Ortalık 'yetenek'ten geçilmiyor
- GİRİŞ17.11.2009 12:31
- GÜNCELLEME17.11.2009 12:31
Hep yerli dizileri eleştirecek değiliz ya
‘Yıkılmayan Adam’ tadında bir dizi: The Closer
Ölür müsün, güler misin?
Acun NTV’ye konuk oldu, NTV Genel Yayın Yönetmeni’ne televizyonculuk dersi verdi.
‘Ne seninle, ne sensiz’ durumu
Televizyondan uzak bir haftanın ardından.
Çok Güzel Hareketler Bunlar bildiğiniz gibi
Bel altı esprilere devam.
Ekranlarda yarışma çılgınlığı devam ediyor. Özellikle de ‘yetenek’ yarışması.
Ekran Timi'nin yakaladıkları:
Ekran Timi'nin yakaladıkları:
Sizin yeteneğiniz ne?
Bir furya başladı mı sonu gelmiyor. Şimdi de yetenek yarışmaları uçuşuyor kanallarda. Acun uzun zamandır reklamlarını yapıyordu yarışmasının nihayet geçen Cumartesi başladı. Bir tane de Flash TV’de varmış Okan’ın Medya Arkasında gördüm. Ve Kanal 7’de Yetenek Avcısı başladı. Açıkçası çok az Yetenek Avcısı’na baktım ama beni sarmadı. Diğerlerini seyretmedim. Daha sonra karşılaştırmalı bir yazı daha yazarız. Ancak reytingler Acun’dan yana
Yarışma dedik de daha ilk yazımızda söylemiştik yarışma yarışı var diye. Sezon başında başlayıp tutmadığı için yayından kalkanlar da var. Devam eden ve sonradan başlayanlar da
Hala devam eden Fox TV’de Yaş 15 adlı bir yarışma var. Akıllara ziyan bir yarışma. Bir kere sadece kızlar yarışıyor ve adından da anlaşılacağı gibi 15 yaşındalar. Yarışma şarkı yarışması ama ödül film yıldızlığı
Ayrıca en duygusal ve kırılgan yaşlarında bu kızlar yarıştırılıyor ve jüri üyeleri tarafından ağır eleştiriler yapılıyor. Giydirilen kıyafetler ve performans sırasında yapılan danslar da kanımı donduruyor. Ama bence yarışma formatının en acı ve vahim tarafı bu kızların anneleri ile birlikte katılıyor olmaları, dahası annelerinin kendi elleriyle kızlarını hazırlayıp bu duruma düşürmeleri. Aslında kızlardan çok annelerin yarışı. Hangimiz kızımızı artist yaparız yarışı. Kızlarının medyatik olmasını istediği için adını Medya koymuş bir tanesi. Hatta eleneceğiz diye ağlayan anneler var. Böyle annelerin elinden yetişen gençlikten ne bekleyebiliriz ki?
RTÜK’ün bu tür yarışmaları daha bir dikkatle takip etmesi gerekiyor.
Bir de ATV’nin Bir Şarkısın Sen’i var. Çocuklar şarkı söylüyor ama tam bir yarışma formatında değil. Elenen yok. Puanlama yok. Eleştiri yok
Geçen sezon Cumartesi gecesinin tartışmasız birincisiydi. Bu sene yanlış bir kararla günü değiştirildi ve istenilen sonuç alınamadı. Sonra tekrar eski gününe alındı ama olmadı. Bir türlü eski performansını yakalayamadı. Üstelik ES-ES dizisine de yazık oldu. Çünkü Bir Şarkısın Sen’le birlikte sürekli onun da yeri ve saati değişti. Ama gün saat bir tarafa bence Bir Şarkısın Sen’in en önemli problemi içeriğinin değişmesi. Geçen sezon her daldan dozunda şarkılar söyleniyordu. Bu sene ne kadar türkü söyleyen çocuk varsa doldurmuşlar.
Mesela ben Türk Sanat Musikisini daha çok seviyorum. Evet sevdiğim türküler de var ama tercihim Türk Sanat Musikisinden yana. Üst üste türkü söyleyen çocuklar çıkınca sıkıldım ve artık seyretmiyorum. Eminim benim gibi başkaları da vardır. Ama çok geç artık. Bu saatten sonra Bir Şarkısın Sen düzelmez. Bence ATV ES-ES’i kurtarsın. Pazar gününde ziyan olacak
‘Yıkılmayan Adam’ın ABD versiyonu
Hep bizim dizileri eleştirecek değiliz ya! Cnbc-e’de The Closer adıyla yayınlanan bir dizi var. Polisiye dizide güzel dedektif olayları bazen güzellikle, bazen zorla çözüyor. Aksiyon dozu yüksek dizinin son bölümünde bir alışveriş merkezinde eylem planlayan üç gençten ikisi ölüyor, biri ise eyleme devam edecek. Alışveriş merkezindeki bombalar patladıktan sonra dışarıya kaçanların üzerine ateş açacak ve böylelikle sansasyonel bir eyleme imza atmış olacak.
Dedektifler olayı son anda fark edip alışveriş merkezinden çıkanları durdurmaya bir yandan da çatıda tüfeğiyle bekleyen eylemciye ateş etmeye başlıyorlar. Ama ne sahne. Eylemi yapan genç eğilme gereği duymuyor. Hepsi orta yaşın üzerinde polisler. Ancak hedef saklanmamasına rağmen boşalttıkları şarjörler hep binanın duvarında patlıyor. Eylemci eleman ise dışarı çıkan sivilleri takır takır vuruyor. Bir grup polis ise binanın tepesine çıkıp eylemciyi etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar Türk filmlerine rahmet okutacak bir sahneyle, genç polis yaşlı polisi kurtarmak isterken üç kurşun yiyor.
Tam eylemcinin etrafını çatıda sarmışken bütün polisler tamam olay bitti diyorum. Hepsi siper almış, eylemci armut gibi ortada, en uzak mesafedeki 25 metrede. Dramatik bir sahne beklerken, Cüneyt Arkın’ın ayakta öldüğü ‘Yıkılmayan Adam’ filmindeki final sahnesi gibi bir sahne izlemeye başlıyorum. Eylemcinin vücudundaki kurşun geçirmez yeleğe isabet eden kurşunlar etki etmiyor. Çatıdaki polis sürüsünden birinin aklına da yeleğin olmadığı bölgeye ateş etmek gelmiyor. Neyse ki o sırada eylemcinin mermisi bitiyor, şarjörü değiştirmek için yerdeki çantasına doğru eğildiği sırada, üzerine atlayıp yakalamak, bacağından vurmak gibi olasılıklar varken, çantaya ateş edip içindeki bombalarla birlikte havaya uçurarak etkisiz hale getiriyorlar. Ve bu dizi hala yayınlanıyor.
NDRML mi dediniz!
Pazar günü CNN Türk’te 13.00 haberlerinde Metrobüs zammıyla ilgili bir haber yayınlanıyor. Haberde ekrana bir tablo geliyor ve indirimli bilet fiyatının son halini göstermek isteniyor. Ancak karakter sorunu nedeniyle İndirimli (NDRML ) yazan yerdeki bütün i harfleri dikdörtgen şeklinde çıkmış. Ekranda tuhaf bir görüntü bir süre kaldıktan sonra habere devam ediliyor. Yazıyı yazan arkadaş hiç mi kontrol etmez ekrana vermeden önce
Acun'dan televizyonculuk dersi
Geçen hafta yayınlanmıştı ama Cuma günü yazı yazamadığımız için anca fırsat buldum. NTV’de Hakkı Devrim ve Mirgün Cabas’ın sunduğu ‘Günlerin Getirdiği’ne Acun Ilıcalı konuktu. Reyting sihirbazı Ilıcalı program formatı gereği 20 dakika konuk olmasına içerlenmiş olacak ki, stüdyodan ayrılırken NTV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özgüner’e televizyonculuk dersi verdi ve ‘20 dakikalık format olmaz, ben yeni ısındım’ diyerek stüdyodan ayrıldı.
Acun televizyonculuk dersi verirken, Hakkı Devrim de acuna hayat dersi vererek, siyasette Acun’u kullanmak isteyenlerin olabileceğini belirtip ‘Sakın siyasete adım atma’ diye uyarıda bulundu.
Ayrıca programda Rıdvan ile Acun’un ekranlardan birbirlerine meydan okuması (halı saha maçı) da dikkate değerdi. Gerçekten de keyifli giden sohbetin 20 dakikada bölünmesi biraz işin keyfini kaçırdı. Acun bu işi biliyor.
Ekranın Uzağına Düşmek!
Taşınma derdi derken son bir haftam televizyondan epey uzak geçti. İyi de oldu kendimi uzun süren bir tv bombardımanının ardından nadasa çekmiş gibi oldum. Daha doğru ifadeyle televizyon denen makinenin ve içindeki alemin çok uzağına düştüm son on günde. On günün ardından işleri kolaylayıp şöyle bir bakayım ne var ne yok bu alemde dedim ve gezdirdim parmaklarımı kumandanın üzerinde. Ama ııh değişen pek bir şey yok bu alemde.
Yine Ajdarlara kalmış ekran, yine kadın programlarında evlenmek isteyenler, evlenenler, evlenip de mutlu olamayanlar, ayrılmak isteyenler, kaçanlar, kurtulanlar ve daha neler neler sabahın köründe başlayıp akşamın bir saatine kadar süren aile meseleleri
İbo Show mesela 18 yılını doldurmuş ekranda, insanın inanası gelmiyor, gelemiyor, yine dizi dizi ahlak sorgulamaları, yine haber diye verilen geyik muhabbetler, yine akıl almaz, olağanüstü, sıra dışı başlığı altında verilen ve artık fazlasıyla sıradanlaşan tv formatları, yine ekran ekran şifa dağıtan bitki uzmanları, yine hayati meseleler hakkında kafa karıştıran yetkili açıklamaları, yine aklı her daim karışık halkımız...
Yani ne onunla ne onsuz durumu var televizyonla aramızda buna rağmen. Sihirli kutu oluşu buradan geliyor demek hem kıyasıya eleştiriyor hem de uzak kalamıyorsun
Düğmesine bir kez basınca başından kalkamıyorsun
Çok Güzel Hareketler Değil Bunlar!
Ekran Timi çok yazdı aslında bu programı. Ama malzeme o kadar bol ki. Hele de konu mizah olunca ve mizah bu ülkede çoğunlukla belden aşağı olarak algılanınca yapılan bir tv programı da olsa Çok Güzel Hareketler Bunlar’da da olduğu gibi, konu dönüp dolaşıp yine oraya geliyor.
Geçen akşam da olduğu gibi. Yine iki çifti karşılıklı doğruluk mu cesaret mi oyunu oynatan skeçte geçen diyaloglar, konunun bağlanış şekli tamamen rahatsız ediciydi. Tencere dibin kara seninki benden kara tadındaki durum ve sürekli eşlerin arasını bozan yıpratan tarzda olumsuzu önceleyen tema sizi de rahatsız etmiyor mu? Peki bu rahatsızlığınızı hiç ifade etme yolunu denediniz mi?
Kanaltürk’e Charlie’nin Çikolata Fabrikası için Teşekkürler
Kanaltürk Pazar akşamları hep büyüklerin hem de küçüklerin keyifle izleyebileceği nitelikte yapımları ekrana getirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz Pazar da Tim Burton’un yönettiği Charlie’nin Çikolata Fabrikası filmini tam da belirttiği saatte yayınladı. İnsan türüne ve sisteme ciddi eleştiriler getiren ama aynı zamanda sunduğu görsellikle çocukların da dikkatini çekmeyi başaran bu nitelikli filmden dolayı Kanaltürk’e teşekkürler. Böyle güzel yapımları ekranda her zaman görmeyi diliyorum.
Yorumlar5