Yüzde 0.09 ve demokrasi...

  • GİRİŞ05.06.2014 09:26
  • GÜNCELLEME05.06.2014 11:01

George W. Wush seçim öncesi ekibini toplayıp, "Bu kez kazanamayacağız galiba, ne yapmalıyız?" diyerek fikir sorar. Ekipten birisi, "Hüsnü mübarek'in seçim ekibinden yardım alabiliriz. Girdikleri her seçimi kazanıyorlar, hem de yüzde 97 ile" der. Fikir kabul görünce, Bush Hüsnü Mübarek'in Mısır'dan çağrılan ekibini tam yetkili kılar ve seçim çalışmalarını onlar yürütür.
Seçim akşamı neticeyi bildirmek üzere gelen ekibine heyecanla sorar George W. Bush:
- Evet, sonuç nedir: Kazandık mı?
- Maalesef efendim, kaybettik.
- Yani artık Al Gore mu başkan?
- Hayır efendim, o da kazanamadı.
- Peki ama seçimi kim kazandı o zaman?
- Seçimi kazanan Hüsnü Mübarek efendim, hem de yüzde 97 ile...
Eninde sonunda bir fıkra bu. Ancak her fıkrada bir gerçek payı da vardır. Son günlerde dikkatler, Mısır ve Suriye'de yapılan seçimlerde, daha doğrusu bu ülkelerde sahneye konulan seçim komedisindeydi. 
Mısır'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini Sisi kazanmalıydı(!)... Bu; Batı'nın, İsrail'in ve onlarla menfaat birliği yapan yerli işbirlikçilerin işlerini düzgün bir biçimde yürütebilmesi ve böylelikle 90 milyonluk Mısır'ın imkanlarının sömürücü çevrelere pompalanması için gerekliydi, malum. Ancak bunun mümkün olduğunca da 'demokratik gözükmesi' lazımdı.
Mısır'ın ve Mısırlı'nın menfaatlerini önceleyen meşru bir yönetimi silah zoruyla deviren ve bu arada binlerce insanın kanına giren mütegallibeyi destekleyen çevreler için, komedi düzeyinde de olsa, seçim yapılıyormuş gibi olması önemliydi ve o da oldu. 
Arzu edilen neticenin daha da tatminkar gözükebilmesi için, iki gün olan seçim süresi üç güne çıkarıldı ve buna rağmen katılanların oranı yeterli olmayınca, rakamlar da biraz şişiriverildi, oldu bitti.
Katılım yüzde 47.45 olarak açıklansa da; muhalefete göre bu oran çok daha düşük.
İlgi çekici olan, Sisi'nin aldığı 96.91 oranının, vaktiyle Mübarek'in aldığı yüzde 97'nin biraz altında oluşu. Rakamları dolayısıyla oranları ayarlayanlar, yüzde 0.09 bir farkla, Mısır'da demokrasinin sağlanmış olduğunu göstermiş olduklarını düşündüler herhalde.
Suriye'deki devlet başkanlığı seçimi ise, beklendiği gibi tam evlere şenlik... Esas aday Beşar Esad'ın karşısına birisi pek konuşmayan, diğeri de 'Esad'in izinde olduğu'ndan başka ağzından laf alınamayan iki çakma adayın çıkmasıyla ve tam tabiriyle 'açık oy gizli tasnif' yöntemiyle yapılan seçimi de, beklendiği ya da olması gerektiği gibi Beşar Esad kazandı, açık farkla(!) hem de... 
O vermeye gelenlerin iyice az olması sebebiyle sürenin 5 saat kadar uzatılması ve bu arada sandık başlarında oy kullanacakların listesinin olmaması gibi ufak tefek aksilikler ise çok fazla dikkate değer bulunmadı.
Evet, şimdi Mısır'da ve Suriye'de demokratik seçimler(!) yapıldığına göre; Mısır'da hakim çevreler ve onları güden dış güçlerin arzu ettikleri sistem hayatiyetini bir müddet daha sürdürürken, Suriye'de de, kanlı bir diktatör, her nasılsa kendisine hizmet eden dengeleri kullanarak, kendi halkını katletmeye devam eder.
'Hür Dünya'nın bütün şaşaalı müesseselerinin ismi kalabalık yetkilileri de, toplantılar yapıp önemli kararlar almayı ve bol keseden barış nutukları atmayı sürdürürler herhalde... 

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat