Terör haberi, sansür, hükümet

  • GİRİŞ10.09.2012 11:08
  • GÜNCELLEME10.09.2012 11:08

Sonra gündem, son terör olaylarına kaydı. Medyanın teröre yaklaşım biçimi üzerine ilkeli bir metin yazmaya karar verdik. Ortak bir metin yazıldığında bütün gazete ve televizyonlardan destek istemeyi düşünüyorduk. Terörle yüz yüze gelmiş ülkelerin medya tecrübelerini, onların ortaya koyduğu yayın ilkelerini hatırlatacaktık. Bildiride "terör örgütünün propagandasına alet olmamak" üzerinde durulacak ama "kamuoyunun haber alma hakkı" da gözetilecekti. Başbakan Erdoğan, televizyon programında bu konuya doğrudan girince çalışmamız suya düştü. Çünkü bin bir titizlikle hazırlamaya uğraştığımız terör-medya bildirisi, o programdan sonra sanki siyasi bir talimat üzerine hazırlanmış gibi algılanacaktı. Oysa mevzu hiç de öyle değildi.

Aslında terör hadiselerinin medyada yer alış biçiminden hemen herkes rahatsız. En başta da gazetecilik mesleğine gönül verenler... Çünkü yakışmıyor. Halkın (özellikle de terör mağdurlarının) haklı şikâyetleri de ortada. Üstelik terör denilen vahşetle ilk defa biz mücadele etmiyoruz. Yeryüzünde bu illet ile karşı karşıya gelen ülkelerde büyük bir tecrübe oluştu. Terörün beyninin dağıtılması, bileğinin bükülmesi için gösterilen topyekûn bir gayret söz konusu. Tam bu noktada medyanın alacağı ilkeli pozisyonu tartışmak gerekiyor. Dünya medyasının ortaya koyduğu tecrübe ile 30 yıldır terörle boğuşan bu ülkenin yaşadıklarını bir araya getirmek gerekiyor.

Öte yandan, Başbakan Erdoğan'ın medya ve terör konusunda söylediği sözleri kaba bir yorumla, "Sansür istedi!" diye yaftalamak da, gerçeği çarpıtmak anlamına gelir. Başbakan o sözleri söylemeden önce de (diğer pek çok gazete gibi) teröre karşı duyarlı yayın yapıyorduk zaten. Sanki o geceden itibaren terör olaylarını küçük görüyormuşuz gibi üfürmek, ya bilgisizlikten kaynaklanıyor ya da art niyetten.

Ayrıca, sansür isteyen devlet yetkilisi, bu konuyu canlı yayında tartışmaz. Daha önce başkalarının yaptığı gibi kapalı kapılar ardında konuşur bu tür meseleleri. Başbakan'ın sözlerini, "Ciğerlerimiz yanıyor!" diye inleyen bir insanın feryadı olarak görmek lazım. Kimin ciğerleri yanmıyor ki! Gencecik fidanlar toprağın kara bağrına düşüveriyor her gün. Ocaklar sönüyor, her atılan kurşunla. Başbakan da istiyor ki kurşunu sıkanların arzu ettiği psikoloji oluşmasın ve medya böyle bir atmosferin oluşmasına alet olmasın.

Bu satırları kaleme aldığım sırada gündeme yansıyan bir başka gelişme daha var: Terör hadiselerinin haber yapılması ile ilgili yasal bir düzenleme yapılacakmış. Doğru bir strateji mi bu? Şahsî kanaatim; kesinlikle hayır! Birincisi; herhangi bir yasal düzenlemeye gerek yok. İkincisi; siz ne kadar dikkatli davranırsanız davranın, böyle bir yasa (en azından yurtdışında) sansür gibi algılanır. Hiç gerek yok böyle bir havanın oluşmasına.

Terör örgütleriyle bağı olmayan gazeteciler, terör haberlerinin nasıl yapılması gerektiğini gayet iyi bilir. İcap ediyorsa bir araya gelir ve kendi başlarına bir ilkeler manzumesi çıkarabilir. Meslek örgütleri devreye girer ve terör haberlerini örgüt amaçlarına uygun veren basın kuruluşlarına ağır eleştiriler getirebilir. İlkesiz yayıncılık yapanları, tartışma programlarından ciddi makalelere kadar pek çok yöntemle tenkit etmek ve yola getirmek mümkündür. Üniversiteler devreye girebilir ve bazı terör yayınlarının toplumdaki dokuyu nasıl sarstığını mercek altına alabilir... İyi niyetle yapılsa ve azami derecede dikkat edilse bile, korkarım ki, böyle bir yasal düzenleme sansür şeklinde bir algıya yol açar. Hiç endişeye gerek yok; bu ülkenin medya yöneticileri terörle mücadele konusunda dünya basınından geri kalmayacak kadar duyarlı ve bilgilidir. Onlara fırsat tanımak, meslek erbabı arasında ortak bir kültürün ve duyarlılığın oluşmasına müsaade etmek gerekiyor...

Terör haberi nasıl yapılır? Başlı başına uzun bir yazı konusudur bu; ancak şu kadarcığını söylememe müsaade buyurun: Terör örgütlerinin amacına boyun eğmeden gerçekleri kamuoyuyla paylaşmak gerekir. Örgütlerin amacı belli: Kendilerini güçlü göstermek, halkın içine korku salıp ümitsizliğe sevk etmek, halklar arası çatışmayı temin etmek. Bu amaçlara boyun eğmeden de terör haberleri yapılır; yapılıyor da. İnsan hayatına değer vererek, toplumsal barışı koruyarak, şiddeti özendirmekten kaçınarak vs. haber yapılabilir. Dünya medyasında bunun örneği çok; yeter ki bizim medya meseleye iyi niyetle yaklaşsın, dünya tecrübesini göz ardı etmesin, insan hayatına tazim etsin, sosyal barışı ciddiye alsın...

Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz

Ekrem Dumanlı - Zaman

Yorumlar3

  • benazir kandemir muhcu 11 yıl önce Şikayet Et
    güzel yazmışsın ekrem abi!. keşke herkes sizin gibi anlatılmak istendiği şekliyle anlasa , kendi anlamak istediği gibi algılayıp yorumlamak yerine.... ben de ülke tv,samanyolu ve kanal 7 haberlerinden alıyorum haberleri...zira kafamı gereksiz yalan ve abartı haberlerle şişirmek istemiyorum.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • adam turk 11 yıl önce Şikayet Et
    ilham kaynağım zaman ve haber 7. çünkü ençok bu yayınları ayrıntılı okurum. yahu paralel anlayışımdaki medya teröre bunca yer ayırırsa diğerleri ne yapar dedim ve baktımki iş felaket ve ürkünç, o yüzden sürekli terör haberlerinin toplumu ciddi olumsuz etkilediğini gördüm.farkında olmadan yardım ve yataklık ediyoruz, kasıtlı yataklık edenleride hesaba katarsak, ülkeyi terör yönetmiş oluyor.. burada kimseyi suçlamak değil vatandaş olarak deccalizmin önüne geçmek ve içinde yaşadaığımız ülkeye insanlara dokunan zararı defetmeye uğraşmak,haber yapılmassa terör bitecek tahmin ediyoruz.ülke insanı güzel görsün güzel okusun güzel düşünsün..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • adam turk 11 yıl önce Şikayet Et
    mutluyum..... 2 aydır konuya dikkat çekmeye çalışıyordum, medyayı incelediğimdeolumlu yada olumsuz %95 oranında yaınlarını terör odaklı yapıyorlardı, vatandaş olabildiğnce huzursuz. eylemler en çok reyting alan saatlere göre özel servis ediliyor,mesela benim yazdığım bu yorumda terörle alakalı, ekrem abinin yazısıda, devlet adamlarımız uzmanlarımız,oturumlar... ülke insanına yazık edilip teröristleri sevindiriyoruz. sansür değil,terörün psikolojik harp taktiğini engellemek,yani medya sayfalarını terör namına ayırınca cebinidemi dolduruyor?sansüre gerek yoksa , kendini bilmeyen veya yaptığı yanlışın farkında olmayan terör sözcüleri nasıl susacak? başbakana desteğiz , sansürse sansür, terörün elne tüm medyayı kaptırmanın anlamı varmı?
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat