Ancak son birkaç senedir Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere birçok belediye, değerli insanlarımızla alakalı olarak, sağlıklarında programlar yapmaya başladılar.

Aramızdan ayrılmış olanları anma toplantıları düzenlenirken, aramızda bulunanlarla alakalı olarak da, iştigal ettikleri sahada geride bıraktıkları yıllar ya da vefa vesilesiyle programlar düzenleniyor.

Türkiye Yazarlar Birliği'nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği Edebiyat Mevsimi, bazıları vefat etmiş isimleri anma ve anlamaya yönelik bir programdı ve büyük ilgi gördü.

Daha önce de yakın tarihin önemli simaları ile ilgili vefa programlarına imza atan Üsküdar Belediyesi son olarak Siyasetin Ağabeyi Recai Kutan için bir vefa programı düzenledi.

Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen '40 Yılın Hatırında Buluşuyoruz- Siyasetin Ağabeyi'ne Vefa' başlıklı program, aynı zamanda Recai kutan için hazırlanan 70 dakikalık bir belgeselin gala gecesiydi de.

 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Saadet partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, Üsküdar belediye Başkanı Mustafa Kara'nın yaptıkları konuşmalardan sonra izlenen Recai Kutan'la ilgili belgesel, salonu dolduranları Türkiye'nin son 60-70 yıllık tarihinde kısa ama faydalı bir geziye götürdü adeta.

1930 Malatya doğumlu Recai Kutan'ın memleketindeki ilk, orta ve lise eğitimi sonrası İTÜ'deki yılları, Erbakan Hoca ile tanışması ve üniversiteyi bitirdikten sonra Malatya DSİ'de Korkut Özal'la başlayıp, Diyarbakır ve tüm diğer Güneydoğu Anadolu illerini karış karış gezerek GAP'ın temeli olacak faaliyetler için Fehim Adak'la çırpınmaları… DSİ Genel Müdür Muavinliği ve derken Milli Görüş saflarında siyasete atılış. MSP, RP, FP ve Saadet Partisi yılları.

Recai Kutan, canlı bir tarih. Genç ve idealist bir mühendisin, kendisi gibi genç ve idealist arkadaşlarıyla neler yapabildiklerini anlatırken, genç ve idealist olanların neler yapabileceklerini de işaret ediyor aslında.

Belgesel Recai Kutan'ın hayatını anlatıyor gibi gözükse de, anlatılan dönem içinde Türkiye'de olup bitenler de, kaçınılmaz olarak dikkat çekiyor. 1950'lerde yürüyerek ya da en fazla katır sırtında dolaşılan koca bir Güneydoğu coğrafyasının, o zamanlar ülkenin en dindar insanlarına sahip olduğu ve bütün farklılıklara rağmen en ufak bir sıkıntı yaşanmadığı şeklindeki tesbit, daha yakın zamanları düşününce, köprülerin altından ne gibi sular akıtıldığını sorgulatıyor insana.

Recai Kutan'ın belgesel gösterimi sonrası yaptığı kısa konuşmada dikkat çektiği, o zamanlar bölgede bulunan Barış Gönüllüleri, insanın zihnini kurcalıyor mesela. Çoğu Sosyal Antropoloji ya da benzeri eğitimler almış  ‘boz kafalı batılı kız ve erkekler', Doğu Anadolu'nun yolsuz, susuz, ışıksız köylerinde ne arıyorlardı acaba?..

1950 ve 1960'larda huzur ve sükun içerisinde bulunan bölgenin, sonraki yıllarda kaynamaya başlaması ile, 10 yıl içerisinde sayıları bini aştığı bilinen Barış Gönüllüleri arasında bir ilgi var mıydı?..

Konuşması sırasında hatıralarını ele alan bir kitap çalışmasının bitirmek üzere olduğunun müjdesini de verdi Recai Ağabey. Yine Kanal 7 tarafından Recai Kutan'ı merkez alan oldukça detaylı bir belgesel çalışmasının hazırlıklarının sürdüğünü de biliyoruz. Üsküdar belediyesi tarafından hazırlatılan biyografik belgeselin ardından, gerek kitap çalışması ve gerekse hazırlanan detaylı belgeselle, yakın tarihin önemli aktörlerinden birisi olan Recai Ağabey'den çok şey öğreneceğiz demektir.

Recai Kutan Ağabey'e sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com