Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurular üzerine verdiği Twitter kararı biraz biraz o hesap. ABD merkezli olup, Türk mahkemelerinin verdiği kararları takmayan Twitter için yapılan başvuruyu kabul etmekle kalmayan Mahkeme, beklenmedik bir süratle 'Twitter derhal açılmalı' kararını vermişti. 

Öncelikle, olağan hukuk yolları tüketilmediği için Anayasa mahkemesi'nin söz konusu bireysel başvuruları Kabul etmemesi gerekiyordu.

Açık Anayasa hükmünü görmezden gelerek ya da kendilerinin yazdıkları bir içtüzük hükmünü daha önemli görüp başvuruları kabul etmiş olsalar bile, Twitter'in kaale almadığı birçok mahkeme kararı sebebiyle bireysel zarara uğrayan insanları düşünmeleri ve kararı ona göre tesis etmeleri gerekirdi. Mesela bu durumda, yine de özgürlükçü kararlarını verebilirler ama buna ‘Türk mahkemelerinin verdiği kararlara uymak ve gerekeni yapmak kaydıyla' şeklinde bir şerh düşebilirlerdi.

Yapmadılar ve gerek başvuruların kabulü ve gerekse karar aşamaları konusunda kamuoyunun zihninde oluşan bir sürü soruya rağmen, ‘biz yaparız olur' tavrıyla, tartışmalı bir karar aldılar.

AYM Başkanı Haşim Kılıç da, muhtemelen olanları şaşkınlıkla izleyen Milletimizin muhtemel reflekslerini kayda değer bulmadığı için, yetkili isimlerin kararın hukuksuz olduğu şeklindeki açıklamalarını ‘duygusal refleksler' olarak geçiştirmeye çalıştı.

Anayasa Mahkemesi'nin yakın geçmişteki durumunu hatırlatan bu karar sonrası yasa koyucunun neler yapacağını zamanla göreceğiz. AYM'nin bundan böyle de, almaması gereken kararlar almayı sürdürmesi  halinde neler yapılacağı, herhalde yapılacak ilk düzenlemenin temel esaslarından birisini teşkil edecektir.

Saygı duyulmayan ve  aslında ‘yok hükmünde' olan kararları uygulamak zorunda kalmak Yürütme'nin; çıkardığı yasaların hiçe sayılarak içtüzük hükümleriyle aşılmaya çalışılması da Yasama'nın canını sıkmış olmalı herhalde. Çünkü AYM'nin kendisini herkesten ve her şeyden yüksekte gören tavrı, Milletimizin yeteri kadar canını sıkmış halde.

Bu arada Anayasa komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun AYM'ye yaptığı bireysel başvuru, konunun belki de en eğlenceli taraflarından birisini oluşturacak.

Malum, Burhan Kuzu, bireysel başvuru hakkını kullanıp ‘kişilik haklarının ihlal edildiği' gerekçesi ile ‘sakıncalı içeriğin kaldırılması, bu mümkün değilse Twitter'in kapatılması' talebiyle, Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etti...

Burhan Kuzu'nun konuyla ilgili açıklamısı şöyle: "İfade özgürlüğü derken, Twitter'i bir nevi savunurken, birilerinin hakkı gözetilirken, benim özel hayatım, haysiyetim, şerefim, toplumdaki durumum, bu kadar küfürler, aşağılamalar ne olacak bakalım. (…) Burada verilen karar zaten yanlış, özellikle benimki tersinden gitme, tam Anayasa Mahkemesi'nin kararına cuk oturan, tam da onun şartlarını taşıyan bir tablo var, bakalım göreceğiz. Mahkemenin vereceği kararla Twitter'e karşı da bir dik duruşları olacak mı bunu görmek istiyorum"

Twitter'in serbest bırakılması ile ilgili olarak üç kişi tarafından yapılan müracaatı kabul edip üç gün içerisinde sonuçlandıran AYM'nin, mağdur konumunda bulunan Burhan Kuzu'nun müracaatını kabul edip etmeyeceğini ve dahası ne kadar zamanda ve nasıl sonuçlandıracağını, biz de merakla bekliyoruz...

Tabii, Mahkeme bu konuda bir karar alırsa şayet, Twitter'in ne yapacağını görmek de hakikaten eğlenceli olacak…

Bu arada, bireysel başvuru konusunu oldukça sevdiği anlaşılan AYM'ye, başka birçok kişinin de müracaatta bulunması, mümkündür…

Ekrem Kızıltaş - Haber7

ekremkiziltas@gmail.com