Tahrir, Taksim gibi!..
- GİRİŞ03.07.2013 09:27
- GÜNCELLEME03.07.2013 09:27
Gösterilerin hedefi Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi olarak gözüküyor. Temerrud (isyan) ismi etrafında toplanan kalabalıklar, memleketin on yıllardır birikmiş meselelerini çözüp ülkeyi güllük gülistanlık bir hale getirmediği suçlamasıyla, daha görevi devralışının birinci yılında Cumhurbaşkanını istifaya zorlamaya çalışıyorlar.
Taksim Gezi Protestoları sırasında Taksim'in Tahrir'e, ama tabii ki 25 Ocak Devrimi'ni gerçekleştiren Tahrir'e benzediğine dair anlamsız yorumlar yapılmıştı. O zamanlar böyle bir benzerlik oldukça zorlama ve ciddi bir haksızlıktı. Ancak şimdiki haliyle, Tahrir'in Taksim'e benzediğini söylemek mümkün.
Taksim'dekiler, üç-beş ağaç bahanesiyle harekete geçirilmişlerdi. Şimdi olaylar değerlendirildiğinde anlaşılıyor ki, kalabalıkları harekete geçirenlerin niyetleri arasında ağaçlar ya da çevre kesinlikle yer almıyor; onlar yeni hava alanı, üçüncü köprü, kanal projesi gibi başka şeyleri engellemeye ve bu arada olabilirse, iktidarı iş göremez hale getirmeyi amaçlıyorlardı. Yani yaşananların gösterilen sebebi başka, esas sebepler ise bambaşka şeylerdi.
Tahrir'e biriken kalabalıklar da, işbaşına geldikten sonra herhangi bir şey yapamaması için eli kolu bağlanmaya çalışan bir cumhurbaşkanını istifaya davet ederken, bundan sonrasının ne olacağı konusunda ciddi bir fikir sahibi olmadan harekete geçmiş durumdalar.
Şimdilik sadece ‘maksat karışıklık olsun' gibisinden bir amaç var ortada.
Mursi'yi istifaya zorlamak için bir araya gelen ve Temerrud ismini kendilerine uygun gören kalabalıkları oluşturanlar, tıpkı Taksim Gezi olaylarında olduğu gibi, sonrasıyla alakalı herhangi bir hesap yapmadan eylemlere kalkışmış olsalar da, onları meydanlara toplayanların birtakım hesapları olduğu açık. Ve daha da açık olan, bu hesaplarda Mısır ve Mısırlılar lehine herhangi bir husus yok!
Türkiye'den Mısır'a yönelik yorumlar da, Taksim Gezi olayları sırasında yapılan yorumlarla ciddi benzerlikler gösteriyor. Kimileri, sonrasını umursamadan, Mursi'nin iktidarı bırakıp gitmesi gerektiğini söylüyor. Mısır halkının oylarıyla işbaşına gelmiş birisi olduğu ve göreve geldiğinden beri Mısır'ın meselelerini halletmeye uğraştığı bir yana; Mursi görevi bırakacak olursa neler yaşanabileceği umurlarında olmayan bir kesimin bakışı bu. Mursi'nin istifasının, üstesinden gelinmesi zor olacak bir kaosun başlangıcı olacağını akıllarına bile getirmek istemiyorlar.
Müslüman Kardeşlerin bir mensubu olan Mursi'nin, Mısır'daki diğer kesimleri hesaba katmayan bir yönetim tarzı uyguladığı, dolayısıyla tepkileri üzerine çekmiş olabileceği gibisinden yaklaşımlar, ciddi bir zavallılık arz ediyor. Mısır'ın yapısını bilmeden, ‘Mursi ve beraberindekiler mutlaka birilerini kızdıracak bir şeyler yapmışlardır' gibisinden kolaycı ve tabii ki komplekslerle malul bir yaklaşım bu. 28 şubat döneminde Türkiye'de yaşananların hak edilmiş olabilme ihtimaline sıklıkla vurgu yapanları hatırlatıyor, nedense.
Müslüman Kardeşler'in iktidara gelmekte aceleci davrandıkları ve bu sebeple başarısız oldukları şeklindeki yorumların, itfaiyecileri yangını erkenden söndürmeye çalışmakla suçlamaktan farkı yok. Müslüman Kardeşler, şartların olgunlaşmasını beklemeyi düşünselerdi, sonrasında yönetebilecekleri ne bulacaklardı ki?..
Mısır'ın çok önemli bir ülke olduğu, dolayısıyla Mursi ve Mursi gibi düşünenler tarafından idare edilmemesi gerektiğini düşünen iç ve dış mihrakların tertipleyip teşvik ettikleri eylemlerin neticesini kestirmek, zor.
Kahir ekseriyetin Mursi'nin kalmasından yana olduğu açık. Ancak bazı dış güçlerle de temasları olan ülkedeki sermaye, medya, yargı ve ordunun bir kesiminin Mursi'nin istifa etmesinden yana olduğu ve gösterileri bu çevrelerin ateşlediği de açık.
Mursi koltuğunu korur ve sonrasında daha önceki küçük muhalefet dalgalarını atlattığı gibi bu isyan dalgasını da atlatırsa, mesele yok. Böylelikle, mümkün olan en geniş kesimlerin memnuniyetini sağlayabilecek bir zaman aralığı yakalayabilir demektir. Aksi durumda kaybedecek olan Mursi'den çok, Mısır ve Mısırlılar olacaktır.
Bizim yapabileceğimiz tek şey, Mısır ve Mısırlılar için dua etmek; dua edelim…
Ekrem Kızıltaş - Haber7
ekremkiziltas@gmail.com
Yorumlar2