Yeni bir anayasa yapmak, çok mu zor?
- GİRİŞ22.05.2013 09:38
- GÜNCELLEME22.05.2013 09:38
Mart 2014'te yerel seçim, Temmuz ya da Ağustos'ta cumhurbaşkanlığı seçimi, üç sandıktan bilinen ikisi... Erken genel seçim düşünülemeyeceğine göre de, üçüncü sandık anayasa referandumu, tabii olarak.
Ak Parti'nin tek başına hazırlayacağı yeni bir anayasayı, referanduma sunulmasını sağlayabilecek bir sayıyla TBMM'den geçirebilmesi, biraz zor gibi gözükse de mümkün. Yapılacak bir referandumda, yeni anayasaya verilecek kabul oylarının red oylarından çok daha fazla olacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz. Dolayısıyla, 2014'te üç sandık vurgusu, yeni anayasa konusundaki kararlılığı belirtmek için yapılmış olmalı.
Anayasanın geniş bir katılımla yapılması gerektiği şeklindeki haklı kanaat, parlamentodaki diğer partileri sürece ortak etmeyi gerekli kılıyor ve çabalar da bu yönde.
Mevcut durumda bir anayasa yapılamayacağı, çünkü yeni bir anayasa yapabilmek için bir kurucu meclis gerektiği gibisinden argümanları tekrarlayıp duranları bir kenara bıraksak bile, TBMM'de oluşturulan komisyon halen ciddi bir mesafe alamamış durumda. Yeni anayasa konusunda komisyona verilip duran mühletler de pek işe yarıyormuş gibi gözükmüyor.
Mevcut Anayasa 170 maddeden ibaret olduğuna ve yeni bir anayasa derken, vekillerimizin bu maddelerin tümünü birden değil; esas olarak geçmişte ve halen uygulamada problemlere sebep olan belli başlı bazı maddelerini değiştirmeleri beklendiğine göre, işlerinin pek zor olmadığını söyleyebiliriz. Ancak işler nedense umulduğu gibi yürümüyor.
İşlerin umulduğu gibi yürümüyor oluşu, görünüşte muhalefet partilerinin kendilerine göre ‘kırmızı çizgi' olarak belirledikleri bazı sebeplerle alakalı. CHP ve MHP, tıpkı birçok önemli meselede olduğu gibi, nasıl bir anayasa istedikleri konusunda pek açık değiller. Aslında, her iki partinin tam olarak nasıl bir anayasa istemedikleri konusunda açık olmadıklarını söylemek de mümkün.
Çözüm Süreci'yle ilgili süreçte sadece karşı çıkan ve itiraz ettikleri noktalar konusunda detaylı açıklama yapmamayı tercih eden iki parti; sanki istiyormuş gibi gözükseler de, anayasa hazırlama sürecini yavaşlatabilmek ve mümkün olursa durdurabilmekten başka bir şey düşünmüyor gibiler.
Anayasa'nın başlangıç maddeleri ve özellikle de bazı maddelerin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyecek olması hususiyetinin korunması yanında, Devrim Yasaları'nın da mutlaka yeni anayasada yer alması CHP'nin olmazsa olmazlarından bazıları.
Talepleri arasında CHP ile benzer bazı hususlar yer alıyor olsa da, esas olarak yapılacak yeni anayasada yer alabileceği varsayılan kimlik tanımı ile alakalı hususlar, MHP'nin kırmızı çizgilerini oluşturuyor gibi.
Aklı selimle düşünüldüğünde, artık anayasada bulunmasını savunanların bile uygulamadığı bazı maddeleri; ya da açıkça konuşulup, tartışılarak halledilecek bazı hususları bahane ederek yeni bir anayasa yapılmasından kaçınmak, hoş bir durum değil.
Yeni bir anayasanın Ak Parti iktidarı zamanında yapılmasını istemedikleri anlaşılan muhalefet partileri, süreci geciktirmek ve imkansız hale getirmekle puan kazandıklarını düşünüyor olsalar da, Milletimizin beklentilerini karşılamaktan uzak oldukları kanaatini iyice pekiştirmekten başka bir şey yapmıyorlar oysa.
Milletin huzuruna çıkıp, göğüslerini gere gere, ‘biz şöyle şöyle özellikleri olan yeni bir anayasa istiyoruz' demeyi akıl edip, buna göre hazırlıklar yapma yolunu tercih etmiş olsaydılar keşke… Muhalefet olmanın gereklerinden birisi budur...
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Yorumlar2