Memleketimizde yaşayan insanların büyük bir çoğunluğu da, bütün İslam aleminde yaygın olan bu selam şeklini kullanır.

Gençler pek bilmese de; daha yakın zamana kadar, resmi kuruluşlara filan gidildiğinde bu tür bir selamlama yapmak yerine ‘günaydın', ‘iyi günler' ya da belki biraz daha muhafazakar olsun diye ‘hayırlı günler' kullanılırdı.

Sadece resmi daireler de değil, toplumun belirli kesimlerinin ağırlıklı olduğu semtlerde ya da bu kesimlerin sahibi olduğu işyerlerine gidişlerde filan da, selamlamada bir tür ara yol tercih edilirdi.

Muhafazakarlık ve sonrasında dindarlık yaygınlaştıkça ve özellikle de bu kesime mensup insanlar 1990 sonrası memleketin yönetiminde söz sahibi olmaya başladıkça, selam da asli şekliyle kullanılmaya başlandı.

Bütün bunları, İzmir mahreçli bir haber düşündürdü. Zaman'da yer alan habere göre, CHP İzmir il Başkanlığı yaklaşan seçimler dolayısıyla yeni stratejiler geliştirmiş. Seçmenleri ziyaret etmek için evlere gidecek CHP heyetlerine, ziyaret öncesinde heyecanlarını yatıştırmaları ve konuşmaya ‘günaydın', ‘iyi günler', ‘selamün aleyküm' diyerek başlamaları öğütleniyor.

Öğütler bu kadarla kalmıyor tabii. Evlere ayakkabıyla girilmemesi, el sıkışırken canlı, alçakgönüllü ve kavrayıcı olunup, gülümsenmesi... gibi öğütler verildikten sonra, ayrılırken de uygun veda cümleleri kullanılması tavsiye ediliyor. Uygun veda cümleleri arasında, ‘selamün aleyküm' yok, ama  “Allah'aısmarladık, Allah'a emanet olun, hayırlı günler, hoşça kalın” var.

İsmet İnönü'ye atfedilen bir anektodu hatırlarsınız. 1950'li yıllarda İsmet Paşa'ya, DP'nin oylarını sürekli artırdığı belirtilerek, konuşmasında dini birtakım terimlere de yer verebilirse çok daha iyi olacağı söylenir. Bu konuşma sonrası yapılan ilk mitingden sonra, neden dini terimler kullanılmadığı sorulunca da, “Duymadınız mı; bitirirken Allahaısmarladık dedim ya!” der.

CHP İzmir İl Teşkilatı'nın ‘Allaha ısmarladık' tavsiyesi, böyle bir şey değil tabii ki.

Günaydın ve iyi günler denilmesi, CHP'lilerin alışık oldukları bir şey. Ancak derslerini iyi çalışmayanların ‘selamün aleyküm' derken sıkıntı çekme ihtimalleri var.

Çünkü bize son derecede normal ve sıradan gelse de, alışık olmayanlar için selam verirken ‘selamün aleyküm' ü kullanmak biraz zor olabilir. Vaktiyle bu konuda çekilen sıkıntılar olmuştu nitekim.

Geçiş dönemlerinin sancılı olduğu malumdur. 1994'te, İSKİ'de çalışan bir tanıdıktan dinlemiştim. Mevcut elemanların yeni gelen yönetimin davranışlarını ve dilini öğrenmeye çalıştığı günlerde, müdürüne telefon eden bir eleman, ‘alo' yerine selamla başlaması gerektiğini düşünmüş ve muhtemelen bu işin başlangıcı konusunda kafası karışık olduğu için olsa gerek; ‘selamün aleyküm' yerine, ‘aleyküm selam'la sözüne başlamış…

Şaka gibi olsa da, bu halin o dönemlerde sıklıkla yaşandığı vakidir.

Selamün aleyküm diyerek söze başlama usulünü öğrenen ve dahi benimseyenler şimdi çoğunluktadır tabii. Ancak yine de, -özellikle alışkın olmayanlara- bu konuda birtakım alıştırmalar yaptırılmasında fayda var.

Bütün bunlar bir yana; CHP'lilerin de nihayetinde bu ülkede yaşayan insanlar gibi olmaya niyetlendiklerine yorabiliriz bu gelişmeleri… Eh bu da fena bir şey değil.

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com