Çin'den bağlanan 'saf' konuk oyunu
- GİRİŞ30.12.2009 15:20
- GÜNCELLEME30.12.2009 15:20
Ezel izleyicisini sürüklediği gibi süründürüyor da Yarısı biplenmiş küfürler havada uçuşuyor, cep telefonuna gelen mesajın kimden geldiği anlaşılmıyor. Seyirciye ayıp...
Çinden bağlanan 'saf' kadın kurmaca mı? Birileri bizi oyuna mı getirdi? Ekran Timi çok pis yakaladı. ‘Çocuğum böceklere ters ters bakıyor, acaba Çinli mi?’ diye soran saf kadın acaba bizi mi tufaya getirdi? Bağlanan kadının 'Cevap hakkı için aradığı' söylense de kadın bir daha beni aramadan önce uyarın da diyor. Sanırız ekip kadını aramış.
Biz yılbaşını mı kutluyoruz, Noel’i mi? Ekranlardaki kafa karışıklığına Ekran Timi’de karıştı.
Bir adam, kendisini aldatan karısını yakaladığını diğer adama ‘sen benim bebişime nasıl göz koyarsın’ mı der? Geniş Aile pek genişmiş diyoruz.
TRT’ye hem alkış, hem sitem Kabak tatlısı yılbaşının vazgeçilmezi midir?
Bir de ‘Bir de’ bölümü
İşte Ekran Timi'ne yakalananlar:
Biippppleme yetmedi
Ezel senaryosuyla, müziğiyle, oyunculuğuyla dizi sektörüne büyük kalite getirdi. Kısa zamanda yakaladığı yüksek izlenme oranları da yapılan işin takdir edildiğini gösteriyor. Ama aynı Ezel bize rezaleti de yaşattı
Dizilerdeki pornografik sahnelerden sonra şimdi de küfür modası başladı Bizler “aman çoluk çocuk küfürün argonun kullanıldığı filmlere gitmesin, o iğrenç küfürleri izleyip, dillerine yapıştırmasın” derdine düşerken gizemli ve ağır abi dizimiz Ezel’in son bölümünde galiz küfürler havada uçuştu
Her ne kadar “bip”leseler de ‘sin’ine ‘kaf’ına kadar tüm küfürleri ekran başındaki, çoluk çocuk kadın herkesçe anlaşıldı. (Şahsen ben bunu yaşadım)
Bu rezaletin cezası ne olacak bilmem ama etkili olmayacağını da tahmin ediyorum
TRT ayıp etti, TRT’ye alkış
Geçen hafta TRT’nin web sitesinde herhangi bir duyuru yapılmamış ve Sakarya Fırat’ı bekleyenler kupa maçıyla karşılaşmıştı. Ekran Timi de TRT’nin web sitesindeki bilgilere dayanarak dizinin yeni bölümünün akşam yayınlanacağını yazmıştı. Öncelikle bu yanlış bilgi için okurlarımızdan özür dileyelim. TRT’nin maç yayınlarını zamanında duyurmaması nedeniyle yaşanan bu aksaklık nedeniyle eleştirirken yine TRT’nin maç sırasında golleri 5 dakika sonra internet sitesinde vermesini de alkışlayalım. Yine TRT’nin ‘Muharrem Cemi’ni canlı yayınladığı için tebrik etmek gerekiyor.
Yine de konuya dikkat çekmek hasebiyle, okurlarımızın da affına sığınarak edilen küfürleri RTÜK’ün de işini kolaylaştırmak için sansürleyerek yazacağım
Noktaları da RTÜK üyeleri ilk toplantıda doldurur herhalde
1- Kerpeten Ali; Ulan ikinizin de “a . ..m” diyor Eyşan’ın babası da cevaben küfrün argo kısmından alıntılayarak “koy koy ama önce bir dinle” diyor
2- Kerpeten Ali, Cengizle konuşuyor; “Sana son iyiliğimi yaptım. Sonunda özgürüm bağlamında a .. k ç ..ğu” diyor
3- Yine Kerpeten Ali Tefo ile konuşuyor; “S .. çekip çıkıyorum ben bu oyundan ”
Hele bir sahne var ki Ezel ile Cengiz b sardı durdu Devam edelim
4 Bu sahnedeki ikinci küfür. Söz yine Kerpeten Ali’de; “Ezel’in ebesini s ”
5- Cengiz Ezel ile konuşuyor “Bir b ’un içine battım” diyor.
6- Ezel Cengiz’e cevap veriyor, “Benim işim seni b içinden çıkarmak değil ”
7- Ardından Cengiz söz yine Cengiz’de bir cümlede iki kere “b... sarıyor”
En masumu da bu “b .” bölümler olsa gerek.
Hemen her bölümünde saçma sapan teknik aksaklıklara imza atmasıyla gündeme gelen Ezel’in geldiği nokta budur Gerçekçi olmak için dillerinde geleni yapıyorlar
Mesaj’ın kimden geldiği görünmüyor mu?
Ezel'de 28 Aralık pazartesi yayınlanan bölümdeki bir garipliği yazmadan geçemeyeceğim. Bahar’ın cep telefonuna mesaj geliyor. Bahar mesajı okuyor: ‘Kapıya bakar mısın’. Bahar’ın yüzünde gülücükler kapıyı açıyor. Yerde bir not Notu okuyor: ‘Herkesin değişebileceğine inanıyorsun . Restorantta seni bekliyorum.’
Ezel’le yaşadığı tartışma sonrası böyle bir not alan Bahar uçarak restorana gidiyor. Veeee büyük sürpriz. Notu bırakan Ezel değil Kerpeten Ali Bahar’ın cep telefonu mesajın kimden geldiğini göstermiyor mu?
Sırf gerilim dozunu arttırmak için ekran başındakilere biraz haksızlık edilmiş diye düşündük. Daha önce burada yazmıştık bilgisayar ekranı kapanınca hoparlör sesi kesilmişti aynı dizide. Şimdi de mesajın kimden geldiğini göstermeyen telefon. Senaristlerin arası teknolojiyle pek iyi değil galiba.
Konuk Çin’den Olunca
Günlerdir internette video paylaşım sitelerinde dolaşan bir video var. Türk Max kanalında Ayşenur Yazıcı’nın sunuculuğunu yaptığı “Dök İçini” diye bir program varmış ve Çin’den aradığı söylenen seyirci telefonda derdini anlatıyor. Aslen Zonguldaklıymış ve kocası ile birlikte Çin’de yaşıyorlarmış. Çocukları olmayınca Çin’li bir bayan taşıyıcı anneliği kabul etmiş ve bu yolla çocukları olmuş. Fakat bu bayanın içine sinmemiş. “Bu çocuk bize benzemiyor yoksa Çinliler gibi böcek mi yiyecek?” diye dert yanıyor Ayşenur Yazıcı’ya.
Geçtiğimiz Pazar akşamı Medya Kralına konuktu Ayşenur Yazıcı. Bir zamanların Haber Spikeri, ATV’nin ekran yüzü Ayşenur Hanım şimdi Özel şifreli bir kanalda dert dinliyor! Söz döndü dolaştı Çin’li konuğa geldi. Okan’ın dediğine göre cevap hakkı kullanmak istiyorum diye aramış hanımefendi. İlginç tabi. Tahminen Çin’dekilerin uykuda oldukları saatlerde araması. Ama tabi kadının derdi büyük! Gözüne uyku girmiyordur belki?
Neyse yine bir güzel döktürdü sonradan adının Selda olduğunu öğrendiğimiz Hanım. O konuştukça alkışladılar. Sanki çok iyi bir oyuncuyu alkışlarcasına Derken Okan bir soru sordu. Kanal D’yi izleyebiliyor musun oradan? İnternetten izleyebiliyorum dedi. Televizyondan Digitürk’ten de Türk Max’ı izliyorum dedi. Digitürk’te Kanal D yok mu? Diye sordu Okan. Bilmiyorum var mı dedi Selda Hanım? Tamam dedim şimdi bütün oyunu ortaya çıkaracak dedim Okan. Ama yok normalmiş gibi alkışladılar yine sonunda. Kimse de sormadı “Çin’de Digitürk var mı?” diye? Ya Okan şifreli de olsa bütün bunların oyun olduğunu anlattı seyirciye ki ben öyle anladım. Ya da o da bu oyunun bir parçası oldu?
Bu arada cevap hakkı kullanmak istiyorum diye arayan Selda Hanım sonunda “bir daha beni aramadan önce haber verin, burada sabaha karşı, ben uyuyorum” dedi.
Zap Zup Bir Program Zap Zup Bir Yeni Yıl Kutlaması
Yeni yılı kutluyoruz ya, ekranlar noel babalardan, çanlardan, ağaçlardan geçilmiyor, her yer kırmızı, beyaz, yeşil adeta. Ancak Fox TV’de pazartesi akşamı ekrana gelen Akıllı TV’den biraz hallice olan ve eski GAG’ın çakması gibi duran programdaki sunucu ablanın kıyafeti kapak oldu resmen. Tuğçe Kurt isimli ablamız tam da program ismi gibi Zap Zup bir programla artık felaketin ayyuka çıkmış halini sergiliyordu pazartesi akşamı. Noel babadan bozma mini elbisesi ve kukuletasıyla ekranda gördüğümde ilkin bir kısa süreli şok geçirdim. Ablamız araya giren komik ve absürt komedilerden fırsat buldukça ekranda arz-ı endam ediyor ve kendince yaptığı esprilerle hoşluk katıyordu programa. Reklam VTR’leri zaten ucuz prodüksiyon olduğu için uyduruk marka kartonlarla sona eriyor araya noel bozması ablamız çıkıp iki kelam ediyordu.
Şimdi benim anlamadığım ve yıllardır da bir türlü çözemediğim sorunsal şu, biz noeli mi kutluyoruz milletcek, yeni yılı mı, noeli kutluyorsak, noel dini bir merasim değil mi ki biz mini elbiseli hatunları ekranda noel hatrına arz-ı endam ettiriyoruz, eğer yılbaşıysa kutladığımız peki noel babadan başka bir sembolümüz, imgemiz yok mudur bizim kutlama yapmak için.
İzledim izledim kabak tattı Hafta sonu Star Anahaber’de kabak tatlısı haberi var Tatlı gerçekten ilginç geldi. İlk defa böyle bir kabak tatlısı gördüm. Püre halindeki kabak, kremayla bir kalıba konuluyor. Sonra da buzluğa. Ve servis Ama ben haberin sunuluşuna takıldım. “Yılbaşı sofralarının vazgeçilmez tatlısı kabak tatlısı” denilince şaşırdım, kaldım. Yılbaşı denilince benim aklıma, Hindi, bol içki, kuruyemiş, noel baba, çam ağacı, tombala, milli piyango, dansöz ve Taksim’de turist tacizi geliyor Kabak tatlısını ilk kez duydum Aklıma şu geldi. Hatır gönül için yapılan haberleri ilginç bir noktadan vermenin derdine düşen muhabir arkadaş, yılbaşını fırsat bilmiş olmalı dedim. Ama kötü yerden yakalamış. Bizim oralarda bir laf var (Erzurum) Yenilen yemeğin sonuna doğru bir memnuniyetsizlik gösterilirse “Yedin yedin kabak tattı” denir. Ben de haberleri izledim sonunda da kabak tattı galiba |
Geniş Aile pek bir geniş
Beylik laf geçirmeler, gün yüzü görmemiş espriler ve esaslı geyik laflar Sağlam kadrosu ve usta ellerden çıkma senaryosuyla Geniş Aile son dönemin en iyi dizilerinden birisi şüphesiz. Ama zaman zaman kantarın topuzu da kaçmıyor değil. Buna rağmen her zaman izlediğim bir dizi değil Geniş Aile ama dün akşam şöyle bir göz atıyordum ki atmaz olaydım izlediğim sahne bütün cinlerimi tepeme topladı.
Cevahir denen karakterimiz bir kaçamak yapayım! derken baskına uğruyor ve kaçamak yaptığı bayanın kocası tarafından kaçmaya çalışırken yakalanıyor. Kocanın denecek o kadar laf varken Cevahire ettiği tek laf, “sen benim bebişime nasıl göz koyarsın” oluyor. Durumdan yırtmaya çalışan Cevahir ise henüz bir açıklama yapıp kendini temize çıkartamamışken bu kez kadın kocasının tutmuş kolundan çekiştire çekiştire götürmeye çalışıyor olay mahallinden. Ve bir yandan da kocasına aman sen uyma bunlara gibisinden laflar geveliyor ağzında. Hakikaten ya gerçekten de ne varki, zaten sizde Cevahirle çelik çomak oynuyordunuz da Cevahir oyun bozanlık etmişti, uymasın sakın kocan ona, aman.
Yani tamam, töre cinayetlerinin işlendiği bir ülke burası dikkatli olmakta fayda var ama yapılan bir komedi dizisi bile olsa böyle ciddi anlarda biraz daha gerçekçi tepkiler verilse olmaz mı, yani kaç tane erkek karısını bir başkasıyla yakaladıktan sonra sen benim bebişime nasıl göz koyarsın der ki. Yani anladık geniş bir aile mevzu bahis ama her genişliğinde bir sınırı olmalı değil mi?
BİR DE BUNLAR VAR
Bir de
Hülya Avşar konuklarına öyle küçümser bakışlarla, alaycı tavırlarla sorular soruyor ki; Sanki o dünyanın en entelektüel, bilgili kadını!?...
Bir de
ATV’nin Samanyolu dizisinde o koskoca evde mekan yokmuş gibi kapının önündeki sehpa etrafında konuşuluyor ve o benzi bembeyaz olan Vildan Atasever’e daha canlı bir makyaj yapılmıyor.
Bir de
Kanal D’nin Haneler adlı dizisinde neden sürekli Kutsal’a küfür içeren ve belden aşağı skeçler yapılıyor?
Bir de
ATV’nin Kapalıçarşı Dizisinden Nejat İşler ayrılacakmış. Yerine Engin Altan Düzyatan girecekmiş. Tabi başka bir karakter olarak. Her ne kadar Diğer oyuncular da dizinin izlenmesinde birer unsur olsalar da Nejat İşler’in gitmesi diziyi tamamen düşürür. Yapım şirketi ya Nejat İşler’i ikna etsin ya da güzel bir finalle diziyi bitirsin
EKRAN TİMİ - Haber 7
ekrantimi@haber7.com
Yorumlar13