Yeni Havalimanı'na karşı olmak...

  • GİRİŞ09.06.2014 07:41
  • GÜNCELLEME09.06.2014 07:41

90'lı yıllarda Yeni Delhi'ye gitmek için çıktığımız yolculuğa, zamanın şartları gereği Dubai'de 23 saatlik bir ara vermiş ve şehri dolaşmak için transit vize verecek memurla yaptığımız Osmanlı ve emperyalizm konulu bir tartışma sebebiyle de, havaalanında uzun saatler geçirmek zorunda kalmıştık. 
Dönüşte Dubai'de kalma süremiz 13 saate inmişti. Transit vize bölümünde, giderken tanıştığımız(!) memurla karşılaştık yine. Bekleneceği gibi, evraklarımızı yırtıp çöpe attı ve bize kibarca 'yallah!' dedi... Daha da ilgi çekici olanı, bize 'yallah' çeken memurla, mescidde cemaat oluşumuzdu. 
Evet bir zamanlar Fas haydi ne ise ama Tunus'a gidebilmek için önce İstanbul'dan Paris'e uçmanız ve oradan aktarma yapmanız gerekirdi. Yine ABD'ye Almanya ya da İngiltere üzerinden; Uzak Doğu'ya ise mutlaka Dubai üzerinden uçmak zorunda idiniz. 
Bu aktarmalar sırasında da, bazen saatlerce, hatta günlerce transit havalimanında kalmak zorundaydınız.
Kendisine 'Bayrak Taşıyıcılığı'nı misyon etmiş olan THY'nın yaptığı atılımlarla artık dünyanın birçok yerine aktarmasız gidilebildiği gibi; ülke olarak da belirli bir oranda aktarma merkezi olma özelliğini kazanmış durumdayız. 
Yeşilköy'ün sınırlı kapasitesi sayesinde bile hatırı sayılır bir aktarma merkezi haline gelen İstanbul, yıllık 90 milyon yolcu kapasitesi ile hizmete başlayacak Yeni Havalimanı ile herhalde başa güreşecektir. 
Havacılıktan biraz anlayan herkesin teslim ettiği bu gerçek, aslında tamamen havacılığın kendi şartları ile alakalı bir durum. İstanbul'un konumu, şu anda aktarma merkezi olan birçok merkezden çok daha uygun olduğu için birçok havayolu şirketi, ister istemez, Yeni Havalimanı'nı kullanmak durumunda kalacak. 
Bu sebeple Yeni Havalimanı'nın başta Frankfurt olmak üzere birçok büyük havalimanını ve bunların sahibi olan ülkelerin yönetimlerini rahatsız etmesi normal bir durum.
Ancak Almanya, Fransa ya da Dubai'yi rahatsız edebilecek bir şeyin, bu ülkenin vatandaşı olan birilerini rahatsız ediyor olması, garip. Garip, çünkü Yeni Havalimanı'nın sağlayacağı avantajlar sadece işletmeciler için değil, hepimiz için. 
İçerden Yeni Havalimanı'nın yapılmasını istemeyenler, bu fikrin kendilerine nerelerden üflenmiş olabileceğini bilenlerin sayısı çok olduğu için olsa gerek, biraz utangaç bir şekilde eylem yapıyorlar.
Kuzey Ormanları Savunması gibi ilk bakışta dikkat çeken isimler etrafında birleşip, havalimanı sebebiyle kaldırılacak ağaçlar bahanesiyle protestolar yaparken; orada kesilecek ağaçların bilmem kaç misli ağaç dikileceği yönündeki sözleri duymamış gibi yapıyorlar mesela.
Bu arada İstanbul'un artık ortasında kalan Yeşilköy Atatürk Havalimanı'na inip kalkan uçaklar  sebebiyle milyonlarca insanın maruz kaldığı kirli hava ve gürültünün, Yeni Havalimanıyla birlikte iyice azalacak olması da umurlarında değil. 
Şaka değil, Yeşilköy'e bazı günlerde bin civarında uçak inip kalkıyor. Bu bin uçağın inip kalkarken şehrin üzerine saldığı egzoz gazının insanlara verdiği ve vereceği zararı hesaplamak mümkün olsa, çevreci geçinenlerin Yeni Havalimanı'nı herkesten çok istemesi gerekir belki de...
Protestocular, havalimanlarının mantar ya da ağaç gibi yerden bittiğini zannediyor olmalılar ki, kendilerini protestoya teşvik eden ülkelerin bu türden faaliyetler yaparken kesmiş oldukları ağaçları da hiç hesaba katmıyorlar...
Bu ülkenin  vatandaşı olan herkesi heyecanlandırması gereken Yeni Havalimanı sebebiyle tersine duygularla dolup taşanların, kendilerini bir kontrol etmeleri ve kime hizmet ettikleri konusunu düşünmeleri gerek. 
Maliyeti ile ilgili rakamlar dudak uçuklatacak seviyede olan Yeni Havalimanı ile ilgili en önemli husus, Yap-İşlet-Devret usulü ile gerçekleştirilecek olması. Yani inşaatı üstlenen konsorsiyum, havalimanı için gereken bütün parayı karşılayıp, belirli bir süre işlettikten sonra, devlete teslim edecek.
Özellikle bu durumun akla getirdiği soru ise, Yeni Havalimanına karşı çıkanların, aslında bu yeni ihale modeli sebebiyle kızgın olup olmadıkları...
Çünkü bu işler eskiden devletin borçlanması suretiyle yapılır ve müteahhitler sadece karlarını bilirdi. 
Birilerinin Yeni Türkiye'ye alışmaları epey bir zaman alacağa benziyor...

Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat