İsrail; eninde sonunda yok olacaksın!..
- GİRİŞ14.07.2014 08:40
- GÜNCELLEME15.07.2014 09:05
İsrail'de yaşayan bir buçuk milyon insanın, Gazze'den atılan roketler sebebiyle gecelerini uykusuz geçirdiklerini söylüyordu Peres... Yani korkuyorlardı...
Oysa Gazze'den, soba borusuna benzer namlulardan atılan sözüm ona roketlerin, sadece insanın üzerine düşmesi durumunda bir zarar verebildiği herkesin malumu. Belli ki İsrail'de yaşayan Yahudiler iflah olmaz bir korkunun pençesinde idiler.
İsrail'in başında bulunanlar, Gazze'ye yönelik saldırılarını, oradan atılan roketlerle izah ediyorlar yine; kimseye en ufak bir zarar vermediği bilinen roketlerle. Bir tarafın elinde sapan, diğer tarafın elinde ise tank var ve tank sahibi, olup bitenler sebebiyle sapanla taş atanı suçluyor.
33'ü çocuk, 16'sı kadın 166 şehidi, yüzlerce yaralısı olan mazlumları saldırgan; bir vatandaşının burnu bile kanamayan devleti mazlum görmeye teşne dünya ise, zaman zaman pes perdeden itirazımsı sesler çıkartsa da, olan biteni izliyor sadece... Korkakça ve çaresizce...
Durum 'kurtla kuzu hikayesi'nden bile vahim.
Ancak, nice büyük imparatorluklar; işbaşında bulundukları zamanlarda burunlarından kıl aldırmayan nice diktatörler gördü dünya... Bunların hepsi yok oldu.
Tarih, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar özellikle zulümleri ile öne çıkan diktatörlerin, tiranların yok oluşlarının çok hızlı olduğunu gösteriyor bize. Yine tarih, zulüm üzerine bina edilen imparatorlukların, ne kadar büyük ve güçlü olurlarsa olsunlar, yıkılışlarının normalden kısa sürdüğünü de gösteriyor.
Devletlerin kuruluş, gelişme ve sonuç sürecinde hep 'Hikmet' devreye giriyor belli ki. Ve Cenab-ı Hakk, kendisini inkar edenlere mühlet veriyor olsa da, kullarına zulmedenlerin hesabını daha çabuk görüyor ve defterlerini çabucak dürüyor.
Dolayısıyla, İsrail ve onun katil yöneticileri de mutlaka yok olacaklar!.. Çünkü varlıklarını sadece ve sadece zulüm üzerine bina etmişler ve ediyorlar.
Gayb'ı sadece Cenab-ı Hakk bilebileceği için; melanetlerin iyice artıran İsrail'in şimdilerde sonun başlangıcını yaşayıp yaşamadığını bilme şansımız yok. Ama gidişatlarının bu yönde olduğunu söyleyebiliriz.
Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirdiği Gazze'ye yönelik olarak milyonlarca ton bomba yağdırmak, çoluk-çocuk demeden onlarca insanı vahşice katletmek ve bunun yaparken kendisini haklı gördüğü gibi, baskı altına alabildiği herkesin de bunu böyle görmesini istemek, hastalıklı olmaktan da öte bir ruh hali.
Filistin diyarında, Gazze, Batı Şeria ve İsrail üçgeninde yaşanan her şey, oralarda yaşayan ve oralarda yaşamadıkları halde bir şekilde oralarla bağlantılı bulunan bütün insanların meselesi, yani 'meselelerin anası' olmayı sürdürüyor... Meselesi ve asıl önemlisi imtihanı...
Dünyanın en muazzam savaş makinelerinden birisine sahip terörist İsrail devleti; medya, sermaye ve başka bazı sahalardaki ağırlıkları sebebiyle İsrail karşısında susmak zorunda kalan koca koca ülkelerin mecburi destekleri eşliğinde Gazze ve Batı Şeria'da yaşayanları yok etme savaşı veriyor. İşin özeti bu...
Ama gariptir, dünyanın en büyük savaş makinesine sahip İsrail; yok etmek için elinden gelen her şeyi yaptığı silahsız Filistinliler karşısında akıl almaz bir şekilde korkuyor... Evet evet, şaka değil, İsrailliler fena halde korkuyorlar...
Korktukları için eli silah tutabilen herkes silahlı birer milis. Korktukları için güya Araplarla aralarına duvar örüyorlar ama aslında kendilerini duvar içine hapsediyorlar.
Korktukları için Araplarla kesinlikle bir arada yaşayamayacaklarını düşünüyorlar...
Bu sebeple onları öldürdükleri için de kesinlikle bir arada yaşayamayacakları bir ortam inşa ediyor ve böylelikle aslında kendi sonlarını hazırlıyorlar...
Yalancı dünya ise; farklılığa zerre kadar tahammülü olmayan bir yapının bütün melanetlerine -mecburen- arka çıkıp, İsrail'in döktüğü kanda boğulmasını ümit ediyor, içten içe...
Ekrem Kızıltaş - Haber 7
ekremkiziltas@gmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol