Bilal Göregen yetenek mi değil mi?

  • GİRİŞ10.02.2010 15:55
  • GÜNCELLEME10.02.2010 15:55

Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışması Ekran Timi’ni de ikiye böldü. Bir üyemiz görme engelli Bilal’in darbuka çalıp, şarkı söylemesini finale taşıyanları eleştirirken diğer üyemiz Bilal’e iki SMS gönderdiğini çünkü “O oylar, bu halde olmasına rağmen, gösterdiği büyük çaba, medeni cesareti, azmi, hayatla barışıklığı ve inancına verilen oylardı sanırım.” dedi. İşte size tartışma Bilal hak ederek mi geldi finale?

Levent Kırca, Müjdat Gezen ve Uğur Dündar bir araya gelirse ne olur? Tabi ki en iyi siyasi komedi! Ekran Timi’nden komedyan siyasetçi değerlendirmesi.

Ekran Timi’nden iki Okan Bayülgen değerlendirmesi. Birinde; Televizyon ahlaksızlığı normalleştiriyor. Eskiden öpüşme sahnelerinde gözler kapatılırken, artık sokakta öpüşmenin normal olduğu söyleniyor. Sonu nereye gidecek?

İkinci değerlendirme ise Medya Kralı’nda bozulan bilgisayarla yayına nasıl devam edilir? Okan Bayülgen’in en zor yayını bu olmuştur herhalde?

Saha kenarında bekleyen oyuncuyu görüp, ‘Hoca oyuna müdahale etmeli!’ diyen yorumcu bizi mi kandırdı, tesadüf mü oldu? Ömer Üründül’e selam…

Habertürk’ün ‘Tek Başına’ programı güzel bir proje ama ilk bölüm acemiceydi.

Bir de, Bir de bölümü var…

İşte Ekran Timi’ne takılanlar:

Yeteneksizsiniz!!!

Acun Ilıcalı’nın yetenek yarışması nihayet yarı finallere geçti. Bu hafta ilki yapılan yarı finalde halkın oyu darbuka çalan görme engelli Bilal’den yana olmuş. Ben sonuçları seyredemedim ama bu sonuç köşe yazarlarını bile çileden çıkarmış. Haksızlar diyemem açıkçası. Çünkü başlarda seyrettiğim birkaç yarışmacı çok iyiydi. Özellikle dans alanında kendini yetiştirmiş çocuklar beni hayrete düşürdü. Tolgahan Dans gurubu, Hakan Peker ve gurubu, Yonca Evcimik, Birkaç İyi Adam vs. Yıllardır dansçı diye seyrettiğimiz bütün guruplar ve de kişiler o kadar hantallardı ki bu çocukları seyrederken nihayet dedim. Ama gelin görün ki halkımız yetenek diye darbuka çalarak türkü  ve rap söyleyen bir çocuğun yetenek olduğuna karar vermiş.

Zaten elemeler çok da adil gelmemişti bana. On ya da on ikişer gruplar halinde altı yarıfinal yapılacağı söylendi. Kategorileri aynı olmadığı için futboldaki guruplar tarzı bir eleme burada adil olmayacaktır.

Sonuçta elenen çocuklar buradan kazanılacak parayı kaybettiler. Umarım daha iyi fırsatlarla yeteneklerini geliştirirler. Hepimiz biliyoruz ki, birçok şarkı yarışması yapıldı bu ülkede. Ancak hiçbirinin birincisi gündemde kalmayı başaramadı.

BİLAL GÖREGEN'İN YETENEK SİZSİNİZ TÜRKİYE YARIŞMASINDAKİ  PERFORFORMANSI İÇİN TIKLAYIN

Bilal Göregen yetenek mi?

Yeteneksiz Siziniz Türkiye nihayet ilk yarı finalini gerçekleştirdi… Birinci tur elemelerindeki saçma sapan yetenekler yüzünden artık izleyiciyi sıkmaya başlamıştı. Hele ki şarkı söylemenin bu ülkede bir yetenek olarak algılanması uzman görüşüne ihtiyaç haline gelmişti…

Ama ne var ki yarışmanın ilk finalisti de bir şarkıcı oldu; Bilal Göregen… Açıkça söylemeliyim finale çıkabilmesi için iki adet mesaj attım. Son 12’nin ilki oldu da. Pekala Bilal Göregen şarkıcı mı? Bence doğrudan şarkıcı olarak algılanmamalı.

Doğru, âma olması vicdanları ona doğru yönlendirdi. Fakat O Türkiye’nin hayat okulunu başarı ile bitirmiş, hem çalıp hem söyleyen, aynı zamanda, aynı anda besteleyebilme yeteneğine sahip. Ayrıca kendince bir espri anlayışı da var. Bu da insanları etkiledi haliyle. Bilal’i içli içli söylediği “sevdiğim kız bana abi deyince” ile “emmoğlu” şarkıları başlı başına finale taşıyan etkenler değildi yani…
 
Ondan çok daha iyi yetenekler yok değil. Müthiş bir gösteri sunan dans grubu, futbol topuyla ‘top gibi’ oynayan yerli Ronaldinho, minik jimnastikçileri ve daha niceleri vardı elenenler arasında. Aylar önce ÜLKE TV’de konuk olduğu programa gösterilen ilgi, paylaşım sitelerindeki videolarının altında yer alan binleri aşan yorumlarda da Bilal’in yarışmadan önce bir yetenek olarak algılandığı ve takdir edildiği gerçeğini ortaya çıkarıyor.

Engelli olması SMS oylarında etkili oldu mu derseniz "olmadı" diyemeyiz. Fakat o oylar, bu halde olmasına rağmen, gösterdiği büyük çaba, medeni cesareti, azmi, hayatla barışıklığı ve inancına verilen oylardı sanırım.

Komedyenden siyasetçi olur mu?

Geçen akşam Uğur Dündar Arena Programına eski komedyenleri, Levent Kırca ve Müjdat Gezen’i konuk etmiş. Yıllarca bize komik adam diye lanse edilen bu iki adamın aklımda kalan birer tiplemesi var sadece. Levent Kırca’nın sarhoş tiplemesi, Müjdat Gezen’in ise Darbukatör Bayram tiplemesi. Yıllar geçti ve ikisi de yeni bir şey üretemediler ve aynı çiğlikteki esprilerle gündemde kalmaya çalışıyorlar. Oysa o zamanın siyasi ortamı ile bu zaman arasında çok fark var. Bir kere o zamanlar liderler TRT’de bir araya gelip tartışırlardı. Ben iyi hatırlıyorum; Demirel, Erbakan, Ecevit, İnönü’nün bir masa etrafında toplanıp tartıştıklarını. Şimdi bırakın liderleri, partilerin diğer temsilcilerini bile bir araya getirmek mümkün değil. Değişmeyen tek bir konu var o da işsizlik…

Altyazıda siyasi komedinin temsilcileri olarak lanse edilen bu iki adama gündemi yorumlatıyorlardı. Levent Kırca dedi ki; oğlunun askerdeki komutanı ile dost olmuşlar. Geçenlerde tutuklanmış. İnanamamış! İnanamadığı bu komutanın bu işlerin içinde olması mı acaba? Yoksa nasıl olur da Ergenekoncular tutuklanır mı? Müjdat Gezen de benzer görüşlerini dile getirdi.

Çok şükür “Darbe Karşıtı” olan sanatçılar da var bu ülkede. Ancak böyle darbe yanlılarının olması da ürkütücü. CHP’nin söylemleri neyse komedyenlerimizin söylemleri de aynı. Ergenekon meselesinde bile… Doğrusu şimdiye kadar seyrettiğim en iyi siyasi skeç oynandı Arena’da…

Göreceli “ahlak”

Okan Bayulgen’in Disko Kralı programına baktım çok az. Hep öyleydi ama son zamanlarda iyice cıvıttı. Çocuğunu kullanarak yaptığı muhabbetler akıl alacak gibi değil. Eski filmlerin hepsinden küfür diye çıkarılan sözcükler program boyunca üstüne basa basa konuşuldu. Ve birkaç programdır da bu muhabbetin yapıldığından bahsetti. Merak ediyorum doğrusu RTÜK ne zaman bir ceza verecek.

Bir arada gençlerin sokakta öpüşmelerinin ne kadar doğal vs. olduğundan bahsediyordu. Eskiden insanlar filmlerdeki öpüşme sahnelerine bakamazdı. Artık bu sıradanlaştı. Şimdi de sokaktaki insanların öpüşmesinin sıradanlaşmasını istiyorlar. Bunu da rahatlıkla söylüyorlar. Eminim bunu okuyan bir kısım benim gerici olduğumu filan söyleyecektir. Eğer gericilik buysa ben kabul ediyorum.

Ayrıca bu hafta konukları arasında Sevtap Parman da vardı. O’na yolda lastiğiniz patlayıp da değiştirmek zorunda kaldığınız oldu mu diye bir soru sordu? O da oturduğu sandalyede yan dönerek inanılmaz kısalıktaki mini eteğini gösterdi ve hayır dedi. Filmlerinden bahsederken  Sevtap Hanım “yakında erotik film de çekebilirim” dedikten sonra “belki Allah söyletti” demez mi? Yorum yapamıyorum bu sözün üstüne…

“Bilgisayarı aç kapa”

Pazar akşamları Okan Bayülgen’in Medya Kralı adlı programı yayınlanıyor Kanal D’de. Bu haftaki program başladı, Bayülgen konuklarını çağırdı. Konuklar stüdyoya gelip sohbete geçecekler ama Okan’ın sesini duyuyoruz, konukların sesleri derinden derinden geliyor. Ha şimdi düzelir, ha şimdi gelir derken yayın bir süre böyle devam ediyor. Okan Bayülgen sorunun farkında değil.

Anlaşılan reji idare edebildiği kadar idare etmeye çalışmış durumu. Çünkü tam Okan Bayülgen konuklarına sorular sorduğu bölüme geçilince, reji ses sorununu bildiriyor. Bayülgen, ‘Bilgisayarı açıp kapamaları gerekiyormuş, ben burada akıllı adamların çalıştığını sanırdım ama sorun var deyince bilgisayar kapatım açmayı öneriyorlar’ diyerek Bilgi İşlem’e eleştirilerini sıraladı. Ardından da reklam süresine kadar yayına devam etmek zorunda olduklarını belirterek sanatçı konuklardan birine playback şarkı söylettiler. Ardından ellerindeki iki bant yayına girdi ve ardından da reklam girdi.

Bu yayın Okan Bayülgen’in en zor yayınlarından biri oldu…  Aslında bu tür teknik aksaklıkların yaşandığı durumlarda reklam süresinin dikkate alınmaması hem yayıncı adına, hem de izleyici adına daha sağlıklı olacaktır. RTÜK’ün bu konuda bir esneklik bırakması gerekiyor.

Oyuncuyu görüp akıl veren yorumcu

Bir dönem futbol basınında bir tartışma yaşanmıştı. Sanırım Rıdvan Dilmen’di tartışmayı başlatan ‘Saha kenarında değişecek oyuncuları görüp, hoca oyuncu değiştirmeli’ demişti. Ardından da tartışma alıp yürümüştü, hangi yorumcu böyle yapıyor, kim nasıl maç yorumluyor diye.

Geçen hafta Çarşamba günü TRT 1’de Ziraat Türkiye Kupası çeyrek filan eleme maçları vardı. Saat 20.00’de Fenerhbahçe-Burça maçı yayınlanırken yorumcu ‘Fenerbahçe’de oyuncu değişikliği şart’ derken spiker de ‘Oyuncu saha kenarında, sanırım hoca değişiklik yapacak’ dedi.

Kısa bir sessizliğin ardından spiker durumu kurtarmaya çalışıp, ‘Sizin görüş açınızda değildi göremediniz ama ben gördüm’ gibi sözlerle durumu kurtarmaya çalıştı.

Yorumcu gerçekten görmedi mi, yoksa daha önce yaşanan tartışmanın vücuda gelmiş hali miydi bilemeyeceğim. Ama Ömer Üründül’ün maçı yorumladığını hatırlatalım.

Bu arada Bursaspor taraftarının maça çok fazla yorum kattıkları ve taraflı verdikleri gerekçesiyle TRT’ye tepki gösterdiğini de hatırlatalım.

Proje güzel ilk bölüm kötü

Cuma akşamı Habertürk’te bir programa denk geldim. Cem Yılmaz’ın hayatını anlatan ‘Tek Başına’ adlı bir belgesel… Önce program hakkında bilgi verelim. Tek Başına Habertürk’te yeni başlayan bir belgesel. İlk iki bölüm Cem Yılmaz’a ayrılmış. Reytingi yüksek bir isimle programa başlamak gayet isabetli olmuş. Programın tanıtım metninde ise Neşet Ertaş, Cüneyt Arkın, Şenol Güneş Seyfi Dursunoğlu, Turgay Şeren, Neşe Karaböcek gibi isimlerin hayatlarının da anlatılacağına yer verilmiş. Bu isimler de gayet yerinde. Mesela Neşet Ertaş’ın hayatını anlatacak bir belgeseli heyecanla bekleyebilirim.

Programın saatinde bir değişiklik olmazsa Cuma akşamı 21.00’de yayınlanıyor.

Bir belgesel olarak lanse edilen bu yapımın ilk bölümü belgesel olmaktan çok uzak bir şekilde hazırlanmış. Cem Yılmaz gibi bir malzeme ancak bu kadar kötü harcanabilirdi. Işık kullanımı çok kötü, çekimler berbat. Boom operatörünü (tepeden tutulan mikrofon) kaç defa gördüğümü sayamayacağım. Güzel bir proje, harika bir malzeme ilk bölümde heba edilmiş. Umarım bu acemilikler ilerleyen bölümlerde atılır da keyifle izleriz.

Bir de bunlar var...

Bir de…

Unutulmaz dizisindeki beceriksiz katil gerçekten de beceriksizmiş. Geçen hafta da vuramadı kahramanı. Dürbünlü tüfekle vuramadığı hedefi hareket halindeyken arabanın içinde hem de tabancayla vurmaya çalıştı. Üstelik de tek el ateşle… Sonuç: Tabi ki fiyasko…

Bir de…

Show TV Ezel’i kaybettikten sonra dört elle yeni program formatlarına sarıldı. Bir de aldığı gişe filmlerine… Rakiplerine fark atabilmek ya da onları kırabilmek için ara ara bu filmleri kullanıyor. En önemli kozları da Recep İvedik filmleri ve Kutsal Damacana… Geçen yine Kutsal Damaca’yı vermiş. Reytinglerde ilk 15’in içinde. Kaçıncı kere yayınlandığını sayamadım ama halkım ne buluyor da seyrediyor bilmem kaç kere bu filmi anlayamıyorum?

EKRAN TİMİ - Haber 7
ekrantimi@haber7.com
 

Yorumlar21

  • KADİRUZUNKÖK 14 yıl önce Şikayet Et
    bilal görmeden nasıl yetenek olunurmuş gösterdi. o, kıskananlar,bakarkörler,siz ne yaptınız ne yapabilirsiniz,hasedlik sizinki,bilal önümüzdeki günlerde ekranların tozunu atdıracak,izleyin ve ibret alın.sizin izlediğiniz yarı erkek yarı kadın şowcuları,Bilal cebinden bozukpara gibi çıkarır.devam bilal YALNIZ DEĞİLSİN.
    Cevapla
  • zafer şahin 14 yıl önce Şikayet Et
    Sap ile saman !!!. Bu işe de SİYASETİ sokmayı başaran arkadaşlara helal olsun ! Ne yazmışlar AKP seçilirken de bu dinamikler işledi :)))))))))) Pes, vallahi pes !!! İşte SİYASET anlayışımız, işte bir yarışma programındaki sonuç ile alakalı düşüncelerimiz !!! Hani derler ya kel başa şimşir tarak ... Siyaset yorumu yapanlara da, yarışma yorumu yapanlara da... benim düşüncem de bu, uyarsa... Selam ve dua ile...
    Cevapla
  • mustafa karakaya 14 yıl önce Şikayet Et
    garipp. türk halkı yine hezamanki gibi duygularına yenildi bence bireysel yetenekleri ön pilanda olan arkadaşlara yazık duyguyla haraket etmemek lazım
    Cevapla
  • mahmud öztürk 14 yıl önce Şikayet Et
    yapmayın be. türkiyenin en yetenekli insanımı şimdi bu arkadaş tamamen duygusal yaklaşılmış başından beri juri yanlış seçim yapıyor birisi yetim diye seçiliyor birisi özürlü diye birisi yabancı olduğu için bazılarıda iyi yağ cektikleri için programın kendisi yanlış çok ğüzel yetenekler vardı hepsinin hakkı yenildi yabancı kanallarda bakın nasıl yetenekler var (YETENEKSİZ SİNİZ ) juri hemde çok yeteneksizsiniz.
    Cevapla
  • müberra 14 yıl önce Şikayet Et
    yetenek yok diyemem. bilalde yetenek yok diyemem ama o yarı finalden birinci çıkacak şekilde yetenekli değil.gerçekten büyük bir hayal kırıklığına uğradım.halkımız böyle bizim insanlar için üzülürler birinci yaparlar.eğer o yarışmadan birinci o çocuk çıkarsa ben daha izlemem.tamam azmine hayran kaldım ama o durumda nice azimli insanlar var.seneye görürüz yenilerini.bence yetenek bundaküçük yaşta kör olduğu halde yaşlılığında perspektif çizen bir türk.yabancı uzmanlar üzerinde araştırma yapıyordular.internetten izleyebilirsiniz
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat