O kişi, Cenab-ı Hakk bilir doğrusunu ama, Cennet'tedir şimdi… Peki ama onu şehit eden alçaklar ve onu şehit eden alçaklara emir veren diğer büyük alçakların gideceği yer neresi?.. ‘Zalimler için yaşasın Cehennem!' sözü böylesi durumlar için söylenmiştir herhalde.

Mısır'da sözün bittiği yere gelinmiş durumda… Güya halkın talebi üzerine işbaşına gelen darbeciler, halkın taleplerini kurşunla karşılıyorlar şimdi.

Korkulan oldu ve ‘halkın sesine hassa olduğu' zannedilen Sisi yönetimi, seçtikleri Cumhurbaşkanlarını geri isteyen halkın üzerine ateş açtırıp, 200 civarında insanı öldürüp, 4 bin 500 kişiyi de yaraladı… Ordusuyla, polisiyle ve baltacılarıyla…

200 civarında ölü; 4 bin 500 yaralı… Bundan sonra ne olacağı ve zalimlerin daha ne kadarına cesaret edebilecekleri de meçhul…

Mısır'ın yeni Firavun adayı Sisi, Tahrir Meydanı'na toplanarak ‘Mursi istifa' diye bağıran ve sonradan özel niyetlerle bir araya getirildikleri anlaşılan kalabalıkların ‘halkın sesi', taleplerinin de ‘halkın isteği olduğu' iddiasıyla darbe yapmıştı… Birileri açısından bu ‘oldukça demokratik bir davranış' olarak yorumlanmaya müsaitti ve öyle de oldu…

Nerdeyse bütün batı ülkeleri ve ‘sahibinin sesi' medya organları, Mısır'ı kendi arzu ettikleri şekilde yönetecek satılmışlara hizmet etmek için sıraya girdiler…

Oysa halk, yani gerçek Mısır halkı şimdi sokaklarda… Daha önceki gösterileri sürekli manşetlere taşıyan ve ilk haber olarak yayınlayan uluslar arası medya ortada yok… Özellikle de yeni yönetimin arzu ettikleri gibi olduğunu düşünen ülkelerden ‘tık' olmadığı gibi…

Meselenin, Mısır'da oluşturulmuş kirli çarkın bundan sonra da aynı şekilde dönebilmesi ve bu amaca hizmet edecek şahsiyetsiz kişilerin işbaşında kalması olduğu iyice anlaşıldı.

‘Mursi istifa' diye bağırtılan kalabalıkların, kendiliğinden bu amaca hizmet edebileceklerin yanında, maddi teşviklerle meydanlara doldurulmuş satılık kişilerden oluştuğu da, şimdi açık seçik ortaya çıktı. Firavun özentisi Sisi ve yandaşları ne kadar bağırıp çağırsalar da, doğuştan satılmış olanların dışında meydanlara itibar edecek taraftar bulamıyorlar.

Ölüm ve yaralanmalar, insanları sindireceğine daha da hareketlendirmiş durumda anlaşıldığı kadarıyla…

Birileri hala ‘Mursi de bazı hatalar yapmıştır canım, yoksa iş bu raddelere gelmezdi' şeklinde laf çevirmeye devam etseler de, Mısır'da yaşananların demokrasi, insan hakları ya da halkın talepleri ile herhangi bir alakası olmadığını bundan daha açık bir şekilde ortaya koyulamazdı…

Mısır'daki hakim çevreler, ipleri gerçek Mısırlılara teslim etmemek için direniyor; gerçek Mısırlılar ise, Mısır'ın ve Mısırlıların arzularına uygun bir ortamın oluşabilmesi için, çabalarını sürdürüyorlar… Kanları, canları pahasına…

Cenab-ı Hakk mazlum ve mağdur Mısırlı kardeşlerimizin yardımcısı olsun… Çıkarları uğruna, en ufak bir tereddüt bile göstermeden insanları katledenleri ve onlara emir verenleri de kahreylesin…

Ülkelerinin kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve zenginliklerinin kendi insanları tarafından hakça kullanılabilmesi için sömürücülere ve onların uşaklarına karşı çıkanlar, her hal ü karda galiptirler…

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com