Akil İnsanlar: Zamanlama mükemmel…
- GİRİŞ12.04.2013 08:18
- GÜNCELLEME12.04.2013 08:18
Ne olduğunu sorduğumda, çay götürdüğü iki kişinin kendi aralarında Kürtçe konuştuklarını söyledi. Bunda tuhaf olanın ne olduğunu sorduğumda, şaşırdı; ona göre, o kişilerin burada Kürtçe konuşmaları, yanlış bir şeydi.
Karadeniz'in kıyı illerinden birisindeydik. Hısmım olan işletme sahibine; beraber Almanya'ya ya da Fransa'ya gitsek ve bir yerde oturup çay içmeye niyetlensek, garsonun bizim kendi aramızda Türkçe konuşmamıza kızması gerekip gerekmeyeceğini sorduğumda; biraz düşünüp ‘o başka' dedi.
Hiç de başka bir şey olmadığını, meselenin algı ile ilgili bir problem olduğunu ve böyle düşünmesinin yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım uzun uzun… Belki anladı, belki de kibarlığından anlamış gibi yaptı.
90'ların başında şahit olduğum bu olaydan sonra, ülkenin değişik yerlerinde ve çoğu aklı başında gözüken birçok kişide de benzer refleksler geliştiğini gözledim, üzülerek.
Toplumumuzun temel özelliklerinden birisi olan ‘kendisi için istediğini başkaları için de istemek' özelliğinde aşınma vardı. Ya da, insanlar bu türden konuların da o kapsama girebileceğinin farkında bile değillerdi.
Güneydoğu, Terör ya da Kürt Meselesi adını verdiğimiz ve bugünlerde çözüme doğru gittiğini gördüğümüz problemin en önemli taraflarından birisi de, olayların başlangıcından beri insanımızda oluşmuş algılardır.
Genellikle büyük şehirlerde kurulu plazalarda yayın faaliyetlerini yürüten medya kuruluşları, haber ve yorumlarında konuya ucundan kenarından dokunuyor olsalar da; yayın organlarının tabanın olup bitenleri nasıl yorumladığını tam olarak tespit edemeyeceği ve dahası yansıtamayacağı, açık.
1984'te yaşanan ilk terör olayından beri takip edilen terör bağlantılı haber ve yorumların, toplum zihninde bu zamana kadar nasıl bir tortu oluşturduğu ve dolayısıyla ne türden refleksler geliştirilmesine sebep olduğu, barış sürecinin belki de en önemli konularından birisi.
Başlamış olan ve kısa sürede silahlı unsurların ülkeyi terk etmesi ile devam edip, bundan sonra benzeri durumlarla karşılaşılmaması için gereken tedbirlerin alınması ile devam edeceği anlaşılan bir Barış sürecinden bahsediyoruz: İlk bakışta, aklı başında herkesin sahip çıkması gereken bir süreçten.
Ancak, süreçle ilgili olarak ülkenin değişik bölgelerinde yapıldığı söylenen kamuoyu araştırmalarında ulaşılan sonuçlara bakıldığında; çoğunluğun süreçten yana olduğu gözükse de, hesaba katılması gerekecek oranda bir kesimin, süreci destekleme ile ilgili sıkıntıları olduğu anlaşılıyor.
CHP ve MHP'nin sürece karşı takındıkları tavrın bu sonuçlarda ciddi bir katkısı olduğu muhakkak. Ancak sadece bu partilerin tavırlarıyla açıklanabilecek kadar basit bir mesele ile karşı karşıya değiliz; problem daha derinlerde: İnsanımızın zihninde yılların oluşturduğu tortularla alakalı bir durumla karşı karşıyayız.
Türkiye'nin 7 bölgesinde iki ay boyunca görev yapacak 63 kişiden oluşan Akil İnsanlar Heyeti, çalışmalarına fiilen başladı.
Çalışmalardan gelen ilk bilgiler, heyetin zamanlamasının mükemmel olduğunu gösteriyor. Toplumun çeşitli kesimlerinden muhataplarını dinledikleri ve bildikleri kadarıyla işin doğrularını aktardıkları anlaşılan heyet üyeleri, sadece yanlış algıları düzeltme istikametinde yaptıkları ve yapacakları çalışmalarla bile, kendilerinden bekleneni yapmış sayılırlar.
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Yorumlar2