Mübarek karşıtı gösterilere katılması ve kurduğu liberal-laik esaslara dayalı partisiyle seçimlere katılacakken vazgeçmesi ile bilinen Baradey, Mısır'da 3 Temmuz'da yapılan askeri darbe sonrası başbakanlığa getirilmeyi bekliyordu.

İşte tam da o günlerde, New York Times'a açıklamalarda bulunan Baradey, Batılı ülkeleri, Muhammed Mursi'yi devirmeye ikna etmek için çok çalıştığını ve Mursi'nin cebren devrilmesinin gerekli olduğunu belirterek, Müslüman Kardeşler liderlerinin tutuklanmasını ve İslami televizyon kanallarının kapatılmasını savunmuştu.

Beklediği gibi başbakanlığa değil, cumhurbaşkanı geçici yardımcılığına getirilen Baradey, 14 Ağustos'ta Mısır güvenlik güçleri tarafından yapılan katliam sonrası da, istifa ederek ülkeyi terk etmişti.

İşte bu Baradey, Mısır'da yaşananlarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapmış ve tabir caizse, ülkede olup bitenlere ‘darbe' ve silahsız halka yönelik saldırılara ‘katliam' diyemeyenlerin ezberlerini bozacak hususlara işaret etmiş.

“Mübarek rejimi halen devam ediyor”

Baradey birçok Arap gazetesi ve internet sitesinde yayınlanan açıklamasında, öncelikle istifa etmesini bir kaçış olarak değerlendiren Mısırlıları muhatap alıyor ve şunları söylüyor:

“Hâlbuki Mısırlıların bilmediği bir şey var: 2011 devriminin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Mısır'da Mübarek rejimi halen devam ediyor. Ve Muhammed Mursi'nin bazı yönlerden haklı olduğunu keşfettim. Zira ona tuzak kuran ve sunî krizler çıkaran derin devletin ta kendisidir. İhvan ise (…), şu anda yürürlükte olan planın başarılı olması için bu Mübarek rejimine yardımda bulundu. Çünkü doğru zamanda, doğru kararlar alarak Mursi'yi doğru yönlendirmediler.”

Baradey'in bahsettiği keşifleri, her şey olup bittikten ve tabii ki beklediği gibi başbakan yapılmadıktan sonra ancak yapabilmiş olması, dikkat çekici. Daha da dikkat çekici olan ise, devrilmesi hususunda Batılı ülkeleri ikna etmek için çok çalıştığı Mursi'ye yönelik darbe ile alakalı olarak Müslüman Kardeşler'i suçlaması…

Cumhurbaşkanı Mursi'nin elini kolunu bağlayan ekibin en önemli isimlerinden birisi olduğunu, vaktiyle kendi ağzıyla itiraf ettiğini unutmuş gibi, açıklamalarını sürdürmüş, Baradey.

Mursi'nin ilk yapması gereken şey mesela, ‘yargıyı temizlemek'miş, Baradey'e göre… Yargı'nın Mursi'nin bütün adımlarını engelleme girişimlerine ses çıkarmayan ve destek olan Baradey, araba devrildikten ve enkazın kendisine devredilmesinden vazgeçildikten sonra, şöyle yaklaşıyor konuya:

“Mübarek rejimini şeffaf bir şekilde ve halkın önünde sorgulamak için olağanüstü devrim mahkemesi kurulması gerekirdi. Ancak Mısır'da olan hadiseleri şu şekilde özetleyebiliriz: Mübarek rejimi (ordu, içişleri, yargı, basın-yayın, ekonomi, Amerika, İsrail, bazı Arap devletlerinden oluşan derin devlet), Mursi'nin seçimlerde kazanacağını öngördüler ve yönetime gelmelerine müsaade ettiler. Fakat daha sonra onu devirmek için planlar yaptılar, komplolar kurdular, sunî krizler çıkardılar. Yani 30 Haziran olayları önceden planlanmış ve hazırlanmıştı. Temerrüt-İsyan Hareketi bunu çok iyi bilmektedir.”

Baradey'in açıklaması, kendisini temize çıkarma gayreti için yapılmış gibi gözükse de, Mısır meselesine değişik bakmakta ısrar eden bazı çevrelere, olup bitenlerin arka planı ile alakalı dersler verir nitelikte.

Baradey, ‘derin devlet' mensuplarının ‘gizli toplantılarına', bir yerlerden alınan paralara, parlamento üyeleri adına uydurulan, değiştirilen imzalara ve başka birçok şeye değindikten sonra da şunu söylüyor:

“Ne var ki, İhvan uygun kararlar almak suretiyle derin devletin tüm bu plan ve komplolarını boşa çıkarabilirdi.”

Baradey'in bu iddiası, eli kolu bağlanmış ve köşesinden kımıldaması yasaklanmış bir boksörün, buna rağmen maçı kazanabilecek olduğunu iddia etmekten bile daha gülünç.

Bütün oyunların içinde bulunmuş ve her aşamada bunlara destek olmuş birisinin bunları söylemesi, belki de ileriye yönelik bazı beklentilerle ilgilidir, kim bilir…

Muhammed Baradey'in itiraf niteliğindeki açıklamaları, Mısır harap olduktan sonra da olsa, ülkede gerçekte nelerin yaşandığının öğrenilmesi ve çarkların nasıl döndüğünün anlaşılması açısından tarihe düşülmüş çok önemli bir nottur… 

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com