog yetmez!
 
Kurtlar Vadisi’ni sürekli izleyen birisi değilim. Arada bir eşimin sayesinde göz atıyorum ve her baktığımda da insanlar nasıl böyle bir hayat yaşayabilir diye şaşıp kalıyorum. Sürekli şiddet, sürekli komplolar, sürekli bir gerilim ve karamsarlık…
 
Tabi böyle bir atmosferde bulunan hiç kimsenin de psikolojisinin normal olması beklenemez. Zaten dizideki karakterlerin hiçbirisinin de normal olduğunu kimse iddia edemez. Bir kere dizi en başında önermeleri açısından yanlış. Hele toplumun eğitim ve algı düzeyi ortadayken bu önermelerin yansımalarını görmezden gelmek yok saymak daha da yanlış.
 
Fakat ben bütün bu tartışmaları asıl uzmanlarına bırakarak başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum çünkü izlediğim bölüm bile bana bu konuda bir kanaate varmama fazlasıyla yetti. Az önce yukarıda da dediğim gibi dizideki karakterlerin hiçbirisi normal değil. Hepsinin bir ya da birde fazla arızası var. Dün akşam diziye yeni giren Zaza (Ali Sürmeli) karakteri ise izlediğim kadarıyla dizinin en psikopat karakterlerinden birisi olarak iz bırakacak nitelikteydi.
 
Sürekli yanındaki adamların kulaklarını ve yanaklarını okşaması, o şiveli kısık tondaki histerik konuşmaları ve daha bir sürü jest ve mimikleri... Her biri, izlediğim şeyin gayet kurmaca ve bir oyun olduğunu bilen beni bile irkiltmeye yetti. Zaten ilerleyen sahnelerde bir kişinin kulağını kopartma sahnesini beklememek elde değildi önceki sahnelerde yerleştirilen donelerden sonra ki nitekim öyle de oldu. 
 
Bir sürü psikopat, deli adamın elinde şekilleniyor ülke, memleket meseleleri imajı veriyor Kurtlar Vadisi ki bu dış ve iç düşmanlarımızı düşününce şahane bir durum. Bizim açımızdan ise son derece vahim ve düşünülmesi gereken bir konu. Zaza ya da diğerleri salt bir oyunculuk olarak değerlendirilseler belki son derece başarılılar ama toplumun bu diziden ne aldığı, ne öğrendiği noktasında düşünüldüğünde durum oldukça vahim. Çünkü son 10 yılda Türkiye’deki toplumsal çözülme ve dejenerasyona bakıldığında bu tip yayınların toplumdaki karşılığını yani yansımalarını görmemek için kör olmak gerek belki… Ya da çoktan kör olduk hepimiz de, geçmiş olsun diyen yok…

EKRAN TİMİ - Haber 7
ekrantimi@haber7.com
 

Yorumlar13

  • isim soyisim yok 14 yıl önce Şikayet Et
    izlemeyin. izlemeyin, bakmayın, duymayın, aldırmayın, mayın, mayın. mayınlı araziye girmiş gibi ne yapacağımızı şaşırdık. izlemiyoruz zaten ama gözümüzü bağlamakla birşey değişmiyor. çok biliyorsanız siz de bizim eleştirilerimizi okumayın madem.
    Cevapla
  • Dr.Can 14 yıl önce Şikayet Et
    Takıntı. İkidir Yumurcak Tv.nin eksiklerini yazıyorsunuz Tamam eksikleri olabilir ama onca güzelliğine değinmeden sanki kusurlarını araştırırcasına yazmanız pek iyi niyetli gibi durmuyor. Samanyolunda Tek Türkiye Kollama gibi gerçekleri anlatan çok güzel yapımlar var. Onları eleştirsenize, olumlu olumsuz.. Takmışınız kafaya Kurtlar Vadisi, Aşkı Memnu..
    Cevapla
  • ayhan 14 yıl önce Şikayet Et
    seyretmeyin. Mecburmusunuz seyretmeye?? kendinizi kontrol edin.. nefsinize hakim olun.... saat 8 de kalktim saat su anda 10.30 hala tv acilmamis benim evde demekki TV sizde vakit gecirilebiliyormus... Kim biri demisti TV evin kiblesidir diye... ne kadar dogru bir söz... Hersey TV y göre düzenleniyor.. haliyle etkilesimde büyük olacak...
    Cevapla
  • ALİ K.ÖNDER 14 yıl önce Şikayet Et
    kartal tibet,in unutamadığım birsözü var. adam çocuğunu hastahaneye götürüp amaliyat ettirirse bunun filmi yapılmaz illaki bir terslik olacak,ki filmi yapılsın demişti yıllar öncesinde gazetelere yazılanlardan aklımda kalan sinema normal olanı anlatmaz abartılı veye hatalı olanı anlatır kumanda diye bir alet var işine gelmiyorsa kanal değiştir bizim evde yapıldığı gibi trt,de çok güzel proğramlar var uydurma reytinglere takılıp o dizi ve filmleri manşetlerinize çıkarıp reklamını siz olsun yapmayın güzel olanları haber yapın duyurun
    Cevapla
  • Cenkay Güvener 14 yıl önce Şikayet Et
    Neden öyle biliormusunuz. Neden önce çocuk sonra evlilik modası var:Çünkü genç nesil artık evlilikten korkutuldu.kadınların erkeklere birer "ayı" erkeklerin de kadınlara "..." gözüyle bakıldığı bir topluluk haline özellikle getirildik.hep bu diziler sayesinde.kimin evlendikten sonra hangi yüzünün ya da "nane"sinin ortaya çıkacağı meçhul oldu.bu sistem Hep bir döngü halinde işliyor.Bu nedenle herkes aklını başına alsın.hem erkek hem kadın olsun namussuzca bir hayat yaşayan sonucuna katlanır.beni ırgalamaz ne haliniz varsa görün...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat