'Kimlik Krizi' deyip geçmemeli...

  • GİRİŞ30.05.2014 08:36
  • GÜNCELLEME30.05.2014 08:36

Belediye memurları, şehirde kol geziyor ve dama oynarken kendi aralarında Kürtçe konuşan kişilere ceza kesiyorlar. Çünkü yasak!.. İnsanlar kesilen cezayı ödüyor ve tekrar oyunlarına dönüyorlar. Tabii konuşmalar aynı minval üzere devam ettiği için zabıta tekrar geliyor ve haydi yine ceza.
Başka çare bulamayan insanlar, memurla anlaşıp, iki ya da üç saat sürecek oyun boyunca yapacakları Kürtçe konuşmanın cezasını peşin ödeyerek, dama oynamaya rahatlıkla devam etme yolunu bulurlar. Aynı yıllarda sıcak günlerde sokaklarda ayran satanlar da, sattıkları şeyi duyurmak için söyledikleri her 'dev heyye' (ayran var) sözüne karşılık, ceza ödemek zorunda kaldıkları için  ayran satmayı bırakmışlar. Çünkü ödemek zorunda kaldıkları ceza, ayrandan kazanacaklarından kat kat fazla olduğu için işin ticari tarafı kalmıyormuş.
Yukarıdakileri Orhan Miroğlu anlattı. O bunları anlatırken, bir yandan üzülüyor ama bir yandan da 1930'larda yaşanan bu gariplikler sebebiyle gülümsüyorduk.
Ama 1980'lerde Diyarbakır Cezaevinde iken kendisini ziyarete gelen ve Türkçe bilmeyen annesi ile konuşmasına gardiyanların mani oluşunu anlatırken; Orhan Miroğlu da, dinleyenlerin çoğu da gözyaşlarına hakim olamadı...
Abant'ta Çarşamba gün başlayıp bugün sona erecek olan 'Kimlik Krizi ve Kültürel Değişim Sempozyumu'nda, Türkiye'nin üzücü gerçekleri ile ilgili çok daha başka şeyler de vardı şüphesiz. 
Uzunca  bir süre Vuslat buluşmaları adıyla faaliyetlerini sürdürdükten sonra, Vuslat Platformu ismini alan kuruluş tarafından Abant'ta düzenlenen 'Kimlik Krizi ve Kültürel Değişim Sempozyumu'nun, ülkemiz ve Avrupa'nın çeşitli yerlerinden gelen izleyicileri, bu tür toplantıların ilgili konularda bilgi sahibi olabilmek açısından ne kadar faydalı olduğunun bir kez daha farkına vardılar.
Başta ülkemiz olmak üzere dünyanın çeşitli coğrafyalarında aynı gaye ve manevi değerler etrafında fikir ve gönül birliği olan kişilerden oluşan Vuslat Platformu, bundan önceki toplantılarında daha çok birbirlerini tanıyan ve sık görüşemeyenlerin bir araya gelmeleri ve hasret gidermelerini amaçlayan toplantılar düzenliyormuş.
Ancak hasret giderirken, ülkemiz ve dünya meseleleri hakkında mümkün olduğu kadar bilgilenmek amacıyla,  buluşmaları bundan böyle sempozyumlarla renklendirmeyi düşünmüşler.
Bu niyetin ilk meyvesi olan ve Çarşamba günü açılışı yapılıp bugün sona erecek olan 'Kimlik Krizi ve Kültürel Değişim Sempozyumu' boyunca konuşulanlar, başta Başkan Hamza Cebeci olmak üzere platformun yöneticilerine 'iyi ki düzenlemişiz' dedirtmiştir herhalde.
Akademisyen kimliklerinin yanında bir yandan da meselesi olan insan konumunda bulunan konuşmacıların söyledikleri, 'kimlik krizi' denilen problemin boyutlarının zannedilenden daha geniş olduğunu ve eğer gereken adımlar atılmayacak olursa işin daha vahim boyutlara varabileceğini ihtar eder mahiyette idi. 
Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu'nun açılış, Prof. Dr. Bekir Karlığa'nın 'Bir Medeniyet Krizi Olarak Kimlik' konulu giriş ve Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler'in selamlama konuşmasını takiben yapılan ilk oturumun konusu 'İslam Tarihinde ve Günümüz Türkiye'sinde Kimlik ve Kültür' idi. Dr. Mehmet Sılay, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Prof. Dr. Mehmet Özdemir ve Doç. Dr. Ertan Özensel'in konuşmaları büyük bir ilgiyle izlendi.
Dil ve Edebiyat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Üzeyir İlbak başkanlığındaki 'Modernleşme Sürecinde Değişen Kimlik Algısı' konulu ikinci oturumda Prof. Dr. Kadir Canatan, Celal Tüter ve Dr. Necdet subaşı; İbrahim Halil Çelik başkanlığında yapılan 'Cumhuriyet Dönemi Kimlik Tartışmaları' başlıklı üçüncü oturumda ise Orhan Miroğlu, Prof. Dr. Sönmez Kutlu ve Sabiha Doğan tebliğlerini sundular.
Bugün Prof. Dr. Hamil Nazik başkanlığında yapılacak 'Kültürel Buhranlar ve Yansımalar' konulu, Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Dr. Mehmet Özkan ve Ünal Koyuncu'nun tebliğleri ile sona erecek sempozyumun kapanışında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de bir konuşma yapacak.
İzleyemedikleri için üzülenlere, Sempozyumdaki konuşmaların Düzce Belediyesi tarafından kitaplaştırılacağını da duyurmuş olalım.


Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat