MOBESE kameralarının filmleri mi bitmişti?

  • GİRİŞ07.02.2014 08:19
  • GÜNCELLEME07.02.2014 08:19

Göreve giden gazetecilerin korkulu rüyası, çalışma sırasında filmlerinin bitmesi; kabusları ise çalışma bittikten sonra makineye film takmayı unuttuklarını fark etmeleri olurdu. Şimdi dijital çağdayız; makinelerde 36 çekime yeten filmler yerine, binlerce fotoğraf depolayabilen hafıza kartları var artık.

İstanbul'da kaç tane MOBESE kamerası vardır?..Sayısını ilgililer biliyordur muhakkak, ama şu kadarını söyleyelim ki epeyce vardır.

Dün yapılan açıklamaya göre, Taksim Gezi Olayları sebebiyle tutuklu bulunan son kişiler de, adli kontrol şartına bağlı olarak salınmışlar. Kimsenin, herhangi bir gereklilik olmadan bir saat bile tutuklu kalmasına gönlümüz razı olmayacağına göre, yargı tarafından verilen bu karara saygı duymalıyız. Demokratik haklarını kullanmak için oralara gelenler ve hafif taşkınlıklar yapsalar da, çevreye ve insanlara zarar vermeyenler zaten konumuz dışı.

Ama günlerce ortalığı nerdeyse çatışma alanına çeviren Taksim Gezi Olayları, eğer kötü bir rüya değil idiyse, ki değildi; kimilerine göre masum niyetlerle yola çıkan insanların ellerinden eylemlerini alarak; etrafı yakan, yıkan, yağmalayanlar ne oldu?..

Bunların hiç değilse hepsinin bu ülkeye dışarıdan gelmediği bilindiğine göre, Taksim ve havalisinde yaşanan vandallıklarla alakalı olarak nerdeyse hiç kimsenin yakalanmamış olması, biraz tuhaf bir durum değil mi?

MOBESE'lerin bazılarının kırıldığı, işlemez hale getirildiği söylenebilir. Ama hepsi mi işe yaramaz hale gelmişti? Göstericilerin çoğunun görüntü vermemek için gayret ettikleri, değişik şekillerde maskeler takarak kendilerini gizledikleri ya da başka bazı şeyler de söylenebilir, kısmen doğrudur da.

Ama her ne söylenirse söylensin, bu kadar MOBESE'nin hiç birisinden işe yarar herhangi bir görüntü alınamamış olmasını izah etmeye yetmeyecektir.

Gezi Olayları gündeme geldiği zaman bu ülkede yaşayan her aklı başında insanın içini acıtan Kabataş'ta kucağında küçük çocuğuyla darp edilen hanım olayı mesela... Söylendiğine göre, o civarda 30'a yakın MOBESE varmış. Ancak konu ile alakalı herhangi bir görüntü ortada yok, bildiğimiz kadarıyla.

O hanımın yaşadıkları, kim inkar etmeye çalışırsa çalışsın, acı bir gerçek. Olaydan sonra birkaç aylık çocuğunu artık emziremeyen, bir-iki saatte bir kendisini banyo yapmak zorunda hisseden bir anneden bahsediyoruz.

Gezi Olaylarını mümkün olduğu kadar masum göstermeye çalışanlar, o olayla ilgili görüntü olmamasını, ortada bir darp olduğunu açıkça gösteren diğer delillere rağmen, konunun mübalağalı bir şekilde aktarıldığı iddialarına gerekçe yapmayı sürdürüyorlar. Saldırıya maruz kalan hanımın ve ailesinin, istenmeyen gelişmeler olabilir kaygısıyla olayı gizlemeye çalıştıklarını bile bile...

30'a yakın MOBESE kamerasının olduğu bir yerde yaşanan bu olayla ilgili görüntülerin hala ortaya çıkmamış olmasının hikmeti nedir acaba?

Bu olayla ilgili görüntülerin hala ortaya çıkarılmamış olmasını bir kenara koysak bile, esas soru hala cevaplandırılmayı bekliyor: Günlerce süren Taksim Gezi Olayları sırasında, yakan, yıkan, yağmalayan ve netice olarak, milyarlarca liralık kayba sebebiyet verenlerden birkaç tanesi, haydi olmadı, bir tanesi olsun o MOBESE kameralarının kapsama alanına girmemiş miydi acaba?..

Girdiyse, üzerinden bu kadar zaman geçtiği halde, açıkça kanunlara aykırı davranan bu kişilerden neden hala ses seda yok?..

'Maalesef o kameralar vasıtasıyla, o günlerde etrafı yakıp yıkan, kırıp döken ve yağmalayanlarla alakalı işe yarayacak herhangi bir görüntü alınamadı' deniliyorsa, o kameralar ne işe yarıyor ki?..

MOBESE kameralarının filmleri bitmiş ya da film takılması mı unutulmuştu yoksa?..

Ne olduğunu bilmiyorum ama bu işin içinde birtakım işler var gibi...

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com

Yorumlar2

  • Abdullah Birisi 11 yıl önce Şikayet Et
    Evet çok doğru yere parmak basmışsınız. Bir şeyler kokuyor.. Çok kötü kokular geliyor fakat bir açıklama da yapılamıyor demekki. Mobese kameralarını o tarihlerde kontrol eden sorumluların peşinden gazeteci arkadaşlarımızın iz sürmesini bekliyoruz. Altından paralel bir yapı çıkabilir. Gözlerden kaçabilecek bu konuya parmak bastığınız için çok teşekkürler.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Murat Kara 11 yıl önce Şikayet Et
    Demokratik Hak mı?. Kılıçdaroğlu'nun alnından öptüğü çocuklar yıkmadık yakmadık birşey bırakmadılar ama görünen o ki yaptıkları yanlarına kar kaldı. Kamu düzenin bozmaktan haklarında hüküm verilmeli ve verdikleri maddi zarar kendilerinden çatır çatır alınmalıdır. Yazdığı yazı nedeniyle generallerin toplu hücumunu uğrayan yazar Abdurrahman Dilipak'ın evini sattırmasını bilen yargı bu konuda nedense parmağını kımıldatmıyor. İlginç! Bu arada bizim vergilerimizla alınan yüzmilyonlarca tutarında kamu malı heba oldu. Ey kamu görevlileri unutmayın ki evinize ekmeğinizi yine bizim vergilerimizle götürüyorsunuz. Yevmül kıyamette o lokmaların hesabını vermek zorunda kalmayasınız!
    Cevapla Toplam 7 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat