Almatı'dan selamlar…

  • GİRİŞ26.07.2013 09:34
  • GÜNCELLEME26.07.2013 09:34

Türkiye'den binlerce kilometre uzakta, Ata topraklarımız'da, atalarımızın burada kalmayı tercih eden torunlarıyla beraber gönül iftarları yapmak üzere buradayız. (Şimdi, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in bir esprisini hatırlatmakta fayda var: “Atalarımızın bir kısmı atlarına binip uzaklara giderken, bir kısmı da atlarını yiyerek burada kalmayı tercih etmişler.”)

Bağcılar Belediyesi'nin 90'lı yıllardan beri bir gelenek haline getirdiği Kazakistan iftarları bu sene de yapıldı. İftarların başlatıcısı Bağcılar Kurucu Belediye Başkanı ve İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, yine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem, Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, bu seneki iftarın, dolayısıyla Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı'nın Türkiye'den gelen misafirleri arasındaydı.

Almatı'daki Gönül İftarı, bu sene de oldukça yoğun bir katılımla gerçekleşti. Bu iftarları aşağı-yukarı başlangıcından beri takip edenlerin söylediklerine göre; iftarlara ilgi ve katılım hemen her sene artarak sürüyor. Bağcılar Belediyesi'nin bu faaliyeti, iki ülke insanı arasında tanışıklığı ve bu ülkede yürütülen birtakım hayırlı çalışmalara katkıyı da beraberinde getiriyor. İftar sebebiyle bir araya gelen iki ülkeden insanlar arasında oluşmuş olan dostluklar da bunun göstergesi.

Türkiye'nin üç buçuk misli bir yüzölçümüne sahip olduğu halde Toplam nüfusu yaklaşık 17 milyon olan Kazakistan'ın eski başkenti (şimdiki Başkent, daha Kuzey'de yeni kurulan Astana) olan Almatı ülkenin en kalabalık şehri; nüfusu 2.5 milyon. Toplam nüfusun yüzde 70'ini oluşturan Müslüman nüfus oranı bu şehirde de aşağı yukarı aynı.

Uzun yıllarca komünist idare altında kalmış bir ülke olan Kazakistan, Sovyetlerin dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanmış (25 Aralık 1991) Türk Cumhuriyetlerinden birisi. Dünya sıralamasında yüzölçümü olarak 9. Sırada bulunan Kazakistan, Müslüman-Türk devletleri arasında  yüzölçümü bakımından en büyüğü olmanın yanında doğal kaynaklar bakımından da en zengini. Ülke, petrolün yanında uranyum, altın, gümüş ve demir rezervleri açısından da dünyanın sayılı ülkeleri arasında.

Gelir dağılımı adaleti konusu tam olarak halledilememiş olsa da, ülkenin hayat standartlarının gittikçe yükseldiği söylenebilir. Şu anda kişi başı milli gelirin 12.000 dolar seviyesinde olduğu belirtiliyor.

Sosyalist bir sistemden Cumhuriyet yönetimine geçen ve nüfusun yüzde 63'ünü oluşturan Kazakların yanında, Rus (%26), Ukraynalılar, Alman, Koreli, Özbek, Ahıskalı, Tatar ve Uygurların da yaşadığı ülkede, toplamda 130 civarında farklı dini, etnik, mezhebi yapı olduğu söylenir.

Kazakistan'da Müslümanlar açısından dini hayatın hangi düzeyde olduğu, aslında birçok insanın kafasını meşgul eden bir soru. Benzeri ülkelerin hemen tamamında olduğu gibi, alışık olmayan insanları şaşırtan birtakım durumlar olsa da, iftarda karşılaştığımız manzara, ülkede dini hayatın önceki yıllara göre ciddi bir gelişme gösterdiği yönünde oldu.

İftar verilen salonu ağzına kadar dolduran insanlar, kemali ciddiyetle iftar vaktinin girmesini bekledikleri gibi, namaz kılmak için ayrılan mahalde oluşan uzun kuyruklar, namaz konusunda da ciddi gelişmeler olduğunu gösterir mahiyette idi. Özellikle iftarların başladığı yıllarda hasbelkader iftara katılanlar arasında, vaktin girmesini beklemeden önlerindekini yemeye başlayanların sayısının yüksek olduğunu hatırlatan bazı katılımcılar, son senelerde iftarlara katılanların hemen tamamının oruçlu olduğuna,  dolayısıyla ülkede dini konulardaki hassasiyetin yükseldiğine dikkat çekiyorlar.

Bağımsızlık öncesi sadece 70 civarında cami olduğu bilinen ülkede şu anki cami sayısı 2.500'ün üzerinde.  Müslümanların yaşadığı en küçük yerleşim birimlerinde bile cami mevcut.

Ancak, bir yandan da ülkede yoğun bir şekilde sürdürülen misyonerlik faaliyetlerine dikkat çekmek gerek. Bu açıdan Kazakistan, özellikle ülkemizden gelecek dini katkılara muhtaç. Bu da ata yurdu topraklara yönelik olarak daha yoğun bir ilgi gösterilmesi gerektiği manasına geliyor. Bağımsızlığın ilk yıllarında çeşitli sebeplerle oluşmuş olumsuz kanaatlerin düzeldiği ve artık her kademeden muhatap bulunabilecek bir dönemde, Bağcılar Belediyesi'nin yürüttüğü faaliyetlere benzer çalışmaların daha da fazlalaşması gerektiği, konuya ilgi duyanların ortak kanaati.

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat