Ne de çok çapulcu varmış!..
- GİRİŞ10.06.2013 09:00
- GÜNCELLEME10.06.2013 09:00
Taksim Gezi Parkı ile ilgili masum gösterileri provoke ederek ortalığı karıştıran; çevredeki işyerlerini ve araçları tahrip edip, bunun yanında yağmalama yapanlara yönelik olarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kullanılan ‘çapulcu' tabiri, bu sıfata hakikaten layık olan ve olmayan birçok insan tarafından kullanılmaya başlandı. Hatta şimdiden, çapulcu'yu marka olarak kullanmak isteyenlerin sıraya girdikleri bile söyleniyor.
TDK Lügati'ne göre: “Başkasının malını alan, yağma, talan eden kimse, talancı, yağmacı, plaçkacı” manasına geliyor çapulcu. Başka bazı lügatler ise tabirin, ‘düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan manasında bir yerme ifadesi' olduğuna da işaret ediyorlar.
Kelimenin tarihi derinliğine baktığımızda, ‘Osmanlı döneminde düşman topraklarına baskınlar yaparak ganimet toplayan Akıncıların da ‘çapulcu' olarak anıldıkları' bilgisi çıkıyor karşımıza. Demek ki bir zamanlar olumlu anlamda da kullanılıyormuş çapulcu. Ancak günümüzdeki kullanımı böyle değil.
Başbakan Erdoğan ‘çapulcu' tabirini: “Esnafın camını çerçevesini indirenler ne adına indiriyor? Bunun hukukla bir alakası var mı? Demokrasiyle bir alakası var mı? Hak mücadelesiyle bir alakası var mı? Kim ödeyecek şimdi onların paralarını? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var burada.” vurgusundan sonra kullanmış, yani kimleri kastettiğini açık seçik söylemişti.
Ancak bir kısım medya, alışıldık tavrıyla, çapulcu tabirinin bütün protestoculara, hatta halka yönelik olarak kullanıldığını iddia etmeyi tercih etti.
Ve ‘çapulcu' tabiri, işe biraz da mizah çeşnisi katılarak, çeşitli kesimlerce yoğun bir biçimde kullanılmaya başlanınca da, marka olarak kullanmaya niyetli olanların gözünde ticari bir anlam kazanmış oldu.
Esas ilgi çekici olan ise, Taksim Gezi eylemlerini ve özellikle de yıkıcı taraflarını benimsedikleri ve destekledikleri anlaşılan tuzu kuru kesimden bazı isimlerin de, güya ironi yaparak, kendilerinin de çapulcu olduklarına dair açıklamalar yapmaya başlamaları oldu.
Başbakan Erdoğan'ın Kuzey Afrika seyahati dönüşünde Yeşilköy'de yaptığı konuşmada, Taksim Gezi Parkı için yapılan gösterilerin bu hale gelmiş olmasının ardında ‘faiz lobisi'nin bulunduğunu açıklaması ile de; önceden kendilerinin de çapulcu olduklarını ifade eden bazı isimlerin hakikaten doğru söyledikleri; yani bu itirafı yapan kişilerin, kelimenin tam manasıyla çapulcu oldukları ortaya çıkmış oldu.
Güya gelişmeleri protesto etmek için medya önünde ‘çapulcu olduklarına' dair pankartlarla poz veren ya da değişik vesilelerle, çapulcu oldukları açıklamaları yapan, aralarında irice bir bankanın genel müdürü ve tanınmış borsa zenginlerinden birisinin de bulunduğu bazı isimler, aslında ne olduklarını kendi ağızlarıyla açıklamış oldular böylelikle.
Faiz lobisi'nin ekonomik gelişmelerin iyi olması sebebiyle nerdeyse eksiye inen faizler sebebiyle sıkıntılı olduğu, kar oranlarını artırabilmek amacıyla karışıklıktan medet umduğu, konunun uzmanlarınca dile getirilen bir husustu zaten. Başbakan'ın açıklamaları sonrasında, işin borsa ve bankalarla alakalı başka bazı uzantıları olduğu da netleşmiş oldu.
Şimdi sıra, Taksim Gezi Parkı ile ilgili gelişmelerin, alanda yapılan ve yapılması düşünülen düzenlemelerden çok, karlarının azalacağı endişesindeki rant çevrelerinin, masum niyetli gösterileri bahane olarak kullanarak, muhtemelen dışarıdaki birtakım odakların da desteğiyle düzenledikleri bir operasyondan ibaret olduğunun insanımızın iyi niyetli kesimleri tarafından anlaşılmasında…
Olup bitenleri istismar edenlere sorulacak temel soru ise şu: Düzenlemelere karşı çıkışınızı tabii ki anlıyor ve saygı da duyuyoruz; ancak bunu bahane ederek yakıp yıkan ve yağmalayan çapulculara sahip çıkmanızın arkasındaki sebep nedir?..
Sahi nedir?..
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Yorumlar5